DEMİRYOLU PANELİ
Tirebolu Dernekler Federasyonu tarafından tertiplenen demiryolu paneli 07.11.2010 tarihinde ilan edildiği yer ve saatte gerçekleştirildi. Gündemdeki konuların takip edilerek kamuoyu nezdinde sıcak tutulmasını amaçlayan bu girişimi geç kalınmış olunmasına rağmen yerinde bir uygulama olarak görüyorum. Yöremizle alakalı hayati bir mevzuyu zengin bir katılım umularak panel platformu şekliyle Giresunluların önüne seren, onları bu anlamlı dava karşısında “tek ses, tek yürek” olmaya çağıran, geleceğimizi yakından ilgilendiren yüksek rakımlı bir olay etrafında tam bir birliktelik görüntüsü sergileyerek kenetlenme daveti yapan Tirdef yöneticilerini yürekten tebrik ediyorum. Konuşmacı profesörlerin gayesi projenin ilçemizden geçeceği müjdesini vermek değildi elbette. Genel bir değerlendirme yaparak hedeflenen kamuoyu oluşturma düşüncesine katkı sağladılar.
Kaygan bir zeminde hayat bulmayı başaran bu girişimin aykırı davranışlar sergilenerek sabote edilmeye çalışılması, bazı maskeli kahramanların bulanık atmosfer bağımlısı olan zihniyet egolarını her koşulda tatmin edecekleri anlamı taşıyor. Bir şeyler yapmak isterken elma ile armudu birbirine karıştırmamak gerekiyor. Oğlana sinirlenip kızı evden kovan kişi konumuna düşmemek lazım. Memleket için kurulan sofrada nazlanıp kibirlenmek, çağıran olmadı ki gideyim şeklinde kapris pişkinliği yapmak normal sayacağımız kişilik refleksleri değildir. Kaldı ki, Tirebolu Dernekler Federasyonu’nun artı ve eksileriyle sivil toplum örgütü olma sorumluluğunu yerine getirmeye çalıştığı saatlerde, kendini “özel” aynı zamanda “ayrıcalıklılar” sınıfında gören entellerimizin, panele katılmayıp örneğin makale hazırlamayı tercih etmeleri, il ya da ilçe olarak içinde bulunduğumuz acıklı durumun çok daha acı sebebidir.
Memleketin kaderini elinde bulunduranların, bulundurduğunu iddia edenlerin cambazlık yapmaya, uyanık tilki oyunu oynamaya hakları yoktur. Yüzyılın projesini konuşmak için eğer böyle bir panel kararı alındıysa ve yapılıyorsa mırın kırın etmeyerek katılacaksın, arkadaş. Yok böyleydi şöyleydi, şu olmuştu, bu olmamıştı saçmalığı yaparak nazlı bebek profili çizmek komiklikten de öte bir durumdur. Ölüm hariç her türlü işini bir günlüğüne erteleyip bilgini, birikimini, görüşünü hemşerilerinle paylaşıp zerre kadarda olsa sürece katkı sağlama arzusu taşıyacaksın. Kafan sadece bu düşüncelerle haşır neşir olacak. Kurnaz tilkicilik benimsenerek memleket mücadelesi verilmez. Kurnazlığı hemşerine yapmaktan ziyade daha verimli şekilde kullanmayı seçip mesela gidip demiryolu projesini alıp geleceksin. Velhasıl akıllı olduklarını sanan bazı zavallılar, kendilerine yapılmasını istemediği davranışları daha da aşırıya giderek başkalarına yapabiliyorlar diyerek rahatsız edici bu detayı noktalayalım.
Hep söylüyoruz ya, Giresun sahipsiz, kimsesiz diye. Kesinlikle haksızlık yapıyoruz. Çünkü biz daha kendi kendimize sahip değiliz ki. Dağınık, düzensiz, plansız aile olduğumuzu unutup sağa solu suçluyoruz. Sen önce çekirdekten başlayarak “geniş aile” olmayı başaracaksın. Başkaları değil, kendine önce kendin sahip çıkacaksın. Aileyi yani Giresun’u toparlayacak büyüklerimiz kaçak dövüştükleri için karmaşa, başıboşluluk, sorumsuzluk bir türlü önlenemiyor. Hal böyle olunca da aile anlayışı, birlikte hareket etme kültürüne ivme kazandıramıyor. Aile büyüklerinin demiryolu paneline olan ilgisizliği, dağınıklığımızın hangi boyutlarda olduğunu açık şekilde gözler önüne seriyor.
Eğer bu panel Trabzon ilinin bir ilçe örgütü tarafından yapılsaydı kesinlikle eminim ki, başta bakan ve vekilleri olmak üzere doğum yeri Trabzon olan her kaşık kaldıran istisnasız seferber olur, yollara dökülürdü. Zaten bizi ve onları birbirinden ayıran en belirgin özellik de bu. Giresunlunun yöresiyle ilgili girişimlere dönüp bakmamasının sonucu fakir Giresun olurken, Trabzonlunun bu yöndeki azim ve isteği karşımıza büyükşehir konumundaki Trabzon’u çıkartıyor. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur demiş atalarımız. Harşit Vadisi “bağ” olma koşullarına sahip ancak ilgisizlikten “dağ” muamelesi görürken, Zigana’nın tepe ve yamaçları “bahçe” yapılıyor, yapılmak isteniyor.
Hiç kimse kurusa bakmasın. Böyle şey olmaz. Vurdumduymazlığın bu kadarı da yapılmaz. İsim zikretmeden bütün Giresunlulara sesleniyorum. Allah aşkına ya! Demiryolunun kibrit kutularından maketini mi yapmaya çalışıyoruz? Yoksa Tirebolu demiryolu hattını kim daha iyi çiziyor, adlı resim yarışması mı düzenliyoruz? Çıldırmak üzereyim…
Nerdesiniz sayın Giresun milletvekilleri? Belli ki çok yoğunsunuz. Acayip derece meşgulsünüz. Demiryolu panelinde gözlerimiz iştahla sizi arayıp durdu. Kimler için vekillik yapıyorsunuz? Tirebolu Demiryolu Hattı ilgi alanınıza girmediği için mi gelmediniz toplantıya? Yerinizde ben olsaydım yeminler olsun ki bağlasalar, zincire dahi vursalar durmaz gelirdim. Konuya hâkim bir şekilde dolu dolu, severek, isteyerek gelirdim. Bu noktada gelememenizi değil gelmemenizi anlayabiliyorum. Ekonomik kangrene çare olacak tarihi bir fırsat ayağımızın dibinde dururken yapılan bir panele söyleyeceği şeyler olmadığı için katılmayan milletvekili istemiyoruz. Bir iki saatini hemşerileriyle geçirmeyi reddedip gelemiyorum, selam söylüyorum faksı çeken vekilleri tasvip etmiyoruz.
Ya sizler nerdesiniz belediye başkanları, onlarca başkan yardımcıları, danışmanlar, bürokratlar, daire başkanları, iş adamları, müdürler, şefler, memurlar, işçiler, Aliler, Fatmalar? Uyanın Üsküdar’da sabah oldu. Atı alan Üsküdar’ı geçmedi henüz ama geçmek istiyor. Zatıâlinizi ortak bir dava etrafında nasıl bir araya getirebiliriz? Kimileri davetiye olmazsa gelmem diyor. Siz yollarımıza kırmızı halı mı serilsin istiyorsunuz? Nedir talebiniz, söyleyin lütfen? Tirebolu Belediye Başkanım, sizler nasılsınız? İlçemle alakalı bir panel düzenlemişler. Bu saatten sonra uyumak, yemek, içmek bana haram olsun. Organize olup bir şeyler yapmam lazım demediniz mi? Sizin yerinizde olsaydım yine yemin ediyorum ki, il belediye başkanı Kerim Aksu başta olmak üzere tüm meslektaşlarımı fire vermeden ne yapar eder bir ayara toplayarak paneli dolayısıyla hemşerilerimi şereflendirirdim. İş işten geçmiş olsa bile bunu yapardım. Umutlu değiliz ancak ayakta, sizin olduğunuz yerdeyim derdim.
Başkanı olduğu ilçenin en büyük ve en önemli projesinin tartışılıp konuşulduğu bir panele gelme ihtiyacı duymayacak kadar rahat ve boş bir başkanını reddediyoruz. Yöresinin meselelerini gale olmayan il, ilçe belediye başkanlarım sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum. Tirebolu demiryolu hattının konuşulduğu yerde olmalıydık ya da olmamalıydık öz eleştirisini yaparak kendi notunuzu kendinizin vermesini istirham ediyorum.
Başkanları doğru dürüst yönlendirmeyen danışmanlar, memlekete bakış açısını çalıştığı kurumun kapısından dışarı çıkaramayan bürokratlar, Giresunluluğu yalnızca doğum yeri olarak algılayan daire başkanları, iş adamları, müdürler, şefler bence siz Giresun’u ağzınıza bile almayın. Zaten almıyorsunuz. Son olarak Aliler ve Fatmalar size gelince. Panelde nedendir bilinmez! kemençe eşliğinde “horon” oynama etkinliği yer almadı. Bunun doğal sonucu olarak toplantıya icabet etmediniz. Yoksa bir yolunu bulup gelirdiniz. Sadece teessüf ediyorum.
Üsküdar Altunizade Kültür Merkezi’ne gelme sorumluluğu hisseden Giresun ilinin duyarlı insanlarını alkışlıyor, hepinize hayırlı Kurban Bayramı diliyorum…