İktidar, insanların ulaşmak için inanılmaz soytarılıklar yapabileceği cazip bir hayaldir. Koltuk sevdası kişiliği zayıf adamlara her türlü rezilliği yaptıracak bir aşktır. Kimileri koltuk için her türlü kepazeliği meşru görür. Kimileride bu kepazeliğe para karşılığı payandalık yapar. Kimisi dedikodusunu taşır soytarılık yapar. Kimisi göz göre göre ifitira atar, çirkin tuzaklar kurar.

Hile ile kazanılan hile ile kaybedilir

Yerel seçimler yaklaşıyor. Aday adayları medeni cesaretlerini ortaya koyarak bir bir ortaya çıkıyor. Bakıyorum kimsenin elinde bir proje yok. Bir hedef yok. Bir kriter yok. Varsa yoksa falanca şunu yaptı , filanca bir kadınla görüldü. Şurada bir villası var. Şu kadar para çarpmış vs. Be kardeşim! Birinizde ne yapacağını anlatsın. Nasıl projeleri olduğunu ortaya koysun. İyilikten, güzellikten ahlaktan bahsetsin. Haktan hukuktan bahsetsin. Allahtan kitaptan bahsetsin. Yolsuz karılar gibi dedikodu ettiniz diye size adaylık verene, sizi seçene yazıklar olsun!

Bırakın milletin ne yapmadığını, kimle yatıp kalktığını da siz ne yapacaksınız onu anlatın. İnsan olana dedikodu etmek yakışmaz. Bir gazeteci olarak ortaya atılan dedikodu ve iddiaları birileri gibi manşetlere taşısam paranın anasını ağlatırdım. Ama böyle kazanılmış para veya böyle kazanılmış makam mertebe haramdır. Siz hiç hileyle iş yapanın yüzünün güldüğünü gördünüz mü? Siz hiç milletin kanını emenlerin, alın terine çökenlerin mutluluğa eriştiğine şahit oldunuz mu?

Ortaya iddia ve iftira atanlar mahkeme

huzurunda hangisini kanıtlayabildiler?

Milletin uçkur dedikodularını, malını mülkünü konuşanların bakın kendi hayatları  dedikodusunu yaptıklarından daha rezildir. Her türlü naneyi yiyip millete edep ve ahlak dersi verenleri vallahi ibretle izliyoruz. Bırakın milletin açığını aramayı da siz ne yapacaksınız, onu anlatın. Bu millete nasıl hizmet vereceksiniz, nasıl projeler ortaya koyacaksınız, onları anlatın.

Fasulye gibi herkes kendini bir nimet sanıyor. Koltuk uğruna ne ahlak, ne nizam ne din, ne iman hiçbir şey gözetmeksizin seviyesizlik diz boyu olmuş. Kimi ırkçılıktan, kimi uçkurdan, kimi maldan mülkten almış başını dedikodu yapıyor. Varsa bir yolsuzluk, varsa bir edepsizlik Türkiye Cumhuriyetinin savcıları görev beklemektedir. Bunu sağda solda  anlatacaklarına devletin savcısına anlatsalar da neymiş ortaya çıksa. Bu tip şer ve iftira makinelerı hakim karşısına çıkınca “Efendim biz öyle duyduk Aslında öyle demek istemedik. Falanca öyle dedi” diyerek dansözleri kıskandıracak kıvraklıklar sergiliyorlar. Bu zamana kadar onca dedikodu ve iddia gündeme geldi mahkemelere intikal etti. Hangisi doğru çıktı? Hangisinin belgeleri mahkemelere sunulabildi? Hiç birisi! Maalesef hepsi havada kaldı insanlar para karşılığı zan altında bırakıldı.

Biz o koltuğa dedikodu ile değil halkın sevgisini, güvenini kazanarak oturacak aday adayları veya adaylar bekliyoruz. Hadi bakalım kimin ne projesi varsa onu anlatsın. Yıllardır uçkur muhabbeti yaptığımız yeter artık!