Yağcı, "1 milyon 700 bin öğrencimiz sınava girmiş, sınav kitapçıkları dağıtılmış, sınavlar yapılmış, güvenli bir şekilde de merkeze ulaştırılmıştır. Daha sonra basına verilen kitapçıkta, soruların cevaplarının doğru olduğu cevap anahtarı listesi, yerlerini küçükten büyüğe doğru sıralandığı zaman, matematik için söylüyorum, 21 tanesinin bulunabiliyor olması ve bununla birlikte de bir şifre iddiası ortaya atılmıştır. ÖSYM Başkanımız, böyle bir iddia karşısında süreci, düşünceleri iyi yönetememiştir. Çünkü söylemlerinde, açıklamalarında şüpheleri biraz daha artıracak beyanlarda bulunmuştur” dedi .
"Kişiye özel kitapçık tam bir abartı"
Yağcı, “Sınav için basılan 1 milyon 700 bin kitapçığın kişiye özel kitapçıklar olduğunu belirterek, ÖĞ-DER olarak bunu abartılı buluyoruz. Akıllara şu kuşkuyu getirebilir, kimin hangi kitapçıkla sınava gireceği önceden biliniyor ise, acaba o öğrenci kayırılabilir mi? Tabi ki kayırılabilir. 1 milyon 700 bin kitapçığın ayrı ayrı yapılmasına gerek olmadığını da kaydeden Yağcı, "Geçmiş yıllarda olduğu gibi 10 değişik kitapçık, belki 20'ye, 30'a çıkarılabilir. Daha fazla olmasına hiç gerek yoktur" dedi. Yağcı, öğrencilere ve velilerine de seslenerek, "Öğrencilerimiz İkinci sınav hazırlıklarına derhal başlamalıdırlar. Sınavı iptal ettirecek herhangi birşey söz konusu değildir, ta ki, somut bir delil söz konusu oluncaya kadar" diye konuştu.
“Öğrenciler şifre çözmeye çalışmasın”
Endişelerini de dile getiren Yağcı, "Bundan sonraki sınavlarda öğrencilerimiz, maalesef sınavlara girdiklerinde şifre arayacaklardır. 'Acaba burada bir algoritmayı ben bulabilir miyim?', 'Acaba hangi şifreye göre cevaplar sırlanmıştır?' şeklinde bir düşünceye sahip olacaklardır. Öğrencilerimiz buna tevessül etmesinler, böyle bir düşünce içerisinde olmasınlar. Zaten o algoritmayı bulana kadar herhalde sınav yetmez, bir gün yetmez, iki gün de yetmez. O konu kriptocuların işidir. O da günler alır" dedi
ÖSYM'ye öneriler
ÖĞ-DER şube başkanı Recep YAĞCI son olarak şu önerilerde bulundu:
-Her şeye rağmen ÖSYM asla şeffaflıktan vazgeçmemelidir. Sınavlardan sonra soru kitapçıklarını bütün kamuoyu ile derhal paylaşabilmelidir. ÖSYM'nin bu görevidir.
-Kişiye özgü kitapçık uygulamasına derhal son verilmelidir. 20 veya 25 ayrı kitapçık türü olması istismarı engellemek için yeterlidir.
-Sınavlarda görev alan eğitimcilerin salonlara girişte potansiyel suçlu gibi görülerek güvenlik güçlerine elle arattırılması ve yüzüklerinin bile çıkarttırılması çok onur kırıcıdır. Derhal bu uygulamaya son verilmelidir.
-Sınavlarda görev alan personelin ücreti, daha önce olduğu gibi aynı gün nakden elden ödenmelidir.
-Ayrıca, 1 milyon 700 bin öğrencinin sınav esnasında sağlık sorunlarına bağlı kişisel ihtiyaçları olabilir ve olmuştur da. Fiziki ve İnsani temel bir ihtiyacın karşılanmasına izin verilmemiştir. Bu uygulamadan derhal vaz geçilmelidir.
-Yargı somut bir şey bulana kadar, ÖĞ-DER olarak bizce sınavların iptal edilmesine ve yenilenmesine asla gerek yoktur " diye konuştu.