Arap baharı oyununun son perdesi Suriye de sahneleniyor,
Suriye iç savaşını dünya ülkeleri tarafından seyrediliyor.
Suriye’deki kargaşa bizim ülkemizi çok ama çok yakından ilgilendiriyor.
Ülkemize yüz bine yakın Suriyeli kardeşlerimiz geçiş yaparak canlarını
zor kurtardılar ve ülkemiz onların can Emniyeti'ni korumak ve insanca
yaşamalarını sağlamak için kamplara yerleştirdi. Dünya Suriye iç savaşını uzaktan seyretmeye devam ederken bir yandan da Türkiye'yi savaşa dâhil etme çaba ve gayreti içerisinde.
Olayları bira hatırlayalım önce bir uçağımızın uluslar asası hava
sahasında düşürülmesi, suriyenin bölücü terör örgütüne desteğinin
artması, Suriye’nin attığı top mermisinin Akçakale ilçemize düşmesi,
hemen ardından ikinci top mermisinin de Akçakale’ye düşmesiyle beş
vatandaşımızın hayatını kaybetmesi sonucu Türkiye'nin karşılık vermesi
bölgede ve dünyada gözleri ülkemize çevirdi.
Hatta ellerini
ovuşturmaya bile başladı bu düşman dostlarımıza destek için olsa gerek,
muhalefet kesiminden Türkiye’deki kamplarda Suriyeli muhaliflere silahlı
eğitim ve destek veriliyor suçlamaları yapıldı.
Uçağımız
düşürülünce nerde bu devlet, nerde bu hükümet diyenler Hükümetin
meclisten sınır ötesi asker gönderme tezkeresine Suriye'nin de dâhil
edilmesini istemesine destek vermedi İktidar partisi (AKP) ve Muhalefet
partisi (MHP) nin desteğiyle tezkere meclisten geçti.
Böyle
ciddi ve ülkemiz için egemenlik meselesi olan bir duruda bir gurup
siyasi kesim savaşa hayır diyerek ortaya çıktı, zaten Türkiye’de kimse
savaş istemiyor ki ülkemizin milli menfaatlerini koruması için hükümete
yetki vermeyenler sokaklara savaşa hayır pankartları astılar.
Bu tezkere benim olduğum yerden savaş için değil Türkiye cumhuriyetinin
milli menfaatlerini koruma amaçlı kullanılacağı yönünde görünmektedir.
Ülkemize düşen top mermilerinin kaza sonucu düştüğüne inanmak istiyorum
ve bu yüzden Türkiye'nin misilleme yaparken iki ateş arasında kalan
masum insanların zarar görmeyeceği şekilde misilleme yapacağını
düşünüyorum ve tüm kalbimle inanıyorum, aynı inancımı tezkere içinde
söylüyorum.
Hükümetimizin sağduyulu tutumuyla üçüncü dünya
savaşının başlaması taraftarı olmadığını, birileri böyle bir durum
yaratırsa ülkemizin menfaatlerini korumak için cesaretini, gücünü tüm
dünyanın bilmesini, görmesi için meclisinden bu yetkiyi aldığını
düşünüyorum.
Tezkerenin başka yerlere çekilerek
değerlendirilmesi bana göre doğru bir tutum değildir. Birileri yine
sınıfta kalmıştır içinde bulundukları durumu, kırık notları, “aslında
kendilerinin çalışkan bir öğrenci olduklarını” fakat öğretmenin kırık
not verdiğini vatandaşına anlatmaya çalışıyorlar vatandaş bu oyunları
çok gördü ve yemedi. Görünüyor ki vatandaşımız savaşı En son çare
görüyor ve zamanı gelince savaş kaçınılmaz olursa da safında onun bunun
çocuğunu aramak yerine damarlarındaki asil kana sahip yiğitleri arıyor.
İnşallah savaş çıkacak bir durum olmaz bölgede istikrar sağlanır. Eğer
Savaş kaçınılmaz olursa Topal Osman'ın torunları gözünü kırpmadan
dedesinin izinden gideceğine kimsenin kuşkusu olmasın.