Fatih Yokuş
1961 Diyarbakırlı emekli imamım, halen Diyarbakır'da yaşıyorum.
Allah’a binlerce şükürler olsun ki Ramazan ayına ulaştık.
Ve yine binlerce şükürler olsun ki bu aya özel olan farz orucu tutuyor ve teravih namazını kılmaya gayret ediyoruz.
Ramazan ayı; Rahmet, Mağfiret ve Cehennemden azad olma ayıdır.
İçinde bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini barındıran Allah ayıdır.
Diğer zamanlara nazara en az on misli sevap kazandıran müstesna bir aydır.
Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azat olma ayıdır.
Yeter ki inanarak, sevabını Allah’tan umarak gündüzünu oruç ile geçirip gecesinin ihya edelim.
O zaman annemizden doğduğumuz gün gibi (kul hakkı dışında) günahlardan ter temiz oluruz.
Bu ayda dikkat etmemiz gerekenler ise maddi orucun yanında manevi orucu da tutmak lazım.
Yeme, içme de kendimizi muhafaza ettiğimiz gibi, dilimizi gıybet ten, dedikodudan ve kötü sözden korumamız gerekir.
Allah’ın emrine icabet edip af ve mağfiret istediğimiz gibi, kin ve intikam duygusunu bırakarak bize karşı suç işleyenleri af etmeliyiz.
İftar açarken duyduğumuz sevinci, fakir, miskin, komşu ve akrabaları iftara çağırarak sevincimizi onlarla paylaşmayız.
Kendimize dua ettiğimiz gibi, tüm müslümanlara özellikle mazlum müslümanlara bol bol dua etmeliyiz.
Seçim ve siyaseti tadında bırakmalı, kalp kırmadan siyaset yapmalıyız.
Bu Ramazanı son Ramazanımız olabilir düşüncesiyle orucumuzu ve ibadetimizi yerine getirmeliyiz.
Kur’an okunmalı, mukabele yapmalı ve boş zamanımızda zikir etmeliyiz.
Selavati şerifleri bol bol söylemeliyiz.
İftarı açmakta acele ederken sahur yemeğini geç yemeye gayret etmeliyiz.
Oruç tutmasalalar bile çocuğumuzu sahura kaldırmalı ve iftarı beraber yapmalıyız.
Güzellikler sizlerle olsun.
Dualariniz kabul olsun.
Orucunuzu kabul olsun.
Allah’a emanet olun.
Selam ve dua ile.
