Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
hilaltas
Bu haber 9789 kez okundu. | Kategori : GÜNDEM
Haberin Tarihi :   22 Mart 2010 - 03:06

ZİRAAT ODASI BAŞKANI; ''FINDIĞIN 200 YIL SONRASINI DÜŞÜNÜYORUM''

Büyüt
Küçült
ZİRAAT ODASI BAŞKANI FINDIĞIN 200 YIL SONRASINI
Aydındere haber sitesi olarak Giresun Ziraat Odası Başkanı Sayın Özer Akbaşlı ile bir röportaj gerçekleştirdik.

ZİRAAT ODASI BAŞKANI; “FINDIĞIN 200 YIL SONRASINI DÜŞÜNÜYORUM” 

     Aydındere haber sitesi olarak Giresun Ziraat Odası Başkanı Sayın  Özer Akbaşlı ile bir röportaj gerçekleştirdik. 

     Başkan Özer Akbaşlı Aydındere Haber sitesi editörü Dursun Demir’i Ziraat Odasındaki makamında samimi bir şekilde karşıladı. 

       “Öncelikle Aydındere haber sitesinin bu ziyaretinden dolayı  teşekkür ediyorum.” Diyerek sözlerine başlayan Akbaşlı: Giresun Ziraat odası başkanlığına 2002 yılında geldiğini, Aydındere Haber sitemizin de içinde bulunduğu gazetecilere plaket verdiği 23 Şubat 2010 Salı günü Ziraat Odasında 8. yılını doldurduğunu belirtti.

     Akbaşlı  konuşmasının devamında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu; “Giresun ziraat odasına geldiğimizde maalesef odanın bir tahta sandalyesi, birde tahta masası vardı, hiçbir demirbaşı yoktu. İmkânları çok kıttı, zayıftı. Her hangi bir varlığı çalışması yoktu. Biz geçen bu sekiz sene içerisinde çok şey yaptık. Öncelikle basınla, gazetecilerle, köşe yazarlarıyla diyaloglarımızı çok iyi bir şekilde sürdürdük. Bu gazeteci arkadaşlarımız bizim yaptığımız çalışmalara inandılar. Çünkü bir gazetecinin gerçekten samimi bir yazı yazması için önce o yazıya alacağı materyali, fikrin samimi olup olmadığına, onun arkasında bir şey taşıyıp taşımadığına inanması lazım.

     Maalesef ülkemizde bazı sivil toplum örgütlerinin liderleri zaman zaman bulundukları yeri basamak olarak kullandılar. Buraya gelip buradan başka yerlere geçmeyi ve özellikle siyaseti düşündüler. Fakat ben 2002 yılından bu güne kadar hiç siyaset yapmadım. Fındık konusunda asla yapmadım. Zaten bunu birçok defa televizyonlar da açık oturumlarda da ifade ettim.  Ben 2002 yılına kadar siyaset yaptım. Ama o gün siyaseti noktaladım ve bundan sonraki hayatımda siyaset yapmayacağıma, sadece fındığın siyasetini yapacağıma karar verdim. O gün bu gündür de devam ediyorum. Özellikle 2006 senesinde fındıkta yaşadığımız sıkıntıları dile getirdim. O sene Emin Çölaşan’ ın dan tutun  Türkiye’ deki bütün yazılı ve görsel basına biz fındığı yazdırdık, çizdirdik. Yüzlerce, binlerce gazeteciyi biz Giresun’ da misafir ettik. Bu bölgeyi, coğrafyayı ürünü bunlara tanıttık. Gerçekten kolay bir iş değil, bu kadar insanı sürekli ağırlamak, misafir etmek herkesin gönlüne uygun bir misafirperverlik yapmak, onlara bu yörenin insanlarını anlatabilmek, köye çıkarmak, kente çıkarmak, gezdirmek, yedirmek, ikramlarda bulunmak ki bunların hepsini yaptık ve başarılı olduk. İnsanlar bizi yerimizde tanıdı. Bizim samimiyetimize inandılar, güvendiler ve yazdılar. Dolayısıyla özellikle Giresun basını, Giresun’ da görev yapan haber ajansları, ulusal basının temsilcileri, mahalli basın, internet basını, birçok insan hemen her gün bizi sayfalarına taşıdı.

     Tabi burada önemli olan fındık, fındık önemli, benim şahsımın bir önemi yok, bir şahsın değeri ancak yaşadığı Topluma yaptığı faydalı çalışmalarla anlaşılır. Bende  fındığın önemi ve içerisindeki yerimi bildiğim için, ancak çalışmalarla ortaya güzel bir şeyler çıkarttık. Şu anda Giresun Ziraat odasının fındıkla ilgili basın arşivi sanırım Türkiye’ de hiçbir kurum ve kuruluş ta yoktur. 2002 yılından bu güne kadar yazılı basında, görsel basında, radyoda ne yazılmış ne çizilmişse, ne söylenmişse hepsi elimizde mevcut. Bir kere 2008 yılına kadar kendi imkânlarımızla fotokopi olarak, 2008 den sonra 2009 ve 2010 da bir medya takip şirketi aracılığıyla  bu arşivi  tutuyoruz. Tabi fındıkla ilgili siyasilerin konuşmaları, bölgede yaşayan insanların konuşmaları, sivil toplum örgütlerinin konuşmaları, vatandaşların konuşmaları, bunların hepsini arşivimizde topladık. Ayrıca kurslar düzenledik. Eğitici programlar yaptık. Köy gezileri yaptık. Yeni bahçe dikimleri, ilaçlama, rekolte, üretim, harman, toplama, satma ve  stratejileri gibi binlerce şeyi basın aracılığıyla da çiftçilerle paylaştık. Aynı zamanda sadece sorun ve sıkıntıların, sadece basın yoluyla birilerine anlatıp çözüm beklemekten ziyade kendi küçücük çözümlerimizi de basın aracılığıyla çiftçiyle paylaştık. Takdir edersiniz ki sadece Giresun merkezde 90 köy ve mahallede 11500 çiftçim var. Bunların hepsini ziyaret etmeye kalksak bu mümkün değil. Ben aynı zaman da Giresun il genelinde 13 ilçe ziraat odalarının da başkanlar kurulu başkanıyım. Bu görevimi de yasal olarak yapıyorum. Yani ziraat odasının seçimleri de öyle bir şey ki 90 tane köyden, her köyde 500 üyeye kadar delegemiz var. Şimdi bir düşünün 90 tane köyden birer delege seçiliyor. O’seçilen 90 delegenin içine kendiniz köyünüzden seçileceksiniz. Sonra seçilen 90 delegenin içerisinde meclis seçiliyor 21 kişi o meclise seçileceksiniz. Sonra meclisin içerisinde 7 kişilik yönetim kurulu seçiliyor ona seçileceksiniz. Sonra da 7 kişilik yönetim kurulunun içerisinden seçilip başkan olacaksınız.  Üstelik bu seçimlerin tamamı hâkim nezaretinde ve yargı gözetiminde yapılan seçimlerdir. Ondan sonra 15 tane ilçenin ziraat odalarının beş tane meclisinden, iki tane yönetiminden toplam 7 kişi, bu 7 kişinin oluşturduğu il kurulunda sonra tekrar onun içinden de ili temsil edecek başkan seçileceksiniz. Biz  bunların hepsinden sırasıyla geldik bu günlerdeyiz. Şu anda Giresun ilinde yaklaşık 800 köy ve mahallede yüz bine yakın resmi kayıtlı çiftçiyi resmi olarak temsil ediyorum. Dolayısıyla bu makama yakışan hal hareket ve tutumları sergilemek zorundayım. Yani buralara gelmekten ziyade buralardaysan bu çiftçi için ne yapabilirim, sorunları nereye taşıyabilirim, hangilerini çözebiliriz nasıl kamuoyu oluşturabiliriz ki bu noktada basın olmazsa olmazımızdır.  Bunlarla ilişkilerimizi nasıl temin edebiliriz gibi. Sekiz yıldır bu konularla mücadele ettik.  

     Hatta şu anda da dünya fındık üreticileri birliğini kurmaya çalışıyorum. İspanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Azerbaycan, Gürcistan, ABD’ inden yine benim gibi o ülkenin çiftçi liderleriyle toplantılarım devam ediyor. Allah izin verirse 2011 yılının temmuz ayında Giresun’ da saydığım sekiz ülkeden 50 şer kişi ki her ülkeye bir otobüs tahsis ederek Trabzon hava alanından alıp, 400 tane dünya fındık çiftçilerini ve liderlerini, yine o 50 kişinin içerisinde en az 10 kişisi o Ülkenin Tarım Basını, Gazetesi, Televizyonu olmak üzere 8 Ülkeden seksen Gazeteci ve Televizyoncu, 320 tane çiftçi lideri ve çiftçi, toplam 400 kişiyi 2011 yılının temmuz ayında Giresun’ da toplamak için çalışma yapıyorum. Yine o zaman bütün Ziraat Odası Başkanları, fındıkla ilgili bütün kurum ve kuruluşlarının yetkililerini 1300 kişi daha etti 1700 kişi. Yine o toplantıya Sayın Başbakan’ı, Cumhurbaşkanı’nı, Tarım Bakanı’nı, bu bölgedeki siyasileri davet edip şöyle bin kişilik, bir kadroyla 3 gün boyunca Giresun’ da dünya fındığının kalbinin attığı toplantı. Yani sadece Türkiye’nin değil Dünyanın kalbinin attığı bir toplantı olacak. O gün fındık üreticileri birliğinin kuruluşunun imza törenini yapmak istiyoruz ve o imza töreninde o kuruluş beyannamesine de Sayın Başbakana paraf attırmak veya katılırlarsa o ülkelerin Tarım Bakanlarını da buraya davet edebilirsek, düşünün şimdi İspanya Tarım Bakanı, İtalya Tarım Bakanı, ABD’ nin tarım Bakanını, bizim buradaki Tarım Bakanımız, Başbakanımızla Giresun’ da Dünya fındık Üreticileri Birliğinin bir toplantısında, bu Birliğin kuruluşunda, kuruluş beyannamesi imzalanırken sekiz Ülkenin Bayrakları, sekiz Ülkenin Temsilcileri ve ortamızda Başbakan, yanımızda Bakanlar ve böyle bir şey. Tabi bunlar çok ciddi bütçeler gerektiren organizasyonlar, Uluslar arası Organizasyonlar. Bu kadar insanı Giresun’ da misafir etmek, yatırmak, gezdirmek, yaylalara çıkarmak, fındık arazilerinde gezdirmek,  Köylerde bunları misafir etmeyi, harmanlara çıkartmayı, Giresun Adasına götürmeyi gibi, yoğun bir tempo içerisinde.

     Biz bu organizasyonu Temmuz ayında gerçekleştirmeyi düşünüyoruz, tam Temmuz ayı ki fındıkta boş bir aydır. Fabrikacıların ambarlarını temizlediği, çiftçinin hasat öncesi hazırlık yaptığı bir aydır. Ama bu organizasyon için çok uygun bir aydır. O gün sayın başbakandan yine bir söz almak istiyoruz, söz de şu. Giresun’ da bir “Fındıklandı” kurmak. Yani dünya fındık merkezi, nasıl bu gün Paris’ te Disneyland varsa, içerisine giriyorsun tüm Oyuncakların olduğu bir oyuncak dünyası. Bizde  Giresun’da bunun bir benzerini, yani bir Fındık dünyası kurmak istiyoruz. 200-300 dönüm arazi içerisinde, fındığın bütün mamullerinin bulunduğu ufacık butik işyerleri, içinde beş yıldızlı otel, fındık müzesi, konferans salonu, yine açık ve kapalı fuar alanları, mesela dünya fındıklı ürünler gıda fuarını Giresun’ da yapmak. Dünyada fındık sanayi makine fuarını Giresun’ da yapmak. Her yılın 1- 15 Temmuz arası makine fuarı, 15 – 30 Temmuz arası fındıklı gıda ürünleri fuarı gibi, yani Giresun’u fındığın başkenti, fındığın merkezi, yapabilecek projeler, çok büyük paralar değil bunlar. Çünkü fındık yılda çok büyük girdisi olan bir ürün. Yani böyle bir landı, böyle bir 300 dönümlük fındık şehrini düşünün. Mesela dünyanın bütün fındık bahçelerinden oraya örnek fidanlar getirmek, mesela İtalyan fındığından 20 dönüm,  İspanya fındığından 20 dönüm gibi yürüyüş yolları, göletler, havuzlar, yani oranın içerisine bir Turist girdiği zaman iki gün kalabilmeli. Restoranlar, Büfeler, Kafeteryalar, Giresun’ da insanlar sırf bu şehri, landı görebilmek için buraya gelebilirler. İşte bu kaça mal olur, 200 milyon dolara mal olur. Türkiye’ de fındık için bir şey değil bu. Beş yılda bitse yılda 40 milyon dolar bütçe eder. Bu gün fındık 1,5 milyar dolar yıllık geliri olan bir ürün. Bununla beraber dünya fındığının merkezi ve kalbinin Türkiye’ de olduğu, fındıkta en büyük ülkenin Türkiye olduğu, en fazla üretimin Türkiye’ de yapıldığı gibi her türlü konunun temsil edilmesini sağlarız, ve biz geleceğe, önümüzdeki 50 yıla 100 yıla 200 yıla damgamızı vururuz. 200 yıl sonrasını düşünmek lazım.” Diyerek sözlerini tamamladı.

     Sayın Başkan; Düşündüğünüz projeleri içten ve yürekten, samimi bir şekilde dile getirdiniz, samimiyetiniz sarf ettiğiniz her cümlede açıkça görülüyor. Biz Aydındere haber ekibi olarak, projelerinizin gerçekleşmesini temenni ediyoruz ve size başarılar diliyoruz.

     Ayrıca kıymetli vakitlerinizi ayırarak projelerinizi okuyucularımızla paylaştığınız için size teşekkür ediyoruz.  

Ropörtaj: Dursun DEMİR 





Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
DİĞER HABERLER
Bulancak Ajans
Son Yorumlar
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber | https://aydindere.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024
Her hakkı saklıdır. Aydindere.com kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Haberlere yazılan yorumlardan kullanıcılar, köşe yazılarından ise yazarları sorumludur. Copyright © 2009 Sosyal Medya Uzmanı Gazeteler sanalbasin.com üyesidir