Balık denizde yaşar denizin farkında olmaz diye bir deyim vardır.

Bu tam Giresunlu' lara uygun bir deyimdir.

Giresun' lu Türkiye'nin işgalden kurtuluşunda İstiklal Savaşımızın kazanılmasında, Emperyalist batı devletlerince Karadeniz de kurulmak istenen Pontus Rum devleti projesinin darmadağın edilip çöpe atılmasında Cumhuriyetin kurulmasında en önemli görevleri yapmıştır.

Bunu ne Giresun'un yeni nesilleri bilir ne de bunu Türkiye'ye duyurur.

17 Mayıs 1919 İstiklal Savaşımızın en önemli kilometre taşlarından biridir.

15 Mayıs 1919 da Yunan orduları İzmir'i işgal ettiğinde bütün Türkiye, Askeriyle siviliyle donup kalmış şoka girmişti.

İşte herkesin susup durduğu bu günlerde Türk milletinin esir edilmeyeceğini, sonsuza kadar bağımsız yaşayacağını gerekirse bu uğurda kanının son damlasına kadar savaşacağını 17 Mayısta gönüllü Giresun uşakları ve onların kumandanı Osman Ağamız dünyaya duyurmuştur.

Milletin üzerindeki ölü toprağını atmışlardır.

İlk bağımsızlık mitingini Giresun da yapmışlardır. 17 Mayıs 1919 günü ne Giresunluların ne de Türk milletinin ne de Türk devletinin unutacağı bir gün değildir.

Daha Atatürk Samsun'a çıkmadan yapılan bu miting İzmir deki Hasan Tahsin'in attığı ilk kurşun dan sonra İstiklal Savaşımızın ikinci kilometre taşıdır.

Aynı heyecanla aynı atmosferde her yıl tekrarlanması ve canlı tutulması gereken bir gündür.

Gazeteden okuduğum bir haber de Selanik’te Giresunlu Pontus lu Rumlar, dedelerinin pontus devletini kurmak için verdikleri mücadeleyi 5000 kişiyle, dedelerinin o gün giydiği kıyafetlerin aynısını giyerek kutlamışlar.

Giresun Valiliği, Giresun Belediyeleri neden 17 Mayıs tarihinde dedelerimizin miting yaptığı meydanda (tabi bu meydanı bilen Giresunlu varsa) kadınlı erkekli o günkü kıyafetleri giyerek (acaba Giresun da o günkü kıyafetlerden kaç tane vardır) miting yapmazlar.

O meydana o mitingin fotoğraflarını bulup dev ebatlarda Giresun belediyesi neden asmaz.

24 yıl önce gurbetçi Giresun dergisinde aynen şöyle yazmıştım ''Giresunlu merdivenin ilk basamağı gönüllü Giresun alaylarındaki destan kahramanı dedelerine ve onların kumandanı Osman Ağa'ya sahip çıkmadan Ekmeği olan fındığına da, limanına da, Eğribel tüneline de, insanına da sahip çıkamaz demiştim''.