Yazarlarımızdan Eyüphan Kaya bu hafta Kocaköy Kaymakamı ve Belediye başkan vekili Yusuf Turhan ile bir söyleşi yaptı.
*Kocaköy Kaymakamı ve Belediye başkan vekili Yusuf Turhan vatandaş odaklı bir yönetim tarzı ile yaptığı çalışmaları açık yüreklilik ile paylaştı.
İşte o röportaj;
Kaya: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Sizin gibi başarılı insanların hayatı da bazen ders verici nitelikte oluyor.
28 ŞUBAT RÜZGARI BANA DA DOKUNDU!
Turhan: Ben 1983 yılında Konya’nın küçük bir kasabası olan Yunak’ta dünyaya geldim. İlkokulu kendi kasabamda okudum, ondan sonra bir yıl yatılı hafızlık eğitimi gördüm. İmam-hatip lisesine gittim, ancak 28 şubat sıkıntısından dolayı okul değiştirmek durumunda kaldım. Mezun olduğum yıl Süleyman Demirel üniversitesi İşletme Bölümünü kazandım. Mezun olduktan sonra memuriyete kamu deneticisi yardımcısı olarak başladım. 2009 yılında da Kaymakam oldum, bir süre Kamu deneticisi bünyesine çalıştım Mehmet Elkatmış beyle başörtüsü raporunu hazırladık. Tekrar Mesleğimize döndük aklımızın erdiği, imkanlarımızın el verdiği ölçüde insanımıza hizmet etmeye devam ediyoruz.
HİZMETE SUSAMIŞ BİR İLÇE İLE KARŞILAŞTIM.
Kaya: Kocaköy’e atanma haberini alınca nasıl bir ilçe hayal ettiniz? İlçeye geldikten sonra nasıl buldunuz?
Turhan:Malum bölgeyi az çok tanıyorduk, fakat ilçe hakkında net bir bilgim yoktu, ama küçük bir ilçe olduğunu biliyordum. 2015 yılı itibariyle göreve başlayınca hayal ettiğimden de daha küçük bir ilçe olduğunu gördüm. O tarihlerde terörle mücadele aktif bir tarzda devam ediyordu, ciddi bir güvenlik sorunu vardı. İlçemiz küçük olmasına rağmen birçok ihtiyacı olduğunu fark ettim. Bununla birlikte herhangi bir hayal kırıklığını yaşamadım. Ben zaman geçirmek için buraya gelmemiştim, amacım devlet ile millet arasında kalıcı bir bağ oluşturmaktı, o gaye ile yola koyulduk, inşallah başarılı olmuşuzdur diye düşünüyorum.
VATANDAŞ ODAKLI BİR HİZMET ANLAYIŞINI YAŞAMA GEÇİRİYORUZ. “HALK GÜNÜ” UYGULAMAMIZ DA BUNUN ÖRNEKLERİNDEN BİRİDİR.
Kaya:Muhterem Kaymakamım sizin Perşembe gününü “halk günü” olarak belirlediğiniz ve bu gün vatandaşlarımızın randevusuz, direk odanıza gelip sorunlarınızı dile getirdiğini duydum, bu günü başlattığınızdan dolayı memnun musunuz? Ya da zaman zaman keşke bu günü başlatmasaydık dedirten bir durum oluştu mu? Bu uygulamayı verimli buluyor musunuz?
Turhan:2015 yılında göreve başlayınca vatandaş ile devlet arasında bir araya gelebilme konusunda bazı sıkıntıların olduğunu gördüm. Bunu aşmak için bir şeyler düşündüm bunlardan biri de “halk günü” uygulamasıdır.
Perşembe günü ilçemizin pazarıdır. O gün tam gün olarak randevusuz vatandaşlarımızı kabul ediyorum. İlk etapta inanamadılar, ama gelen giden anlatınca halk inanmaya başladı. Bu gün dahi yaşlı bir vatandaşımız geldi, dedi ki bir talebim de yok, ama bu uygulamayı gözümle görmek istedim.
Malum bazen memurlarımız ile vatandaş arasında iletişimde sorun oluşabiliyor, bu halk günü ve cep telefonumu kamuya açık tutmam bu tür sorunların çözümünde kolaylık sağlıyor.
Vatandaşı dinliyoruz, yapılabilecek kadar uğraş veriyoruz, bizi aşan bir şey ise de izah ediyoruz, bu da vatandaşımızı memnun ediyor. Başta bazı arkadaşlar, bu iş zordur, yapamazsınız gibi ifadeler kullandı, ama üçüncü yıldır sabırla, heyecanla, iştiyakla bu gününün hakkını vermeye çalışıyorum. Bu uygulamamdan da memnunum.
45 YAŞLIMIZA EVDE BAKIM HİZMETİ VERİYORUZ.
Kaya: Zaman zaman mağdur vatandaşlarımızın ev ziyaretlerinde de bulunuyorsunuz, bu ziyaretlerden paylaşmak istediğiniz bir anekdot var mı? Vatandaş bu çalışmaya nasıl bakıyor?
Turhan: 17 Köy 18 de mezramız var. Hemen hemem gitmediğim yerleşim birimi kalmadı. Vatandaş sahada devleti görünce inanılmaz bir memnuniyet oluşuyor.
Vatandaş öyle mutlu oluyor ki, elindeki tüm imkanlarıyla bize ilgi gösteriyor, o anda kendi ihtiyaçlarını dahi unutuyor. Bizim 45 yaşlımıza verdiğimiz bir hizmet var, ben zaman zaman bu yaşlılarımızı ziyaret ediyorum. Bu vatandaşlarımız diyorlar ki, aman ha sakın geç kalmasınlar, bizim hizmet kadar, onların sohbetlerine de ihtiyacımız var, gelip konuşuyorlar, bizimle sohbet ediyorlar, bu vesileyle rahat bir nefes alıyoruz.
Bu hizmetlerin devlet eliyle yapıldığını biliyorlar ve mutlu oluyorlar. Tıraşlarından tutun, banyolarına kadar ev temizliğine kadar onlara gereken hizmeti veriyoruz, hastaneye gitmeleri gerekiyorsa vasıtayla onları hastaneye de götürüyoruz, bazen ambulanslarınız har tarafa ulaşmayabiliyor malum. Bu tür çalışmalar devletin görevleridir, yaşlısına dul vatandaşlarına ve fakr u zaruret içinde olan kimselerin imdadına yetişmekle yükümlüdür. Sosyal devlet anlayışını sahaya yansıtıyoruz.
Bir dağ köyümüze gittik, 8 kişilik bir aile tek göz odada yaşıyorlar, evin babası yok, evde banyo yapacak yerleri bile yok bunu fark ettiğimiz gibi hemen onlara bir ev bulduk ve vatandaşlarımızın imdadına yetiştik bu devlet olarak bizim de bir kusurumuzdu tabi.
İSTEYEN HER VATANDAŞIM CEP TELEFONUMDAN BANA ULAŞABİLİYOR.
Kaya: Cep telefonunuzu hem hükümet konağının kapısına hem de kaymakamlığın internet sayfasına vermişsiniz. Bunun nasıl bir faydası oluyor? Ya da bundan bir sıkıntı yaşadınız mı?
Turhan: Vatandaş önce inanamıyor, bazen de acaba diye düşünüyor. Arayanlara, ben Kocaköy kaymakamı diye cevap verince inanmıyor hala ben kaymakamla görüşmek istiyorum diyor, ben de buyur bey efendi ben kaymakam deyimce daha yeni yeni inanıyor ve meramını dile getiriyor. Bazen saat gece 12’de bazen sabah 6-7 de aradıkları da olmuştur.
Kimisi Kepçe istiyor, kimisi başka bir sorununu dile getiriyor. Belediye başkan vekili olarak da görevlendirince telefonumu belediyenin de kapısına astırdım. Bizden önce vatandaş belediyeye ulaşmakta zorlanıyormuş, giden de muhatap bulamıyormuş. Bu sorunu da bu şekilde çözmeye çalıştım.
Bazen memurlar bu uygulamadan şikayet etse de herkes kabullendi. Bu uygulamanın ciddi bir rahatlık sağladığına inanıyorum.
Vatandaşım istediği zaman Kaymakamına ulaşıyor. Bu da vatandaşa psikolojik bir rahatlamaya neden oluyor.
Kaya: Kocaköy ilçemize geldiğinizden beri ne tür çalışmalarınız oldu? Bir kaçını paylaşır mısınız?
Turhan: Kaymakam olarak başladığımda Tepecik köyümüzde ilköğretime elverişli 8 derslikli bir binamız boş duruyordu, sapa olduğu için muattal vaziyetteydi. Ciddi bir bakım ve onarımla eğitim öğretime elverişli hale getirdik.
Yaşlılarımıza yönelik çalışmalarımız oldu. Bayanlarımıza yönelik aile destek merkezi kurduk, orada hem muhtelif kurslar veriliyor, hem bayanlarımız bazı konularda bilgi sahibi olup, sosyal ortamdan faydalanarak bir nebze nefes alıyorlar.
Eğitim öğretimde nerdeyse bireysel eğitime geçtiğimizi söyleyebiliriz. Her öğrencinin bir rehber/koç öğretmeni var, öğrencinin okul dışında zamanını nasıl geçirdiğini, ne kadar kitap okuduğunu, ödevini yapıp yapmadığını takip ediyor. Ailenin öğrenciye olan katkısını takip ediyor.
Ders saati dışında bir okuma saati bıraktık, malum kitap okumak çok yönlü olarak insanın gelişimi üzerinde etkili oluyor. En son edindiğim bilgiye göre bazı öğrencilerimiz bu sene 20. Kitabını okuyorlar.
ÜCRETSİZ DOLMUŞ SEFERLERİ BAŞLATTIK.
Belediye olarak ilçenin yokuş ve dağınık olması vatandaşlarımızın istediği kuruma ve yere ulaşmasını zorlaştırıyor. Dolayısıyla ücretsiz dolmuş seferi başlattık belli aralıklarla vatandaşlarımızı istediği yere ulaştırıyoruz, belli bir güzergah üzerinde.
72 DEN BERİ BELEDİYEDİR, BU İLÇEDE KANLİZASYON YOKTU
İlginçtir bir ilçenin olmazsa olmazı olan kanalizasyon olmasına rağmen ilçemizde kanalizasyon yoktu. Büyükşehir belediyemizin be ilbank’ın katkılarıyla kanalizasyonumuz tamamlanmak üzereyiz, su şebekesi çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık bir ay sonra şebekeye bağlanmayan tek evimiz kalmayacak.
Diğer köylerimizde de parke düşeme yoluyla hizmet götürmeye çalışıyoruz. İlçemizin bir gasilhanesi yoktu, tam donanımlı bir gasilhane yaptık.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
Büyükşehir belediyemizin katkılarıyla bir cenaze nakil aracı getirdik. Bir vefat esnasında cenazenin tüm ihtiyaçlarını belediye olarak temin edip o dar günde vatandaşımızın sıkıntısını bir nebze de olsa gideriyoruz.
RAMAZAN AYI BOYUNCA BÜTÜN KÖYLERİMİZDE İFTAR PROGRAMLARIMIZ OLDU
Ayrıca Ramazan ayı boyunca hemen hemen her köyümüzde iftar programı düzenledik.
Maalesef eski belediye yaklaşımı sadece yollara mıcır dökmek, onun da ne kadarı yolara döküldüğü, ne kadarı dağa gittiği vatandaşımızın takdirine bırakıyorum.
8 iftar programını ilçe merkezinin farklı mahallelerinde, diğerlerini taşra mahallelerimizde verdik. Çocuklara kitap yardımı, spor malzemesi aldık. Üç tane okulumuzu onardık.
Ayrıca 7 tane okul öncesi için sınıf açtık belediyemizin imkanlarıyla yaptık yapmaya da devam edeceğiz.
İLÇEMİZE BİR DÜĞÜN SALONU YAPTIRACAĞIZ.
İki projem daha var, biri gençlik merkezi, diğeri ise düğün salonudur. Onları da gerçekleştirirsek hemen hemen fazla bir sıkıntımız kalmaz diye düşünüyorum.
SÜRPİRİZ BAŞARILAR BEKLİYORUM
Kaya: Kocaköy’ün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Turhan:İlçemizin fiziki görünümü 2019 yılı itibariyle inanılmaz bir peyzaj ve ferahlayıcı bir görünüme kavuşacak diyebilirim. Kırsaldaki yol ve diğer hizmetleri inşallah %80 sorunları çözülecek.
Eğitim adına da ilçemizin Diyarbakır’da konuşulacağına inanıyorum, yani her aşamadan sürpriz başarılar bekliyorum.
Bir sloganımız var “mutlu bir içe için” dolayısıyla inşallah Kocaköylülere “iyi ki bu ilçede yaşıyorum” dedirte biliriz diye düşünüyorum.
Kaya: Bize zaman ayırdığınız için güneydoğugüncel gazetesi adına size teşekkür ediyorum.
Turhan: Çalışmalarımızı kamuoyuyla paylaşma imkanını bize verdiğiniz için biz teşekkür ederiz.