Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Cemal Tollu’nun İstanbul Devlet Sanatlar Akademisinden öğrencisi olan ve mezun olduktan sonra Görele Orta Okulunda resim öğretmeni olarak göreve başlayan Burhan Temel, ilk kişisel sergisini mezun olduğu 1959 yılında İstanbul’da açtı.
İstanbul Levent’teki Terakki Vakfı Sanat Galerisinde açtığı sergi ile 50.sanat yılını kutlayan Burhan Temel’in sergisi 17 Nisan 2010’a kadar açık kalacak.
Değişik yıllarda birçok ödül kazanan ve bugüne kadar açtığı kişisel sergilerin yanında 40’a yakın karma sergide de eserleri yer alan Burhan Temel’i sanat eleştirmeni Ümit Gezgin ise şöyle tanımlıyor:
“Burhan Temel, resminde doğanın en yalın halini, en estetik ve güzel durumunu, kendi üslubunun içten anlatımıyla ortaya çıkarıyor. O sadece doğayı içten bir sıcaklıkla kavramıyor, aynı zamanda bu kavrayış, bu lirik estetiği insanlarla birlikte paylaşarak, kentin bütün sıkıcılığını, bütün keşmekeşini aşmanın, doğayla insanı buluşturmanın anlamlı güzelliğini ve huzurunu da yaşatıyor...”
Burhan Temel, resimlerinde canlı renklerden kaçınarak, yoğun fırça darbeleriyle zenginleştirdiği pastel renkleri tercih ediyor. Doğanın en yalın halini figürsüz ama, hislerini, gözlemlerini ve beklentilerini de katarak, içten bir sıcaklıkla ve gerçek bir samimiyetle tuvale aktaran Temel, bir söyleşisinde “Doğayı yorumlamaya çalıştım; doğa ile dost olmaya gayret ettim. İzmlere takılmadım, görülenin ötesini arayıp görmek için çalıştım. Ancak bunu yaparken yöresel fiziki yapıyı, biçimselliği ihmal etmemeye özen gösterdim. Uysal, duygusal, naif renk, armoni ve biçimlerle kavgalaşırken, bazen ekspresyonist taşkınlıklar da görülür tuvallerimde. Çünkü çoluk-çocuk demeden, bir damla petrol ya da yeni bir silah denemek için insanlar öldürülüyorsa, duyarsız kalamazdım.
Çığırtkanlığı da sevmedim, başka göz ve duygular da yaptıklarıma ortak olsun istedim. Taşkın olmak yerine sınırı tercih ettim. Ne aşırı duygusal, ne de akli oldum. Ölçüyü, oranı, geometriyi, fiziksel yapı ve karakterle gizlice birleştirmeye çalıştım. Kontrast yapılaşmayı soğuk tonların birbiri ile mücadelesinde aradığım da doğrudur. Ben gösterişi değil, onun ötesindeki özü, sadeliği, güzelliği aradım. Bazen bir çocuk oldum. Her zaman amatör bir ruhla çalıştım” diyerek hem kendisini hem de resmini çok güzel ifade ediyor.