İnsanoğlu olarak çeşitli konular hakkında sürekli olarak düşünüp, yorum yaparız. Hatta; kendimizi ilgilendirmeyen konulara bile girer, adeta bir analist gibi derinlemesine analiz yaparız. Muhakkak; düşünmek, insanlar için vazgeçilmez bir unsurdur.
Çünkü; düşünen bireyler, kendilerini her alanda ilerletir, her geçen gün düşüncelerine yenilerini katar ve insanlık için yaşamlarının herhangi bir alanında ihtiyaçları olan bilgileri birbirlerine aktarırlar. Bu da; yaşadığımız dünya için ışık olur ve aydınlık bir geleceğin inşaasını topyekün oluşturmuş oluruz.
Düşünen bireyler, her ortamda kendilerinin farkındalığına rahat bir şekilde varırlar. Kendilerini dinleterek, düşüncelerini aktardığı bireylere de yenilik katarlar. Fakat; düşüncede sabit fikirli olmamalıyız. Her zaman gelişime açık olmalıyız.
Düşüncelerimizi birbirimize dikte etmemeliyiz. Düşüncelerimizden dolayı birbirimize kin beslememeliyiz. Düşünce sonucu ürettiğimiz bilgi ve birikimlerimizi kesinlikle fiili müdahale şeklinde insanların adeta kafasına vurarak, onlara kabullendirmemeliyiz. Bir ortamda; biri konuyorsa ilk önce onu uzun uzun dinlemeli, sözlerini kesmemeliyiz. Sözünü bitirdiğinde kendi görüşlerimizi güzel bir şekilde açıklamalı ve muhakeme etmeliyiz. Tabii; sınırları aşmamak kaydıyla tartışmaya girebiliriz. Ama en iyisi; consensus sonucu ortaya çıkan bilgilerimizi kendimizin tuttuğu dosyamızda saklamalı, günü geldiğinde o bilgiye başvurmalıyız.
Bu itibarla; boş şeylerden sürekli olarak yüz çevirmeliyiz. Düşündüğümüz şeyler gereksiz olmamalı. Bilinçli olmalıyız. Zira; düşünce ikliminin gelişmesi ve çeşitlenmesi için sürekli olarak çevremizi gözlemlemeli, gerekirse tüm gelişmeleri yakinen takip etmeli, bu konulardaki dergi, mecmua ve kitapları okumalı kendimizi yenilemeliyiz. Her daim ileriye bakmalıyız.
Boşa akıttığımız zamanlara hayıflanmamalı, kararımızı verip, bu kararlılık doğrultusunda bundan sonraki yaşamımız için toplumda bulunan tüm bireylere düşünce tohumunu aşımalı, onlar için birbirleriyle ve dünya ile bağlantı kuracakları yeni köprüleri oluşturmalıyız. Düşüncenin zamanı var dememeli, her dönemde düşünce iklimini yaşamalıyız.