Şebinkarahisar’ ın Öncelikleri
60 yıldır Şebinkarahisar’ lılara birileri popilist politikaları gereği, kimileri aman ben kimseden geri kalmayayım diye, kimileri en çok beni alkışlasınlar diye, kimileri de iyi niyetle cambaza bak cambaza diyor.
Şebinkarahisarlılar cambaza bakarken şehir kimliğini kaybetti, ama kimse farkında değil.
Şebinkarahisar’ ı yüzyıllardır Şebinkarahisar yapan en büyük özelliği Elazığ – Sivas – Malatya üzerinden gelen ipek yolunun Karadeniz’e çıkmazdan önceki son durak olmasıdır.
Şehir ipek yoluna göre yapılanmış kervanların ihtiyaçlarına göre işkolları gelişmiş, ayrı ayrı arastalarda demirciler, bakırcılar, semerciler, saraçlar, ayakkabıcılar aynen bugününü sanayi siteleri gibi binlerce hemşerimizin ekmek kapısı olmuşlardı.
Şebinkarahisar’ a aş ,iş , nüfus olarak hayat veriyorlardı.
Şebinkarahisar Karadeniz’den önceki son durak özelliğini kaybedip “yolların bittiği şehir” olduktan sonra aşını, işini kaybettiği gibi cesur müteşebbis, ufku olan insanlarında teker , teker büyük şehirlere kaptırmıştır.
O halde bugün Şebinkarahisar ‘ın ve Şebinkarahisarlının BİRİNCİ ÖNCELİĞİ orta Anadoluyu Karadenize bağlayan yolun tekrar faaliyete geçmesi olmalıdır.
Şebinkarahisarlı yereldeki ve gurbetteki bütün gücüyle EĞRİBEL TÜNELİ’ ni açtırmak için seferberlik ilan etmelidir.
Ancak o zaman Şebinkarahisar’a aş gelir iş gelir göç durur.
Bunun içinde Şebinkarahisar’ın yerel siyasetçileri ve halk önderleri önümüzdeki bir yıl içinde yapılacak genel seçim öncesinde Giresun politikasını iyi tahlil etmeli ve gereğini yapıp TBMM’sine Eğribel Tüneli ile yatıp , Eğribel Tüneli ile kalkacak bir milletvekilini Ankara’ya göndermeliler.
Önümüzdeki seçimlerde Giresun 4 milletvekili çıkaracak. Bu dağılımda 1 AKP , 1 CHP , 1 MHP ve birde barajı geçecek Saadet Partisi , Sarıgül hareketi veya Demokrat Parti olabilir.
Şebinkarahisar bu siyasi partilerden birinin birinci sırasına Şebinkarahisarlı aday koydurulabilirse otuz yıl sonra tekrar mecliste temsil edilir.
Liste başı dışındaki adayların artık Giresun’ dan meclise gitmesi çok zor.
Eğribel Tüneli’nin açılmasını bugünkü siyasi tabloyla beklersek , Türkiye’deki bütün tüneller açıldıktan sonra tünel açan iş makinalarını hurdaya vermeden Türkiye’nin son tüneli Eğribel’ ide açalım derler ki o zaman o tünelin içinden geçip Karadeniz’ e ulaşacak son Şebinkarahisarlı da büyük şehirlere göçmüş olur.
Eğribel Tüneli sadece Şebinkarahisar Alucra ve Çamoluk için değil Giresun merkez ve sahil ilçeleri içinde çok önemlidir.
Bu yol açılmadığı için Giresun merkez ve sahil ilçeleri de gelişmeden nasibini alamadığı gibi güneşte kalmış kar gibi her gün eriyor küçülüyor.
Eğribel’ in iki tarafındaki hemşehrilerimiz Eğribel Tünel’ni açma dernekleri kurmalı ve yazın tespit edilecek bir günde dağın iki tarafından kazma kürekle tüneli açma çalışmalarına başlamalı.
Daha öncede yazdığım gibi Ulusal Medyaya gündem olmalıyız , devleti yönetenleri ve siyasileri ilgisizliklerinden utandırmalıyız.
Şebinkarahisar’ ın ikinci kimliği ve zenginliği ceviziydi.
Şebinkarahisar’da ineği , danası , tavuğu , cücüğü , bağı , bahçesi olan insanlarımızın iki üç ağaçta cevizi varsa bu cevizlerin mahsulünden nakit ihtiyacını karşılıyor geçimini sağlayıp göçü düşünmüyordu.
Cevizin ikinci getirisi de şehirde başlıyordu. Kış ayları gelip Türkiye’nin her yerinde işsizlik artarken Şebinkarahisar’ ın her mahallesine ceviz kurma evleri açılıyordu.
İhtiyaç sahibi hemşehrilerimiz çocuklarıyla beraber bu evlerde bütün kış ceviz kırma işinde çalışıyor , geçimini sağlıyordu.
Yani bu ceviz kırma evleri Türkiye’nin en ölü iş mevsiminde bacasız mevsimlik fabrikalardı.
Ayrıca yazın ormandan kereste taşıyan kamyoncular içinde ceviz evlerinde iç ceviz yapılan mahsulü büyük şehirlere taşımak kış aylarında en önemli gelir kaynağıydı.
Şebinkarahisar 60 yıldır cambaza baktırılırken bütün getirileriyle cevizini de vadinin Niksar ilçesine kaptırdı.
60 yıldır Şebinkarahisar’ı yönetenler , gurbetteki gücüde arkalarına alıp , her karış boş toprağı , yol kenarlarına ceviz ağacı diktirselerdi Şebinkarahisar’ ın göçü dururdu.
Cevizin getirisi ve işlenmesi Şebinkarahisar’ ın ekonomisine yeterdi.
Şebinkarahisar’ ın bir kimliği de dutu , pekmezi , pestili, idi.
Şebinkarahisarlılar 60 yıldır cambaza bakarken pestilin , pekmezin markasını da Gümüşhane’ye kaptırdı.
Dut pekmezi ve pestili denince Türk halkının aklına artık Şebinkarahisar değil Gümüşhene geliyor.
Şebinkarahisar’ın bir kimliği de başta Giresun merkez ve sahil ilçeleri olmak üzere Karadenizin yayla turizm merkezi , aynı zamanda sahilden yaylarına çıkan hemşehrilerimizin (Cenikli) ihtiyaçlarını karşıladıkları pazardı.
Öyle ki yaz aylarında Pazartesi ve Salı günü sahilden gelen hemşehrilerimizin sayısı Şebinkarahisarlılardan fazla olurdu. Salı günleri esnafın , sanatkarın , üreticinin elinde öğleden sonra satılacak mal kalmazdı.
Şebinkarahisar bu özelliğini de kaybetti.
2 Nisan’da Osman Ağa’ mızın anma töreninden sonra Giresun’dan Şebinkarahisar’a geçerken Tamdere’de verdiğimiz molada oturduğum kahvenin önünden dağlara bakınca siteler gördüm. Kahveciye sorunca Kesaplı hemşehrilerimizin yazlıkları olduğunu öğrendim.
Yola devam edip Şebinkarahisar’a doğru yol aldığımızda gördümki Eğribel Dağı , sahildeki hemşehrilerimizin yaptırdığı yazlık villalarıyla başta Tamzara olmak üzere Şebinkarahisar’ın yayla turizmindeki yerini almış.
Tamdere’ye , Eğribel’e yazlık yapan hemşehrilerimizin dedeleri , babaları , yaz tatilini başta Tamzara olmak üzere Şebinkarahisar’ da geçiriyorlardı.
Şimdi ne oldu da sahildeki hemşehrilerimiz dağın başını Şebinkarahisar’a tercih ediyorlar.
Yerel yöneticiler , Şebinkarahisar’dan Giresun’a gidip gelirken Şebinkarahisar yerine Eğribel’e yapılan her binanın ağırlığını sırtlarında hissetmeliler.
Nerde yanlış yapıldığını tespit etmeli yüzlerce yıldır sahilimizin yayla merkezi olan Şebinkarahisar’dan hemşehrilerimizi dağların başına kaçırmayı nasıl başardığımızın sebebini bulmalı ve çözüm üretmeliler.
Daha 30 – 40 yıl önce sahilin yaylalarına çıkan hemşehrilerimiz bütün ihtiyaçlarını , atlarla , katırlarla , yürüyerek Şebinkarahisar’ın Salı pazarına gelip ihtiyaçlarını karşılarken bugün yarım saatte kırkbeş dakikada arabalarla niye gelmiyorlar.
Şebinkarahisar yerel yöneticileri ve halkı bu sorununda cevabını bulup sahili hemşehrilerimizin Şebinkarahisar pazarına gelmesini sağlamalılar.
Şebinkarahisar önce yoluyla , ceviziyle , dutuyla , pekmeziyle , pestiliyle , yayla turizmi merkezi ve pazar olma özelliğiyle kimliğini geri almalı.
İnsanlarına aş kapısı , iş kapısı açmalı göçü tersine çevirmeli.
Yoksa kimliğini kaybetmiş , nüfusunu kaybetmiş , Ankara siyasetinde ve bürokrasisinde gücünü kaybetmiş gençlerine aş veremeyen , iş veremeyen bir şehri kimse durup dururken il yapmaz.
Önce Şebinkarahisar’ da ceviz ağacı ekilmemiş bir karış toprak kalmadığında sadece ceviz Şebinkarahisar’ ın ekonomisini ayağa kaldırır.
Vilayetlik yolunu açar.
Şebinkarahisar’ a her ceviz fidanı diken hemşehrimiz il olma yoluna bir taş döşemiş olur.
Önce bu yolu Şebinkarahisarlı tamamlamalı ve yapacağı işleri önem sırasına göre ele almalı.
Av.Murat TOKER
Giresun Dergisi