Bir kaç günüdür reklamı yapılıyor.İstanbul’dan biraz uzak ama gidip görelim dedik..İşin içinde Giresun olunca kan çekiyor..Gazeteci grubu olarak, Şaban Kutlu, Ali Şükrü Kara ve Zeki Al (ben), sabah saat 4.30’da yola çıktık. Ortam sakin. Trafik akışı süper..İzmit’i geçtik, göz gözü görmüyor.Bardaktan boşalırcasına mübarek dökmeye başladı. Geri dönmeyi düşünürken, devam dedik…Karamürsel’i geçerken hava durdu. Rahatladık. Yola devam..Saat 8.00 civarı Gemlik’e girdik. Her taraf kapalı, fırın ve zeytinciler hariç..Ekmek, zeytin, sızma zeytinyağı alış-verişi derken, yola tekrar koyulduk..Lokma yemedik..Saat 9.00 civarı, Uludağ’a tırmanmaya başladık. Uludağ yolunda beğenimizi kazanan ilk market’te mola verdik..Ekmek, peynir, domates, çay kahvaltımızı yaptık..Tekrar hareket..Giresun’10 km, 5 km, 1 km derken hedefe ulaştık..Hüseyin Alan mesire kapısına dayandık..Bizleri ilk karşılayan gazeteci “Giresun Havadis’in sahibi Erdal Avcı karşıladı. Giriş 10 TL.Bizlere ücretsiz içeri girdik.Peşin söyleyeyim Erdal’ı bir daha görmedik.Mahşeri kalabalık, Dersiniz Bursa’da yaşayan 160 bin, Gemlik’te yaşayan 25 bin Giresunlu sabahın 9.00’da 40 bin kişi alanda..Arkası gür gür geliyor..100 ağaçlık dönüm alanda oturmaya yer yok..Eğlenti ve protokol alanı boş.Sanatçı ve protokol her zaman nazlı olur.Burada da belli..2.5 saat dolaştık. Erdal’dan başka tek tanış Giresunlu’ya rastlayamadık..Bir ara protokol tribünü önünde basından tanıdığımız ve bu şenliğin mimarlarının başında gelen başkanını rastladık.Kendisini tebrik ettik.Adını sormaya fırsat olmadı..Bir hatıra fotoğrafı çektirdik. Bizler sağa-sola bakarken, bir de baktık başkan kaybolmuş..Binlerce Giresunlu arasında bizler de kaybolduk..Bir ara; “bizler buraya neden geldik? Tanış yok, tanıyan yok! Çekip gidelim” düşüncesi içimizi kurcalarken; Ali, ben ve Şaban “gelmişken fırsatı değerlendirme, Giresun alanından ayrılma, Uludağ’da görmediğimiz en ucra yerleri gezme, başka etkinlikleri görme,., zirveye çıkarken yol boyu köylere uğrama, insanlarla dertleşme, zirvede kar ile buluşma” kararı alarak..Alandan arkamıza bakmadan ayrıldık..
Tabi kendimize güzel de bir ders çıkardık..Hani bir etkinlikte; “tüm hemşerilerimiz davetlidir” ibaresi ile ortaya bir söylem atarlarya, benim için zaten fasarya olan bu söz bir kez daha haklılığımı ortaya koydu. Bundan sonra resmi davet olmadan..Bu tür fasaryaların da geçerli olmadığına daha da inanmış olduk! Telefon daveti bile geçerli değil.. Şunu da itiraf etmeden geçemeyeceğim..66 yaşında olan ben, Giresun’da ve gurbette yüzlerce etkinliğe katıldım.Böyle dolu dolu yaşanan bir Giresun etkinliğini ne Giresunlu gördü.Ne de başka insanlar..Çok güzel organize olmuş.Her şey düşünülmüş. Eksiksiz bir şenlik olmuş..Başkanı tebrik etmiştik.Öteki emeği geçenleri de candan kutluyorum. Etkinlik alanında görüşlerini aldığımız katılımcılar, 500 bin TL’ye yakın masraflı bir etkinlikten söz ederek, katkı sağlayanlara teşekkür ettiler..İnşallah bir davet üzerine bir araya gelen Bursalı Giresunlular, bir davet üzerine siyasi güçlerini de bir yerde toplarlar.Bunu beceremezlerse, bu masrafa ve bu etkinlik ve şenlik “güç gösterisine” yazık olur!
Şenlik alanından biraz daha söz edelim. Çünkü bu birliktelik her şeyi hak ediyor. İki gün süren “Bursa Giresunlular Şenlik Günleri”, yöresel türkücüler tarafından da en zengin olanlarındandı..Kaçkar TV’nin canlı sunum yaptığı şenlikte, Giresun, Trabzon ve Rize ile Bursa’nın en üst sanatçıları davet edilmiş...Hiç bir masraftan kaçınılmamış. Jandarma ekibi iş başında. Adım başı jandarma..Silah atmak yasak! Alanda; tanıdıklarına hava atmaya çalışan 3-5 gencin kullandığı araba ile verdikleri rahatsızlık dışında hiçbir olumsuzluk yok!
Sessizce arkamıza bakmadan, kararlaştırdığımız B planını uygulamaya koyulduk. Bir kısmını Hüseyin Alan köyü marketinden, kalanını zirveye çıkarken yol buyu büfelerden temin ettiğimiz et, tavuk, ekmek, kiraz vs ile eksiklerimizi tamamladık..Hedef kar olan zirve..
ÇOK YÜKSEKLERDE İKİ HEMŞEHRİM...
Giresun’a giderken
Görele yakınlarında iki hemşerime rastladım. Espiyeli Veysel ile
mantar sohbeti yaptık..Karadeniz dağlarında “Doruk Mantarı”
olarak bilinen, haşlandıktan sonra üzerine yımırta kırılan nefis
lezzet…Şimdilik 4 tane bulabilmiş…
Yine 1950 metrede dalından yeni koparılan kirazlarını
satan Memiş Hoca ile tanıştık.Kirazları en son teknoloji ve leziz..İlk
kez İhraç olduğu için bizlerin göremediği, alıp yiyemediği kirazlarla
tanıştık.Sahile göre 5 TL fiyat iyi..Memiş Hoca ; Ramazan sonuna
kadar ağaçlarında kirazı olacağını, devamında vişne ile Şeftali,
daha sonra da yabani mantar satacağını söyledi. Daha anlaşılırını
söylersek; Memiş Hoca’nın Kasım ayına kadar işinin başında
ayrılacak zamanı yok!
ULUDAĞ MERKEZ TAM TAKIR
Uludağ’a merkeze ulaştık..Girişte tüm tesisler kapalı.Yollarda in-cin top oynuyor.Etraf “tam takır, kuru bakır” biraz yukarılara çıkıyoruz..Açık büfe ve marketlere rastlıyoruz..İnsanların gözü hep zirvede.Yol güzel..Toprak ama güvenli..Çıkabildiğimiz yere kadar çıkıyoruz. Zirveye 50 metre kala mola veriyoruz..Yukarıdan Bursa, Oteller, barajlar, sayısız göllere kuş bakışı ile doyarak bakıyoruz. Sağlı-sollu tepeden fotoğraflarla bu gezimizi ölümsüzleştiriyoruz..Güzel bir havada, bu zirveyi herkese tavsiye ederim..Gezi hatıralarına sayılı bir bölgeyi katmış olacaklar..Zirve, Bursa’dan 32 km..
ARTIK YEMEK ZAMANI
Zirveden dönüyoruz..Bizleri yolumuzdan engelleyen “duduyeler, kekikler, ve diğer çiçekler”, insan toplamadan, fotoğrafını çekmeden geçemiyor..Dönüş yolunda Kuzey Koreli Turistlere rastlıyoruz. Şaban Kutlu arkadaşımız; İngilizce ve Türkçe yazdığı “KUŞDİLİ” kitabını Koreli misafirlere hediye ediyor..Daha sonra zirvedeki çalışmayan teleferiklerde hatıra fotoğrafları çekiyoruz. Yolculuk Sarıalana, yani Bursa’dan kaklıp Uludağ’a gelen teleferiklerin en son çıktığı noktaya..Oteller grubunun altında bir yer..Teleferikler çalışmıyor..İnşaat sürüyor. Pansiyonlar’da, dağ evlerinde dinlenenler. Çay bahçelerinde mola verenler..Sarıalan Uludağ’ın en hareketli yeri durumunda..Yol boyu bir çeşme başında bizler de mola veriyoruz. Tirebolulu bir aileden aldığımız mangal ile ızgaralarımızi yapıyoruz. Yen,mek sonu saat 16.00, durmak yok İstanbul’a devam 20.19’da evlerimize ulaşıyoruz…