Milletvekili seçildiklerinde, milletvekili olmalarına hukuki bir engeli bulunmayan, fakat tutuklu olan milletvekilleri milletvekili seçildikten sonra hüküm giymedikleri halde tutukluluk hallerinin devam etmesi ve vekillik görevlerini yapamamalarını anlayamıyorum.
Ana muhalefet veya muhalefet partisi genel başkanı olacağım ve seçilen milletvekillerim hapishanede olacak, bu mümkün değil. Bunun tek sorumlusu var oda muhalefet partisi başkanlarıdır.
Bu işler “hem şiş yanmasın hem kebap yanmasın” durumunda olmaz, gerekiyorsa şişi de yakacaksın kebabı da.
Muhalefet liderliği öyle Recep beye soruyorum demeyle olmaz arkadaş, muhalefet biz iktidarı denetleyemiyoruz demeyle olmaz, muhalefet başkalarının yaptıklarını söylemeyle olmaz, muhalefet iyi yede kötüye de çatmakla olmaz, muhalefet bir gecede kendisine emeklilik intibakı yapmakla olmaz, muhalefet vatandaşa 60 yaşında emekliliği kendilerine iki yıl milletvekilliği yaparak emeklilik getirmeyle olmaz, muhalefet kendisi yedi bin lira maaş alıp vatandaşa yedi yüz lirayı reva görmekle olmaz, hele hele kürsüye çıkıp milletle dalga geçer gibi asgari ücretin kaç simit aldığını hesaplamakla muhalefet olmaz, muhalefette dik duruş ister ilkeli duruş, istikrarlı denetim ister, öyle her olayda polisle karşı karşıya gelmekle sen benim kim olduğumu biliyormusun demekle olmaz, muhalefet cumhurbaşkanını tanımamakla olmaz. Muhalefet, kendi maaşları söz konusu olunca nasılda iktidarla aynı safta fire vermeden buluşuyorsa aynı tutumu tutuklu milletvekillerinin meclise gelmeleri içinde bulmalılar. Tutuklu milletvekillerinin tutukluluk ayıbı muhalefetin ayıbıdır. Eğer tutuklu vekillerinin suçsuz olduklarına inançları tam ise kendileri de vekilliklerinden vazgeçmelilerdi.