“Mevcut haliyle Tıp Fakültesi’ ne öğretim üyesi getirmek zordu. Giresun Devlet Hastanesi bünyesinde faaliyete geçen, Tıp Fakültesi Hastanesine öğretim üyesi getirmemizin de yolu açılmış oldu (Giresun Üniversitesi Rektör Vekili - Karadeniz Postası Gazetesi).
Kurumsal olarak hizmete giren Tıp Fakültesinin de önü açılmış oldu ( Nurettin Canikli - Giresun Milletvekili - Karadeniz Postası Gazetesi ).
Geçtiğimiz günlerde Giresun Tıp Fakültesi niçin açılmıyor diye bir yazı yazmıştım. Büyük bir tesadüf olsa gerek, gazetelerden Tıp Fakültesi hastanesinin açılışını okudum. Ancak bu açılışın gerçek bir tıp fakültesi hastanesi açılışı değil de, siyasi ve kişisel bir şov olduğunu görüyoruz.
Şöyleki;
Sayın Dekanın rızası olmadan, Tıp Fakültesinden dört öğretim üyesi, YÖK Kanunun 38.Maddesine göre Devlet Hastanesinde görevlendirilmişti. Bu görevlendirilmeden dolayı bırakın öğretim üyelerinin maaşlarının artmasını, maaşları azalmıştır. Oysa Kale Hastanesi sahipsizlikten ve ilgisizlikten bomboş duruyor.
Bir tıp fakültesi hastanesi açılışı yapılıyor ; ortada Tıp Fakültesi hastanesi yok. İlin temsilcisi Vali yok, Tıp Fakültesinin dekanı yok, daha da hazini Sağlık Müdürü ve Hastanede görevlendirilen Profesörler yok. Kısaca yok oğlu yok. Ancak kişisel şovlar var.
Rektörlük binasının da taşınacağını duydum.Bu girişim gelecek asıl rektöre bir darbedir.Daha da acısı Giresun’a bir darbedir,Giresunlu ya bir darbedir.Giresun’un geçmişini ve geleceğini temsil eden şimdiki bina müze olacakmış. Oldu olacak birilerinin keyfi ve makam sevdası uğruna Giresun Üniversitesini de müzeye kaldırın. Yoksa Üniversite binası birilerine mi tahsis edilecek. Yapılmış olan bir seçim var, fakat ortada asıl rektör yok. “ Fol yok, yumurta yok” bu ne iş. Acaba, üniversite binası taşındıktan sonra ona da mı bir veya birkaç açılış düzenlenecek.
Ayrıca, Görelelilerin dişinden tırnağından artırarak yaptıkları Güzel Sanatlar Fakültesi de başka bir yere taşınacakmış.Yine birilerinin eline fırsat geçince tünelden ötesini yok sayma anlayışı mı depreşti. Bizim hazırladığımız Sis Dağı Kayak Projesine de bundan dolayı karşı değiller miydi.
Kısaca dostlarım; bu anlayış benden sonrası tufan anlayışıdır. Giresun’u küçültme anlayışıdır. Gelecek olan asıl Rektöre karşı bir saldırı ve elini kolunu bağlama hareketidir. Bu anlayış nezaket kurallarını zorlayan bir anlayıştır. Bu anlayış “Dediğim dedik,çaldığım düdük” anlayışıdır. Atanacak isim kim olursa olsun, asıl Rektör atamasını beklenmelidir. Zira devlet adamlığı ve makama saygı bunu gerektirir.
Bütün Giresunlular olarak bizlere düşen üniversitemize sahip çıkmaktır, şehrimize sahip çıkmaktır Aksi halde gurbetteki çokluğumuzla gururlanmaya devam ederiz. Bu anlayışı hemşerimiz Kemençeci Kara Osman şöyle ifadelendirmiştir.
Ey gidi kara Osman
Kaldın karakollarda
Sen bu akılda iken
Çok gezersin yollarda.