Ağlamayana meme yok
2 yıl aradan sonra doğup çocukluğumun geçtiği memleketime bayramı da bahane ederek bir ziyaret gezisi yaptım. Kısada olsa bu tatil fiziken olmasa bile ruhen beni epey rahatlattı. Oradaki akrabaları ve tanıdıkları ziyaret ettik. Büyüklerimizin hayır duasını almaya çalıştık. Burada yaptığım görüşmelerde ülke ve dünya gerçekleri doğrultusunda insanların ekonomik durumlarının eskisine göre ciddi anlamda iyileştiğini gördüm. Bu durum beni sevindirdi. Ancak bu gezide bir şey beni gerçekten üzdü. O da Aydındere’ nin kötü kaderi haline gelen yol meselesidir. Adeta kronik bir hastalık gibi yol sorunu Aydındere’ nin yakasını bırakmıyor. 1980’lerden bu yana Aydındere yol bekliyor. Ancak 2’nci dönem belediye başkanını seçen Aydındere maalesef hâlâ ana yoluna kavuşamamanın talihsizliğini yaşıyor.
Karayollarına mı ya da belediyeye mi ait olmasının pek önemi olmayan ilçeyle, aydındereyi birbirine bağlayan yolun Kovanlık- Aydındere arasındaki bölümü içler acısı bir durumda. 2010 yılına geldiğimiz halde bu yolun hâlâ yapılamamasının ayıbını sadece yapmayanlara mal etmek haksızlık olacaktır.
“Ağlamayana meme yok!” sözü boşuna söylenmemiş sanırım… Güney Doğuda askerlik yapıp gelenlerden öğrendiğimize göre oralarda en uzak mezralara bile asfalt yol yapılırken Aydındere’nin yolunun neden yapılmadığını irdelemek lazım. oradaki insanlar kendince yöntemler geliştirmişler hizmeti söke söke alıyorlar.bu yöntemleri az çok herkes biliyor . O halde bizim memleketimizin akil, önder adamları bu yolun yapılması için bir formül geliştirmek zorundadırlar. En doğal hakları olan bu hizmeti kendilerinden esirgeyen yöneticilere demokratik baskıyı oluşturacak eylemler yapmaları gerekmektedir. 21’ inci yüzyılda bilmem kaç km yol yaptık diye öğünen yöneticilere Aydındere’nin yollarını gösteren eylemler yapmalıdırlar. Mesela Aydındereliler Aydındere’den toplu olarak ile yürümelidirler. İmza kampanyası düzenleyip, gerekli mercilere iletmelidirler. Bu sorun onların sorunu. Ağlamayana meme yok! Onun için sorunlarını en iyi şekilde dile getirecek insanları önlerine koyup, konunun üzerine gitmelidirler. Aksi halde bu yolun 2020 yılında bile hâlâ böyle minik göletler halinde kalmaktan kurtulamayacağından korkuyorum.
Bizler yılda bir sefer oraya ziyaretler yapıyoruz. Ancak gönlümüz hâlâ oralarda… Baba ocağımız oralar… Hep bir gün oralara dönmenin hayallerini kurarız. Rüyalarımızın çoğunu oralarda görürüz. Onun için memleketimizin kalkınması ve hizmetin en iyisini alması bizleri mutlu etmektedir. Oradaki olumsuzluklarda bir o kadar bizleri üzmektedir. Buradan Sayın Belediye Başkanı Haydar KARAKILIÇ’ a çağrıda bulunuyorum; Sayın Başkan bu konuda çalışmalarınız olduğunu biliyorum. Lütfen halkı arkanıza alarak, bu konunun üzerine gidin. Sizin bu konudaki bilgi ve birikiminiz bu konuyu çözmeye yeter. Yeter ki kararlılıkla üzerine gidin ve bu konuyu seçim aracı yapmayın. Saygı ve selamlarımla bir daha ki gelişimde Aydındere’ye asfalt yoldan ulaşmak dileğiyle, kalın sağlıcakla…