30. kitabım KÜRESEL GÜÇLER ORTADOĞU VE TÜRKİYE
Kamer yayınlarından çıktı.
Bütün kitapçılarda.
İyi günler, iyi çalışmalar.
Sevgi ve dostlukla.
Nurullah AYDIN (eski hakim-savcı-hukukçu-yazar-akademisyen)
Kitap arka kapak metni
Bir devletin jeopolitik ve jeostratejik sınırları, uluslararası çıkarlarının ulaştığı sınırlardır.
Dünyanın birçok jeopolitik ve jeostratejik öneme haiz bölgesi vardır.
Bunların başında Ortadoğu gelir.
Ortadoğu; tarihin yazıldığı, uygarlıkların oluştuğu, üç dinin ortaya çıktığı, halkların kimlik kavgası verdiği, Asyalıların, Avrupalıların egemen olmak için mücadele ettiği, petrol ve doğal gaz zengini bir bölgedir.
Türkiye; jeopolitik ve jeostratejik açıdan dünyanın en önemli bölgelerinden biridir. Bu bağlamda Anadolu, batılı ve doğulu devletlerin, tarih boyunca birinci derecede önemli jeopolitik ve jeostratejik sınırlarını oluşturmuştur. Anadolu günümüzde de en önemli jeopolitik bölge olma özelliğini taşımaktadır.
Türkiye; dünya üzerinde sorun olarak gözüken Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Körfez bölgelerinin ortasında yer almaktadır. Bu konumu, O'nu, bu bölgelerde çıkarları olan ülkeler açısından vazgeçilmez yapmaktadır.
Türkiye’nin; üç tarafı denizle çevrili, enerji havzalarına yakın olması, enerji geçiş güzergahında olması önemini artırmaktadır.
Türkiye üzerinde stratejik planlamalar tarih boyunca sürmüştür. Yine üç büyük din, Museviliğin, Hıristiyanlığın, İslamiyetin küresel olmasında merkez Anadolu toprakları olmuştur.
Diğer ülkelerin Ortadoğu ve Türkiye’ye yönelik stratejileri her zaman olmuştur, olacaktır.
Her devlet; kendine göre doğru kabul ettiği bir alanda içinde yaşadığı mücadelenin stratejisini belirler ve uygulamaya çalışır.
Her toplumun her devletin mücadele alanı vardır.
Bir yerde mücadele varsa, bir yerlerden de tehdit geliyor demektir.
Hemen her toplumda; duyarlılık katsayısı en yüksek kesim değişkendir.
Türkiye için tehdit nedir, nereden gelmektedir? Bu soru farklı kesimlerce farklı algılanmış ve ona göre mücadele verilmiştir.
Türkiye; akıl ve bilim öncülüğünde güçlü ekonomisi, güçlü ordusu, genç dinamik işgücü ile stratejik planlama ile tarihi bölgesel ve küresel rolünü oynamak zorundadır.
Ortadoğu bölgesinin huzuru, güveni, barışı; Türk Devleti’nin tarihi rolüne yeniden sahip çıkması ile sağlanabilir.