Ülkemizin Huzur Anayasasına İhtiyacı Vardır
Kısa adı GİMEV olan Giresun İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Vakfı'nın Huzur Anayasası Taslağı yapılan bir toplantı ile tanıtıldı.
Toplantının açılış konuşması GİMEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kırdemir tarafından yapıldı. Av. Cüneyt Toraman'a teşekkür ederek konuşmasına başlayan Kırdemir "Tüm halkımızın huzur bulacağı bir anayasa taslağı hazırlattık. Kitapçık haline getirdiğimiz bu taslağı etkili ve yetkili tüm kesimlere gönderdiğimiz gibi ayrıca yurdumuzun her köşesindeki bürokrat ve siyasetçilerimize de posta ile gönderiyoruz. Belki bu hazırladığımız taslak tam olarak uygulanmayacak, bunun farkındayız ancak bir STK olarak tüm halkımız adına biz üzerimize düşen görevimizi yaptık, en azından bir kaç madde bile olsa yeni anayasada bizim hazırladığımız taslaktan bazı maddeler alınırsa biz bundan büyük mutluluk duyarız" dedi.
GİMEV Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Cüneyt Toraman ise konuşmasına hazırlanan Anayasa Taslağının daha iyi anlaşılması bakımından tarihten bugüne yaşanan anayasa çalışmalarını anlatarak başladı.
Toraman, GİMEV Anayasa Taslağının üç temel madde üzerine kurulu olduğunu söyleyerek bu maddeleri şu şekilde sıraladı.
1 - Hak ve Özgürlükler Verilsin,
2 - Vesayet Sistemi Kalksın,
3 - Resmi İdeoloji Olmasın.
Av. Toraman darbe anayasalarının ise üç temeli var diyerek konuşmasını sürdürdü ve bu üç temeli de şu şekilde açıkladı.
1 - Milli Güvenlik Kurulu,
2 - Anayasa Mahkemesi,
3 - Devlet Güvenlik Mahkemesi.
Ayrıca bu kuruluşların yanında bir çok üst kurullarda kuruldu. İktidara gelen hükümetler kendilerine verilen kırmızı kitapla belirlenen yetkiler çerçevesinde ülkeyi yönetmeye çalıştılar. Dolayısıyla hükümet oldular ama iktidar olamadılar. İktidarı bu kurullarla paylaştılar. Bugün insanımızın Anayasa Mahkemesi yerine İnsan Hakları Mahkemesine ihtiyacı olduğunu vurguladı.
1961 ve 1982 Anayasalarının temelde aynı olduğunu anlatan Av. Cüneyt Toraman, bu anayasalar ile;
1 - Hak ve Özgürlükler Kısıtlandı,
2 - Vesayet Sistemi Oluşturuldu,
3 - Halka Resmi İdeoloji Dayatıldı.
Av. Toraman kırılma noktasını ise 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile, 12 Eylül 2010 Referandumu olarak açıkladı.
Başkanlık veya yarı Başkanlık sisteminin ülkemizin hayrına gördüklerini anlatan Av. Toraman yerel yönetimlerin de güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.