BAŞKA SÖZÜ OLAN SÖYLESİN!                                                     

     Bizim askerlerimizin şehit sayıları verilirken, onlarla ilgili etkisiz hale getirildi sözü ve öldürülen teröristlerin sayılarının verilmemesi, çok ama çok dikkat çekici bir durumdur. Bu bir korku değilse o zaman çıkın ortaya ve öldürüldü sözünü söyleyin. Ve ciğeri yanan millete öldürülen terörist sayısını, korkmadan söyleyin. Belki şehit ailelerin evine biraz olsun gül suyu dökmüş olursunuz!

    Bu ülkede yapılan Kürtçülük frengi gibi bir hastalıktan öteye geçen bir şey değildir.

Bir süre ilaç tedavisi olumlu sonuç verir gibi gözükse de yapılan tahlillerde hastalık negatif sonuç gösterse de kısa bir süre sonra yine gün ışığına çıkar ve yedi nesil bu hastalık devam eder.

   Siz değil miydiniz? Kurtuluş savaşında bizimle aynı cephede savaşan sizin dedeleriniz sizin atalarınız değil miydi? Bizimkilerle yan yana şehit düşen. Bu oyun emperyalist ülkelerin oynadığı bir son tango. Nerede kaldı sizin aydınlığınız? Nerede kaldı sizin devrimciliğiniz? İdeal değil mi? Yaptığınız inanç değil mi? Kendi insanınıza kurşun sıkmanız. Bir mücadele değil mi? Yaralanan dava arkadaşınızın başına kurşun sıkıp kaçıp gitmeniz. Hayatta en alçakça şey insanın ekmek yediği kabı pislemesidir. Bunu asla ve asla unutmayınız!

     Sizi ne kendi halkınız ne de, tüm insanlık haklı görüp affedecektir. Ben de bir Kürt çocuğuyum. Babam bu beğenmediniz devletin sunduğu imkânlarla küllerinden kendini var etti. Yani doğmuştu yaşadı ve üç evlat sahibi oldu. Bugün gibi hatırlarım hâlâ, bizim evimizde böyle bir şeyin konuşulmadığını devlete küfür edilmediğini. Sizler yoksulluk edebiyatının arkasında bir sığınmacı olarak yaşarken, yaptıklarınızı haklı gösterme telâşındayken, biliniz ki bizlerin hayatı da bir eli yağda, bir eli balda geçti. Hoş bunları size neden anlatmaya çabalıyorum ki! Anlayış insana özgü bir şeydir!

    Dedim ya! Hayatta en büyük onursuzluk ekmek yediğin kabı pislemektir. Sen bu ülkenin yetiminin fakirinin hakkından, vergi verenin parasından yani benim paramdan nasiplenip mecliste, Milletvekili sıfatıyla! Maaş alacaksın sonra ortaya çıkıp eşkıya ile teröristle kucaklaşacaksın. Bir de utanıp sıkılmadan gülümseyeceksin. Utanma da insana özgü bir şeydir ya!

Ama biliriz ki alev alacak kucaklar tarih boyunca hep boşluğa açılmıştır.

Ahmet Yılmaz Tuncer