Başlangıcı rahmet, ortası mağfiret sonu ise felaha erme olan bir ramazanın daha sonuna geldik. Oruçlu olmanın hassasiyetiyle anlayış ve davranış olarak daha esnek gibi görünsekte, son günlerde artan terör saldırıları nedeniyle verilen şehitlerimiz ve cenaze törenlerideki trajik görüntülerden, iftar açarken yudumladığımız suyu dahi sorgular hale geldik.
Evet … gerildik sözü bile kifayetsiz artık. Bu kadar mı ? Ne mümkün. Orta doğu her zamankinden daha kanlı, bitmeyen, dinmeyen acılarıyla Afrika . Bu arada daha önce bilmediğimiz İslam coğrafyalarını da öğrendik. Nasıl mı? Sadece ve sadece Müslüman olmalarından dolayı budistlerin yapmış olduğu vahşet ve aşağılık, bizlere Arakan’ da da kardeşlerimizin olduğunu öğretti. Şunu artık çok iyi anladık ki, nerede bir ( sözde ) bahar yaşanıyorsa, nerede bir insanlık dışı vahşet, şiddet, aşağılık varsa, bilinesin ki mağdurları Müslümanlardır.
Dostlar bayramınızı kutluyorum demeye dilim varmıyor. Düşünüyorum, bu kadar acı ve gözyaşının içinde değil bayram kutlamak, bayramlaşmak için el sıkışmak dahi zor geliyor. Allah (C.C.) yar ve yardımcımız olsun. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Modern silahlarla enkaza dönmüş camilerde, korku dolu bakışlı çocuklarla değil, bayramın gerçek çocuklarıyla sevgi ve muhabbetle kucaklaşacağımız bayramlar dileğiyle.
Ali Zafer TOPŞİR