Nurullah AYDIN
10 Kasım 2013-ANKARA
İnsani değerlere dayanan kültür ve medeniyeti ile güven ve huzur veren, adaletli yönetimi ile mazlum halkların güvencesi olan, insanlık ailesinin şerefli üyesi Kahraman Türk Milleti’nin mensupları;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 75. yıldönümünde Türkiye gerçeğini bilmek anlamak, görmek ve gereğini yapmak sorumluluğu, her vatan evladına düşen bir görevdir.
Dış güçlerin Türkleri Anadolu’dan atmak çabası; Malazgirt, Miryakefelon ve Sakarya savaşları sonucu başarısızlığa uğrayınca, kimliksizleştirme projesini uygulamaya koydular. Kimi batıcı, kimi Asyacı, kimisi de Arapçı kültürlerle şekillenerek gaflet, dalalet ve hıyanet içine girdiler.
Amaçlarına ulaşamayan şer güçler; bu kez ortaçağ Arap kültürünü, kutsal İslam dini kamuflajı altında sahneye koydular. İslam dini’nin kutsal kitabı Kur’an ve önderi peygamberden uzak hurafelerle dolu düşünce ve yaşam biçimini dinlerarası diyalog ve muhafazakar demokrasi adı altında sahaya sürdüler.
İnsanlığın gelişim, değişim ve dönüşüm sürecinden habersiz, evrensel insanlık değerlerinden uzak, çağın gerçeklerinden habersiz, akıl ve bilimi bir tarafa bırakmış, adalet, hak, namus, dürüstlük kavramlarından uzak insanlar siyasi, ekonomik güç kazandılar.
İşbirlikçiliği tercih edenler; Türk Milleti’nin iyiniyetli, samimi duygularını istismar ederek, zehir kusmaya devam ediyorlar.
İç ve dış bazı çevreler; asılsız iddialarla, Türk Milleti’nin liderlerini, milli ve manevi değerlerini karalamaya ve itibarsızlaştırmaya çalışmaktadırlar. Aslında saldırılan Türk Milleti’dir, Türk Kimliğidir, Türk tarihidir, Türk kültürüdür.
Şer güçlerince;
Türkiye’nin Türk Milleti’nin vatanı, ülkesi olduğu gerçeği inkar edilmeye,
Tarih bilinci köreltilmeye,
Milli devlet tasfiye edilmeye,
Türk Milleti bölünmeye,
Batı kontrolünde Dini vesayet egemen kılınmaya,
Çağdışı ortaçağ Arap hurafeleriyle beyinler yıkanmaya,
Bilim ve teknoloji yerine Arap masalları ile gençlik uyuşturulmaya,
Türk kahramanları yerine ortaçağ Arap önderleri kahraman gösterilmeye çalışılmaktadır.
Bilinmelidir ki; tarihin her devrinde benzeri güç sahibi olanlar hüsrana uğramıştır.
Türk Milleti, ortak tarih, ortak kültürle; bütün etnik toplulukların ortak adıdır.
Bütün toplulukların tamamını Türk bayrağı altında birlik ve beraberlik içerisinde bugünlere kadar getirmiş, son bin yılda gerek İslamiyet, gerekse insaniyet adına mührünü vurmuş kahramanlıkları içinde barındırmış, şerefli ve onurlu bir millet olan Türk Milleti isminden rahatsız olanlar var.
Türk Milleti; bin yıldan bu yana bütün etnik unsurlarıyla beraber yaşamış ve bundan sonra da yaşayacaktır. Türk Milleti’nin isminden, birlik ve beraberliğinden rahatsız olanlar, mutlak ve mutlak pişman olacaklardır.
Türk Milleti’nin mensubu olmak, şereflerin en büyüğüdür. Bu Şereften her insanın nasiplenmesi kendi lehinedir.
Başarının sırrı; bilgi, amaç, niyet, hedef, cesaret, plan, strateji, kararlılık, bir ve beraber hareket etmektir.
Türkiye’nin; çağdaş dünyada saygın, onurlu yerine almak üzere, akıl ve bilim öncülüğünde, medeniyet ufkunda yeniden bir güneş gibi doğacağına olan inancımız tamdır.
Türk Milleti’nin aydınlanma yolunda büyük yürüyüşü devam edecektir.
Türk Milleti; zekidir, çalışkandır, üretkendir, cesurdur.
Mete Han’ın, Atilla’nın, Bilge Kağan’ın, Alparslan’ın, Ertuğrul Gazi’nin, Kılıçarslan’ın, son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölüm yıldönümünde bir kez daha minnetle anıyoruz.
Ne Mutlu Türküm Diyene.