İBBM de Projeyi oy birliğiyle kabul edeceksin sonra çıkıp terör estireceksin, iş yerlerini yakacaksın yıkacaksın, bankomatları kıracak dökeceksin, kullanılamaz hale getireceksin adına da demokrasi diyeceksin, demokratik tepki diyeceksin. Yerin dibine batsın senin demokrasin. Neymiş efendim hükümet ben dedim oldu, neymiş efendim İstanbul halkına sormadan dediğim dedik çaldığım düdük diyormuş ne yaparsan onlara soracakmışsın, yoksa böyle olurmuş.
Ya hu arkadaş adama sormazlar mı İBBM üyelerini
başbakan mı atıyor halk mı seçiyor, halk seçiyor peki, o zaman Taksim
yayalaştırma projesi, yani bu gün yapılan işler İBBM de oylanmadı mı
oylandı, sonuç oy birliğiyle kabul edildi. Peki kimler kabul etti
İstanbul halkının seçtiği seçilmişler, mecliste üyesi bulunan partiler,
Size göre bu demokrasi değil mi? işin şaşırtıcı tarafı ise İBBM de
projeye kabul oyu verenler taksimde eylem yapıyor adama sormazlar mı bu
nasıl oluyor diye, adama demezler mi kıçın ayrı başın ayrı oynamasın
diye. Gerçek demokrasilerde tepki, eylem, böyle olmaz, halkın yararına
olan yerler yakılıp yıkılmaz kısacası terör estirilmez.
Bir bakalım
gerekçelerine; neymiş efendim ak parti kendi dediğini yaparmış, neymiş
efendim askeri içeri tıkmış, neymiş yargıyı kendisi yönlendiriyormuş,
neymiş aydın insanları içeri tıkmış vs vs. Hani kanun önünde herkes
eşitti, hani kim suç işlerse yargılanmalıydı, hani demokrasilerde
masanın başında seçilmişler olmalıydı ne oldu, hani demokrasi böyle bir
şeydi. Hani demokrasi halkın çoğunluğunun temsiliydi.
On sene önceye gidelim %17 -%25 lerle hükümet olurken demokrasiydi %51 le iktidar olmak her kesimi temsil etmiyor oldu öylemi. Yesinler sizin demokrasinizi %25 le cumhur başkanı seçerken demokrasiydi ,%50 le cumhurbaşkanı seçtirmemek demokrasi oldu, yesinler sizin demokrasinizi. Sizin amacınız ağaç falan değil bu ülkeyi yok etmek.
Siz dünde aynı şeyleri söylüyordunuz, Siz paradan sıfır atılmaz halkı kandırmayın, eğer böyle bir işi başarırsanız Taksim meydanında eşek gibi anırırım diyordunuz. Siz moda iskelesinde alkollü içki yerine moda iskelesini halka açık çay bahçesine dönüşümüne de laiklik elden gitti diye karşı çıkıyordunuz, siz başı inancını yaşamak için başı kapalı olan asker eşlerinin, başı kapalı olan ŞEHİT ANNESİNİN ordu evlerine askeri tesislere, askeri hastanelere girmelerine karşıydınız, siz halkın oyuyla seçilmiş CIMHUR BAŞKANINA karşıydınız hiç bir davetine icabet etmediniz, siz çamlıca tepesinin düzenlenerek vatandaşında aileleriyle gidebileceği mekân haline getirilmesine karşıydınız, siz metrobüse karşıydınız, yok bu metrobüsler yollara uygun değil bunu satın alarak devleti zarara soktunuz yolsuzluk yaptınız diyordunuz, siz yeni kapıdaki, kadı köydeki mezbeleliklerin, mafya elinde olan çay bahçelerinin halkın girip çıkabileceği yerler olmasına da karşıydınız, siz yeşil köyden başlayıp Eyüp’e kadar, emin önünden başlayıp has köye kadar alanın yeşillenmesine düzenlenmesine de karşıydınız, siz Haliç’in temizlenmesine de yandaşa gardaşa, ihaleler veriliyor diye karşıydınız. Siz bu ülkede yapılan sağlık reformlarında karşıydınız, Siz boğaz tüp geçidine de karşıydınız, siz kriz bizi teğet geçecek tedbirimizi aldık açıklamasına da karşıydınız, bizi krize götürüyorsunuz diyordunuz, siz halkın menfaatlerini yiyen devletten aldığı kredileri ödemeyen şirketlerin yönetimine TMSF’NİN el koymasına da karşıydınız. siz hızlı trene de karşıydınız, siz köprülerin bakımına ve onarımına bile karşıydınız, sizler okul kitaplarının ücretsiz verilmesine de karşıydınız, siz okullarda çocuklara ücretsiz dağıtılan süte de karşıydınız, İstanbul halkına sorulmadı diyorsunuz, şehir hatları gemileri yenilenirken, filoya yeni gemi inşa edilirken İstanbul halkına soruldu kamuoyu yoklaması yapıldı siz buna da karşıydınız gerekçeniz vapurumuz elden gidiyor, vapurumuzu kaptırmayız diyordunuz, Çamlıca ya yapılacak cami mimarisi için düzenlenen yarışmaya da, caminin yerinede karşıydınız.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Sizler yapılan hiç
bir şeyi görmediniz, görmezden geldiniz. Bu hükümetin dul ve yetime
engelli vatandaşlarımıza yaptığı küçükte olsa maddi yardımı görmediniz,
Türkiye’yi köy köy araştırarak zekâ engellilerin ayın belirli günlerinde
ilçelerde kaymakamlıklar tarafından tedavi edildiğini de görmediniz,
köylerde dâhil olmak üzere diyaliz hastalarına evde diyaliz imkânı ya da
özel araçlarla hastanelere getirilerek diyaliz işlemlerinin yapıldığını
da görmediniz, Yıllar önce maaşınızdan KEY adı altında kesilen
kesintileri ödedi bunu da görmediniz, Zorunlu tasarruf parasını ödedi
görmediniz, Bir mayısı resmi işçi bayramı yaptı görmediniz o,zaman bile
tutturdunuz taksimde taksim.
Sizler okulların kapısında çevik kuvvet
çocukları okullara almazken alkış tutuyordunuz, sizler inancı gereği
başını örten kızlarımıza kan kusturanlarla omuz omuzaydınız, sizler bir
yargı üyesinin diğer bir yargı üyesinin evine gece yarısı baskın yaparak
hanımın yaşantısını kontrol edenlere alkış tutuyor demokrasinin gereği
diyordunuz. Sizler ordu göreve diye miting düzeliyor darbe yapılmasını
istiyor ordu göreve diyordunuz, Siz boğaz tüp geçidine de karşıydınız.
Bunları 1990 doğulular hatırlamazlar onlara da kısa örneklerle hatırlatmak isterim.
1990
lı gençler sizin doğduğunuz yıllarda haliçte nefes alınmıyordu, haliç
kıyıları mezbelelikti o zamanlar parklarda şimdi olduğu gibi sere serpe
yapamazdınız o zaman parklarda "çimler basmayınız " tabelaları vardı
çünkü çim üretemiyorduk. Gençler sizin şimdi rahtça gezdiğiniz minye
Türk Hasköy kıyıları balat kıyıları doğduğunuz yıllarda gidilecek
mekânlar değildi. Sizin doğduğunuz yıllarda çamlıca tepesinde çay içmek
mümkün değildi oralara halk pek giremezdi. sizin doğduğunuz yıllarda
yeşil köyden emin önüne, kadı köyden tuzlaya kadar sahiller böyle
değildi gidilebilecek yerler değildi. Sizin doğduğunuz yıllarda anneniz
babanız sizi hastaneye götürürken sabah saat 05 de kuyruğa girer ve en
az üç kişiyle gidilirdi neden mi? Söyleyeyim biri doktor kuyruğuna
girer, biri ilaç fiyatlandırma kuyruğuna birisi ilaç parası ödeme,
biriside ilaç alma kuyruğuna girerdi ki işi saat 15 de bitsin birde tek
gelenleri düşün akşama kadar bekler yarın sabah erkenden tekrar ilaç
kuyruğuna girerlerdi. Sizin doğduğunuz yıllarda kalp ameliyatı için
varını yoğunu satarlardı şimdiki gibi bedava değildi, o,yıllarda diş
tedavileri de yapılmaz on sene sonraya gün verilirdi beklersen
beklemezsen özele giderdin paran varsa, O, yıllarda film çektirmek için
bile en az yedi ay sonraya gün verirlerdi. İnanmıyorsanız annenize
sorun.
1990 lı gençler sizin doğduğunuz yıllarda ülkemizde
internet yoktu cep telefonu sayılı kişilerde vardı. Sizin doğduğunuz
yıllarda devlet dairelerinde rüşvet vermeden bir işlem yapmanız mümkün
değildi. Örneğin daire aldınız alım satımını yapmanız için kırk takla
atmanız gerekirdi, en az iki üç kişiye rüşvet verirdiniz. Şimdi olduğu
gibi değil. Şimdi sabah müracaat yapıyorsunuz cep telefonunuza bir mesaj
geliyor falan saat falan dairede evraklarınızla hazır olunuz bu kadar.
Şimdi
olduğu gibi değildi o yıllar, O yıllarda halk uçağa binemezdi. O
yıllarda banka faizleri % 100 lere varan gecelik rakamlardı. Şimdi ise
hem kırız olacak diyorlar hem de on yıllık kredi veriyorlar takdir siz
değerli gençlerin.
Gezi parkı yaygarasını çıkartanlar dün olduğu gibi aynı şeye, kargaşaya hizmet ediyorlar.
Tabi
ki eleştiri yapacağız tabi ki aynı düşüncede olamayacağız bütün bunları
kültürel zenginlik olarak göreceğiz. Demokratik tepkiden anlayışımız
terör estirmek olmayacak, amacımız üzüm yemek olacak bağcıyla işimiz
olmayacak. Gençler 90 lı yıllarda yurt dışı gezilerinde TC başbakanını
elleri cebinde bacak bacak üstünde karşılıyorlardı şimdi olduğu gibi en
üst güvenlik düzeyinde değil.
Keşke evlerinde tencere tavaya vuran
vatandaşlarımız askeri ücret tespit komisyonu toplantılarında bu tepkiyi
verebilseydi, keşke taşeronlaşmayla yapılan sömürüye aynı tepkiyi
verebilseydi, Vekillerimiz; Vatandaşa 60 yaşında Kendilerine dört yılda
emeklilik yasası çıkartırken bu tepkiyi verebilseydi, Keşke
denizcilerden yıpranmayı (erken emekli olma hakkını)kaldırarak
milletvekillerine yıpranma hakkı verirken bu tepkiyi verebilseydi.
Gençler biz bu olaylara demokratik tepkimizi verirken bu tinercileri hiç
aramıza sokmadık sokmayacağız.
Kısacası gençler ülkemizde
demokratik hakkımızı her zaman kullanmaya evet ama bu tür amacı
başkalarına çıkar sağlayacak başkaları tarafından yönlendirilen terör
gibi tepkiye hayır. Sözde masum bir ağaç kesilmesin eylemini hep beraber
izledik. Linç edilmek istenen polisler, yakılan talan edilen polis
araçları, sökülen kaldırım taşları, kullanılamaz hale gelen
bankamatikler, zarar gören işyerleri, yakılan belediye otobüsleri kısaca
Bizans’ın torunları ne yaptıysa ayısını yapan bir topluluk Tüm ülkenin
huzurunu kaçırıp ülkede terör görüntüsü yaratmaya çalıştılar.
Soruyorum
balkona çıkarak tencere tavasına vurup bu kargaşaya destek verenlere
vicdanınız rahat mı, övünüyor musunuz verdiğiniz destekle yapılanlara,
övünüyor musunuz söküp polise atılan kaldırım taşlarıyla, övünüyor
musunuz yaktığınız polis aracıyla, övünüyor musunuz yaktığınız belediye
otobüsüyle, kısacası Mutlumuzsunuz verdiğiniz desteğe, sizler masum,
masum evinizden balkonlara çıkarak bu tahribatı yapan tinerciler
verdiğiniz destekle övünüyor musunuz.