Giresun Şuurlu Öğretmenler Derneği Şube Başkanı Recep YAĞCI bir basın bildirisi yayınlayarak: ''Efsane Geri Döndü İmam-Hatip Liseleri kayıtlarda Tavan Yaptı'' dedi.
'' EFSANE GERİ DÖNDÜ ''
Giresun
Şuurlu Öğretmenler Derneği Şube Başkanı Recep YAĞCI bir basın bildirisi
yayınlayarak: ''Efsane Geri Döndü İmam-Hatip Liseleri kayıtlarda Tavan Yaptı'' dedi.
Öğ-Der Şube Başkanı Recep YAĞCI şunları söyledi: ”İmam-hatip
liseleri ilk açılışından günümüze kadar ortaya çıkış şekilleri açılmaları,
kapatılmaları, okul ve öğrenci sayılarının artması, kız öğrencilerinin bu
okullara alınmaları üniversiteye girişteki başarıları mezunları ve yetiştirdiği
öğrencileri itibariyle hep tartışma konusu olmuştur.
Kimi
zaman mezunlarının Yüksek İslam Enstitüsü’nün dışındaki yüksek okullara
gidişleri yasaklanmış, kimi zaman lise edebiyat kolunun gidebildiği yüksek
okullara girişlerine izin verilmiş, kimi zamanda 12 Eylülden sonra olduğu gibi
askeri okulların dışında bütün okullara girişleri serbest bırakılmıştır.
İmam-hatip
liselerine rağbetin giderek artması, mezunlarının üniversite sınavlarında
Türkiye birinciliklerini almaya başlamaları, hukuk, siyasal, tıp, mühendislik
gibi çeşitli okulları tercih etmeleri, devlet kademelerinde önemli görevler
üstlenmeleri ne yazık ki bazı şer odakları tarafından devleti ele geçirme planı
olarak değerlendirilmiş ve 28 Şubat post modern darbesinin ana gerekçesi haline
gelmiştir.
Nitekim
17 Ağustos 1997 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1997-98
öğretim yılından 2011-2012 yılına kadar uygulanan 8 yıllık zorunlu ve
kesintisiz eğitime geçilmesi eğitimin kronikleşmiş sorunlarını çözmek ve
kalitesini artırmak için değil, tamamen İmam-Hatip liselerinin başarısının
önüne geçmek, Anadolu insanının devlet bünyesinde söz sahibi olmasını
engellemek amacına yönelik intikam alma duygusuyla hazırlanmış bir eylemdir.
Devrin
Başbakanının ‘bu okulların orta kısmının kapatılması yetmez
köklerinin kurutulması gerekir’ Yine devrin başbakan
yardımcısının ‘Hayatıma da mal olsa 8 yıllık kesintisiz
eğitime geçeceğiz’ sözleri İlk icraat olarak İHL nin orta
kısımlarının kapatılması 1998 yılında uygulamaya başlayan katsayı adaletsizliği
sebebiyle İHL ve meslek liselerinin üniversiteye girişlerinin engellenmesi
başörtüsü yasağı sebebiyle kız çocuklarının üniversitede okumalarının,
başörtülü bayanların kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda çalışmalarının
yasaklanması bunun en bariz örneğidir.
Ancak
imam-hatip liseleri açıldığı günden itibaren hep zenci muamelesi görse de
eğitim öğretimini kapatılma ve aşağılanma tehditleri altında sürdürse de buna
rağmen Türkiye’nin en önemli dinamiklerinden biri olma vasfını korumuştur.
Gerek
dini alanda gerekse bilimsel siyasal, sosyal ekonomik ve kültürel alanlarda
yetiştirdiği şekçin şahsiyetlerle ülkemizin en önemli kurumlarından biri haline
gelmiştir. Devletin eli değmeden okuluyla, yurduyla, camisiyle halk tarafından
yapıldıktan sonra tapusu veya intifa hakkı devlete teslim edilen bu okullar
devlet millet devlet kaynaşmasının en tipik ürünüdür.
Ayrıca
İmam-Hatip Liseleri başarısızlıklarından değil başarılarından dolayı yine
devlet tarafından dışlanan, mezunları irticacı gibi gösterilen ve zaman zaman
da kapatılan tek okuldur.
Onun
için 1997 den sonra başlayan 28 Şubat süreci imam-hatip liseleri orta
kısımlarının kapatılması, katsayı uygulaması, üniversiteye girişlerinin
yasaklanması, başörtüsü sebebiyle kızların eğitim, çalışma ve sosyal güvence
haklarının ellerinden alınması, fişlenmeleri, yine başörtüsü sebebiyle İ.H.L
mezunu olarak çalışan bayanların devlet dairelerinden ve özel kurumlardan
uzaklaştırılması sebebiyle bir adeta bir fetret devri yaşamıştır.
Bugün
orta kısımlarının tekrar açılması, katsayı adaletsizliğine son verilmesi,
imam-hatip liselerinin dışındaki ortaokul ve liselerde de Kuran, Siyer ve Temel
Dini Bilgiler derslerinin seçmeli olarak okutulması halkımız için adeta bir
bayram olmuştur.
MEB
tarafından halkın imam-hatip liselerine rağbetinin dozu fark edilemediği için
devlet hazırlıksız yakalanmıştır. Ne yazık ki bazı Valilikler, il ve ilçe Milli
Eğitim Müdürlükleri tarafından İHL ve ortaokulu olarak gösterilen okulların
fiziki kapasitesinin yetersizliği veya okul binalarının uygunsuzluğu sebebiyle
binlerce öğrenci bu okullara kaydını yaptıramamıştır.
İmam-Hatip
liseleri fen ve din ilimlerini bir arada öğretmeleri, başarıları, mezunlarının
sorumluluklarını bir ibadet aşkıyla yerine getirmeleri dolaysıyla halkın
takdirine mazhar olmaları kısaca dünya ve ahireti birlikte kucaklamaları
sebebiyle bu milletin emniyet supabıdır. Tercih edilişindeki asıl etken budur.
Onun için efsane geri dönmüştür. Onun için öğrenci kayıtlarında tavan
yapmıştır.