Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TURKAV) Giresun Şube Başkanlığı, 12 Eylülde yapılacak referandum oylamasıyla ilgili açıklamada bulundu.
Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TURKAV) Giresun Şube Başkanlığı, 12 Eylülde yapılacak referandum oylamasıyla ilgili açıklamada bulundu. TURKAV Giresun Şube Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin, anayasa değişiklik paketinin oylanacağı bir referandum gündemiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Anayasa değişiklik paketinin toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek için hazırlanmadığı öne sürülen açıklamada şunlar kaydedildi: ''Bu paketteki temel insan hak ve özgürlükleri konusundaki değişiklikler ki kadınlara, yaşlılara, engellilere pozitif ayrımcılık, çocukların istismarının önlenmesi gibi zaten altına imza attığımız uluslararası sözleşmelerle taahhüt ettiğimiz konulardır. Anayasamızın 90'ıncı maddesi, insan hak ve hürriyetleri ile ilgili sözleşmeleri Anayasanın üstünde görmektedir. Bu konularla ilgili mevzuat sözleşmelere uyumlu hale getirilmiştir. Kaldı ki bu konuda eksiklikler varsa her zaman düzeltilebilir. Bu konuların referanduma sunulması doğru bir tavır mıdır? Referandumda 'hayır' çıkarsa bu temel hak ve özgürlükler uygulanmayacak mıdır? Seyahat hürriyeti ile ilgili değişiklikle vergi kaçırma fiilini işleyenler ve asker kaçakları yurt dışına çıkabilecekler hatta kaçabileceklerdir. Başka bir deyişle suç işlemek adeta anayasal bir himaye altına alınarak teşvik edilmektedir.'' Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasıyla ''12 Eylül darbecilerinden hesap sorulacağının söylenmesinin de büyük bir aldatmaca olduğu'' iddia edilen açıklamaya şöyle devam edildi: ''Dokunulmazlıklar kalkmadığı sürece ve yine sanık lehine kanunun uygulanması prensibi yürürlükte iken 12 Eylül darbecilerine hesap sormak mümkün değildir. Bu konuda ne yazık ki, 12 Eylülün mağdur ve mazlumları kandırılmakta, istismar edilmekte ve bazıları propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Kamu denetçiliği ile ilgili madde demokratikleşme konusunda şaşalı bir şekilde takdim ediliyor. Devletin işleyişini denetleyecek böyle bir kurumun görev ve yetkilerinin iktidar tarafından belirleneceği ve kadrolaşma alanı olarak kullanılacağı göz önüne alındığında 'vay ülkemizin haline' demekten kendimizi alamıyoruz. Aslında bu anayasa değişiklik paketinin esasını Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştirmek teşkil etmektedir. İktidar, Türk milletinin bekasını tehdit eden, dıştan güdümlü yasaları çıkarabilmek ve dış mihrakların taşeronu olan PKK'nın isteğine cevap veren milli devletin, üniter yapının, milli kimliğin ortadan kaldırılacağı federatif yapılanma için yeni anayasa değişikliklerinin 2011'den sonra gündeme getirileceğini de ilan etmiştir. Milletimize onaylatılmak istenen bu anayasa değişiklik paketi ise yıkım projesinin anayasal ilk adımıdır. Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı olarak, referandumda, sözde demokrasi adına paketin içine serpiştirilmiş tuzaklara 'hayır' diyoruz.''