Giresun´da Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde psikiyatri tedavisi gören hastalar sanatsal faaliyetlerle tedavi oluyor.

Sağlık Bakanlığının ´Toplum Temelli Ruh Sağlığı Modeli´ projesi kapsamında yürütülen program çerçevesinde hastalara sanatsal faaliyetlerle terapi uygulanarak iyileşmelerine katkı sağlandığı merkezde bu yöntemle hastalar üzerinde çok hızlı dönüşüm sağlanıyor.

Sağlık Bakanlığının ´Toplum Temelli Ruh Sağlığı Modeli´ projesi kapsamında Teyyaredüzü Aile Sağlığı Merkezsinde 8 aydır yürütülen programda hastalarla; ahşap boyama, cam boyama, ebru sanatı, takı tasarım, yağlı boya resim, ney ve seramik dallarında uğraşı faaliyetleri yürütülüyor.

Bugüne kadar, bir sergi salonuna sığabilecek sayının çok üzerinde bir çok çeşit sanatsal ürünün ortaya koyulduğu merkezde, ağır ruhsal bozukluğu olan hastaların tedavisi sağlanıyor. 35 kayıtlı hastanın bulunduğu merkezde hastaların kazandıkları sanatsal beceriler, hasta ailelerinin de devreye sokulmasıyla 24 saat takip ediyorlar.

‘% Bir Gülümseme’ sloganıyla faaliyetlerini yürüten merkezde, hastaların ebru sanatına dair ortaya koyduğu eserler ise en dikkat çeken ürünlerin başında geliyor. Sanatsal faaliyetlerle hastaların kendilerini çok iyi hissettiklerini söyleyen ebru eğitmeni Ayşe Lermi, “6 aydır ebru sanatı yapıyoruz. Hastalar bu tür faaliyetlerle terapi anlamında çok mutlu oluyorlar. Ebru dersini her gün yapıyoruz. Yapmadığımız zaman ise soruyorlar. Yani ebru onlara mutluluk veriyor. Terapi veriyor.” şeklinde konuştu.

Merkezde yürütülen sanatsal faaliyetlerin en önemlisinin; hastaların anti-sosyal hallerine çok kısa zamanda tesir etmesi olduğunu belirten Giresun Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ramazan Murat Uçak, “Merkezimiz, Sağlık Bakanlığının ´Toplum Temelli Ruh Sağlığı Modeli´ çerçevesinde yurt çapında açtığı merkezlerden birisi. Amacımız, kronik ruhsal rahatsızlığı olan bireylere psikolojik rehabilitasyon hizmeti vermek. Faaliyetlerimiz sadece hastalarla da sınırlı değil. Ayrıca hem hastalara hem de ailelere yönelik grup terapileri sürdürmekteyiz. Yürüttüğümüz sanatsal faaliyetlerle hastalar, kısa zamanda gözle görünür ölçüde sosyalleşiyorlar. Buraya devam eden hastalarımız, bu merkeze devam etmeden önce, daha çok, evde kendi halinde vakit geçiren, evden pek çıkmayan, pek fazla arkadaşı olmayan, içe kapanık bir yaşam sürdüren hastalardı. Bu faaliyetler devam ettikçe hem iletişim becerileri gelişti. Hem özgüvenlerinde artış meydana geldi. Hem de hastalık belirtilerinde önemli ölçüde iyileşme gözlemledik.” şeklinde konuştu.