BALIKESİR’DE BİR GİRESUN HINIS’TA BİR ALUCARA
Evet yazının başlığını doğru okudunuz. Balıkesir'in ilçelerinden birinin adı bir zamanlar Giresun'muş. Yöre halkının kurtuluş savaşında gösterdiği kahramanlıkları dikkate alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclise getirdiği teklif üzerine 10 Ekim 1934 tarihinde ilçenin Giresun olan adı değiştirilerek Savaştepe yapılmıştır. Başbakanlık arşivinde aşağıdaki şekilde kayıtlı belgeye göre kurtuluş savaşında gösterdikleri üstün gayretlerden dolayı Atatürk’ün önerisi üzerine Balıkesir’deki Giresun’un ismi Savaştepe olarak tesmiye edilmiş.
1 |
|
Savaştepe'nin eski ismine dair çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan birine göre, İzmir'den, Bergama'dan ya da Balıkesir'den burada bulunan bir hana ulaşan kervanlar, bir gece kaldıktan sonra yollarına devam ederlerdi. Önce yola çıkan kervana arkadaki kervanbaşı şöyle derdi; "Sen hana gire korsun ben de arkadan gelirini." demesinden bu köyün adı "Giresun" olmuştur. Diğer bir söylenti ise Savaştepe'nin bulunduğu mevkiye "Kilesin" mevkisi deniliyormuş. Zamanla bu isim "Giresun" şekline dönüşmüştür.
Diğer bir rivayete göre ise, M.Ö. 5. ve 4. yüz yıllarda bölge kuzey ile güney arasında bir yol güzergâhı olarak önem kazanır. Ticaret kervanlarının uğrak noktası oluşu sebebiyle, bugünkü ilçenin kurulduğu yerin 2 km. kadar doğusunda Halkapınar denilen yerde KERASAİ / KERASA adında kent kurulmuştur. Nitekim Savaştepe’nin eski adı Giresun olup bu ad ise Kerasai – Kerasa adından gelmektedir. Kalıntılarına bu gün bile rastlanan kentin adının Kerassai / Kerassa (Halkının Kenti ) (Ossa = Kenti) şeklinde yazılmasından anlaşılacağı üzere adının anlamı unutulmuş, kiraz ile ilgili bir ad bunun yerine geçmiş ve Kerasous / Kerasountaş şeklinde kullanılmıştır. İlçeye su sağlayan Halkapınar su tesislerinin bulunduğu arazinin su kaynağı bakımından zengin olması dolayısıyla bu İlkçağ kenti burada kurulmuştur. İlkçağın önemli HELEN yazıları Panopenisli Nonnos (Panapolis ,Mısır, M.S. V.yy ) Kerasai yani Kerasah “Halkının Kenti” diye anmaktadır. Ortaçağda ise Kerasai yada Kerasais adı Türklerin bölgeye hakim olmaları ile “Kiresin “ yada “Kilesin” şeklinde, sonraları ise “ Giresun” şekline dönüştüğü anlaşılıyor.
Hınıs’da bir Alucara konusu ise Başbakanlık Cumhuriyet arşivinde rastladığım bir yazı ile gündeme geldi. Yazı aslında bir kararnameydi ve tüm devlet erkânının imzası vardı. 1933 tarihli kararnamenin konusu “Hınıs Kazası’nın Alucra köyünün eşkiyalar tarafından basıldığı zaman Hazine varidatı ile resmi evrakı kurtaran ve bu sebepten dolayı binek hayvanı ile eşyası eşkiyalar tarafından gasbedilen Tahsildar Halil Efendinin zararının ödenmesi… “ diye devam etmektedir.
Cağaloğlu’nda bir kitapçıda kitap ararken raflarda bulunan bir kitap dikkatimi çekti. Kitabın ismi “Hınıs ve Malazgird Sancakları Yer Adları XVI.Yüzyıl” idi. Kitap TTK Yayınlarındandı ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü envanterinde bulunan 70 ve 231 sayılı Hınıs Civarına ait Mufassal ve İcmal Defterlerini ihtiva ediyordu. Gayri ihtiyari kitabı incelemeye başladım alfabetik sıralama yapılmıştı. A fihristine bakarken Alucâra ifadesi hemen dikkatimi çekti. Alucâre-i Büzürk K. Hâli Hınıs Göksu ve Alucâre-i Küçük Hınıs-Göksu, Aluclu Mezrası yazmaktaydı(14.sayfa 94 ve 95.sıra).
Yapmış olduğum kısa araştırma göstermektedir ki günümüze bu bölgede Alucara pek hatırlanmasa da, XVI. Yüzyılda Hınıs'da kayda girmiş olan ve 1933’e kadar bilinen bir Alucara varmış. Ancak daha sonra ismi değiştiği için unutulmuş gitmiş.
Saygılarımla,
www.alucra.com
Murat TOSUN
Yararlanılan Kaynaklar:
http://www.savastepe.gov.tr/default_B0.aspx?content=199
http://www.facebook.com/topic.php?uid=76584927861&topic=9397(Savaştepe’nin tarihi)
http://www.gizlikapi.org/balikesir/32195-balikesir-savastepe-ilcesi-genel-bilgi.html
Prof.Dr.Tuncer BAYKARA; “Hınıs ve Malazgirt sancakları Yer Adları XVI.Yüzyıl” TTK Yayınları Ankara 1991