Bugüne kadar bilim alanında yapılan birçok deneyden kimi
başarılarıyla adını duyurmuş, kimi de sıradışı özellikleriyle
ünlenmiştir.
BBC Focus dergisi, beyin ve nöroloji alanında yapılan en ilginç 5 deneyi derledi ve ben de sizlere bunları yansıtmak istedim.
1. KAFA NAKLİ:
1954 yılında Sovyet bilim adamı Vladimir Demikhov, bir köpek
yavrusunun başını, ön ayaklarıyla birlikte bir Alman Kurt köpeğine
naklederek çift başlı köpek elde etti. Her iki baş da ayrı ayrı süt
içebiliyordu. Köpekler bir aydan az yaşadı. Demikhov, 15 yıl içinde
ameliyatla 20 tane çift başlı köpek yaptı.
Cerrahın deneyinden esinlenen Amerikalı cerrah Robert White, bir maymunun başını başka bir maymuna nakletti. Cerrahi komplikasyonlar nedeniyle maymun 1 gün yaşadı.
2. ZİHİN KONTROLÜ:
1953 yılından 1960′ların sonuna kadar CIA, ‘MK-ULTRA’ kod ismiyle bir program yürüttü. Bir belge bunların beyin yıkama faaliyetleri olduğundan bahsediyordu.
Siviller üzerinde de deneyler yapan CIA, durumdan habersiz denekler üzerinde radyasyon, elektrik şoku, elektrot yerleştirme, mikrodalga, ultrasound ve geniş kapsamlı ilaç testleri uyguladılar.
Bu deneyler daha sonra toplumda görülen çeşitli toplu intihar vakaları, ölüm ve kazalarla ilişkilendirilmiştir.
3. VÜCUT DIŞI UYARIM:
Cenevre Üniversitesi Hastanesi uzmanlarından Nörolog Olaf Blanke ve ekibi, bir hasta üzerinde yaptıkları deneyde, hastanın vücut dışı deneyim yaşamasını sağladılar.
Hastanın beynini elektrotlarla uyardıklarını belirten bilim
adamları, bu uyarma sonucunda hastanın, yatakta yatan kendi vücuduna
yukarıdan baktığını hissettiğini kaydettiler.
Doktorlar uyarının şiddetini artırınca, hastanın kollarının kısaldığını belirttiğini söylediler.
4. BEYİNDEKİ MIKNATISLAR:
Allan Snyder, insanın matematiksel ve sanatsal yeteneklerini artıran şapka geliştirdi. Şapkadaki mıknatısların meydana getirdiği manyetik dalgalar, beyindeki yetenek merkezlerini uyarıyor. Ancak, şapkanın etkisi kalıcı değil.
Michael Persinger’in geliştirdiği, “God Helmet” isimli başlıkta ise mıknatıslar kullanılıyor ve
insanlara ölüm sırasında manevi huzuru yaşatacağı belirtiliyordu, ancak deney başarısız oldu.
5. BİYOLOJİK BEYİNLİ ROBOT:
İngiltere’deki Reading Üniversitesi’nden Kevin Warwick başkanlığındaki ekip, “Gordon” adı verilen robotun beyninin, fareden alınan sinir hücrelerinden meydana getirildiğini söyledi.
Warwick, robotu odanın içinde dolaşması ve duvarlara çarpmaması için tasarladı. Robotun beyni, 60 kadar elektrottan oluşan bir düzeneğe bağlı 50 bin ile 100 bin sinir hücresi içeriyor.
Bunlar fare hücrelerinden mekanik motorlara sinyaller gönderiyor. Kısacası bu beyin, insan beyninde ne olup bittiğinin basitleştirilmiş hali.
Bakalım gelecek; daha ne tür deneylere sahne olacak ya da bana ‘’yuh be!’’ dedirtebilecek mi?