SP Bulancak İlçe Başkanlığı tarafından organize edilen konferansa SP Genel İdare Kurulu (G.İ.K.) Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, SP Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş, SP Merkez İlçe Başkanı Kenan Karakaya, SP Bulancak İlçe Başkanı Mehmet Aybar, SP Piraziz İlçe Başkanı Cevat Gündoğdu ve vatandaşlar katıldı.
Konferans
saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından SP Bulancak İlçe
Başkanı Mehmet Aybar, selamlama konuşması yaptı. İlçe Başkanı Aybar’ın
ardından SP İl Başkanı Süleyman Tekbaş, kürsüye geldi. İl Başkanı
Tekbaş, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“İl
Başkanlığı olarak Giresun genelinde 10 konferans yapacağız. Bunun ilk
ayağını Bulancak’ta gerçekleştiriyoruz. Bu konferanslara çok önem
veriyoruz. Çünkü Türkiye’nin ve İslam âleminin, Milli Görüş’e acilen
ihtiyacı var.
Biz şu an Meclis dışındayız ama bu bizim İslam’a ve Türkiye’ye hizmet aşkımızı azaltmamıştır. Hatta daha çok çalışmamız gerektiğini görmekteyiz. Yılmadan ve usanmadan ülkemizi gittiği bataklıktan kurtarmak için sorunları anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim davamız batıla karşı hakkı savunma davasıdır.
Dün olduğu gibi bugün de siyonizmle mücadelemiz devam edecek. Bu mücadelenin en önemli anahtarlarından birisi de Milli Gazete’yi okumak, okutmak ve abone yapmaktır.
Mahalle çalışmaları, seçimleri kazanmanın en önemli unsurudur. Bu konuya gereken önemi veriyoruz ve çalışmalarımızı bu yönde arttırmış durumdayız.”
İl Başkanı Tekbaş’ın konuşmasının ardından, konferansın kapanış konuşmasını yapmak üzere SP G.İ.K. Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, kürsüye geldi. Genel Başkan Yardımcısı Doğan, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“AKP Hükümeti’nin vatandaşlarımıza çizdiği pembe tablo ile vatandaşlarımızın ekonomik şartları birbirine tamamen zıttır. Biz Saadet Partisi olarak bunu vatandaşlarımıza anlatmaya devam edeceğiz. Ama işimiz kolay değil. Çünkü Türkiye sadece patriotlarla değil; zihinsel ve ahlaki açıdan da işgal altındadır. Bunun en önemli göstergesi toplumun İslam inancından uzaklaştırılmasıdır. Batılı yaşam tarzı Müslüman Türk halkına empoze ediliyor.
Hıristiyanlar, kurban bayramında kurban kesmezler ama % 99’u Müslüman olan Türk Milleti’nin yılbaşında kutlama çılgınlıklarında Hıristiyanları geride bıraktığını görmek, ülkemizde zihinsel ve ahlaki açıdan nasıl bir erozyon olduğunu bize acı bir şekilde gösteriyor.
Manevi ve ahlaki değerler kaybedilince de ülkenin yönetiminin yabancı ülkelere geçmesi çok normal. Zaten bu dönemde bu süreci yaşıyoruz. Bugün ekonomik ve ahlaki anlamda çöküşün en büyük sorumlusu Batı’nın prensipleri ile icraatlar yapan AKP iktidarıdır.
Vatandaşların bankalara olan borcu AKP iktidarının ilk yönetime geldiği 2001 yılından bu yana % 5 bin artmıştır. Bankalara 7 milyon TL borcu olan vatandaşların bugünkü borçları 264 milyon TL’ye yükselmiştir. Ey AKP!... Madem ekonomi iyi, bu vatandaşın borcu neden % 5 bin arttı? Vatandaşın önemli bir kısmı da zaten bu borcunu ödeyemeyecek. Birçok işyeri iflas edecek, toplumsal kriz dolu günleri zaten yaşıyoruz ve yarınlarda da yaşayacağız. Bile bile ekonomik sıkıntıya düşürülmüş Türk halkı, bugün Müslüman coğrafyada akan Müslüman kanına duyarsızlaştırılmıştır.
Türkiye’nin tamamını satsak, Türkiye’nin borcunu karşılamıyor. Ama sadece bor madeninin % 15’ini gerçek fiyatından satsak Türkiye’nin bütün borcunu karşılar. AKP hükümeti ise bor madenini yok pahasına Batılı ülkeler satıyor. Bu ülke kaynaklarının yağma edilmesine göz yummaktan başka bir şey değildir.
Kendini dindar kesimin partisi olarak da gösteren AKP iktidarı döneminde alkol tüketimi 4 kat artmıştır. Çocuklarımızla artık bırakın filmi ya da diziyi; haberi dahi izleyemiyoruz. Artık o noktaya geldik. Şiddetli geçim sıkıntısı ve aile kavgaları da son yıllarda artış gösterdi. Son 10 yılda boşanan aile sayısı 1 milyon. İntihar vakalarında artış üzüntü vericidir. Bu insanlar ekonomik anlamda iyi durumdaysa neden intihar ediyorlar ey AKP?... Hani her şey yolundaydı?...
Gerçekleri görmenin vakti geldi de geçiyor. Türkiye’nin gidişatı kötüdür. AKP, Batılı ülkeler tarafından vatandaşlarımızın içtiği suya atılmış bir uyku hapıdır. Ama fazla geç kalmadan bu uykudan uyanmalıyız. Ameliyat masasında narkoz verilmiş bir hastanın böbreğini alsanız canı acımaz ama narkozun etkisi geçince ne olacak? Türkiye olarak bu narkozdan uyanınca nasıl bir Türkiye manzarası ile karşılaşacağız? Bu düşünce beni endişelendiriyor…
Dış politikada AK Parti’nin meşhur bir söylemi vardı: ‘Komşularla sıfır sorun.’ Bakın şimdi ne hale geldik? Sorunumuz olmayan komşumuz kaldı mı? Bu ülkeyi birlikte savunduğumuz, et kemik gibi olduğumuz Kürt kardeşlerimizle de karşı karşıya geldik. Sen bin yıldır içinde barındırdığın insanlarla sıfır sorunu sağlayamamışsın. Kaldı ki dış ülkelerle aranı nasıl iyi tutacaksın?
Bak Suriye, Irak, Libya ne hale geldi. NATO, Libya’ya müdahale kararı verince; “NATO’nun Libya’da ne işi var?” diye soran Sayın Başbakan, kısa bir süre sonra bu söylediği laftan dönmüş ve NATO’ya kapılarını sonuna kadar açmıştır. Başbakan, bu fikrinden neden dönüş yapmıştır? Bunu hiçbir zaman açıklamamıştır ve zaten de açıklamayacaktır.
Burada oynanan büyük oyunu görmeyen bu hükümet, ülkeyi asla yönetemez. Amerika’nın, Avrupa Birliği’nin ve İsrail’in her dediğini yaparsan sorun olmaz. Ama onların istediklerine karşı gelmeye başladığında herkesle sorunun olur. Maalesef bu sıkıntıyı yaşıyoruz.
Tüm bu sıkıntılardan kurtulmanın yolu Milli Görüş'ten geçmektedir. Kasaba kasaba dolaşarak gerçekleri halkımıza anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ve inşallah bunu sonucunu da seçimlerde göreceğiz.”
Ayrıca Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin KILIÇ’ın katılımıyla Giresun Merkez İlçe’de düzenlenecek olan ‘Yeniden Büyük Türkiye’ konferansı 17 Şubat Pazar günü Saat:13.30’da Belediye Eski Nikah Salonu’nda (Debboy mevkii) yapılacak.
Haber: Hakan UĞURLU – www.kerasushaber.net