Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
hilaltas
Bu haber 3635 kez okundu. | Kategori :
Haberin Tarihi :   24 Haziran 2013 - 09:53

Duran Adam Değil Soran Adam Olmalıyız.

Büyüt
Küçült
Duran Adam Değil Soran Adam

Kreasyonlar  ilgi alanım değildir ama şundan eminim ki bu yazın modası duran adam. Hiçbirimiz bardakta beklemiş   suyu  içmeyiz. Yani bekleme zamanı kısa  bir süre de olsa,  duran suyun  bozulması için geçerli sebeptir. Zira birilerinin  doğanın  yasaları dedikleri bu İlahi nizam, devinim ve değişim  üzerine inşa edilmiştir. Evet dünyada ki tüm başarı ve değişimlere duran adamlarla değil soran adamlarla ulaşılmıştır.

Hz. İbrahim soran adam özelliğiyle Rabbine ulaşmış ve Halilullah olmuştur. Yine filozoflar doğrulara, sorarak ve sorgulayarak ulaşmışlardır. Neticede insanlık tarihi bu sorgulamalarla  elektrik, motor, bilgisayar  gibi bugünkü teknolojiyi yakalamıştır.

Yaklaşık üç yüz yıldır sorgulamayı unutan İslam Dünyasının evrensel değerlere katkısı  yok denecek kadar azdır. Hatta bugün tasavvufi anlayışı hakikatta ki amacının dışına kanalize eden şeyhleri Allah’ın bile sorgulamayacağını düşünen müritler vardır. Allah ( C.C.) yarattıklarını özgür kılmış fakat bu  İslam Toplumlarında pek anlaşılamamıştır. Çocukluğumdan beri içinde yaşadığım tasavvufi ortamlarda Kur’an tefsiri ve meali ile ilgilenen hiçbir tarikat göremedim. Bu durum Kur’an’dan uzaklaşmamızın dolayısıyla İslam Toplumlarının geri kalmalarının en belirgin sebeplerinden biridir. Zira Kur’ansız ve kuralsız tarikatlarda İslam’a ve insanlığa hizmet edilemez. Kur’an’ın hiçbir yerinde kula kulluk yoktur. Kula kulluk anlayışla evrensel değerlere sahip bireyler yetiştirilemez.

Türk aydınları Abdülhamit’e karşı İngiliz emperyalistleriyle ortaklık yapmışlar ve Afrika’nın işgalini alkışlarla karşılamışlardır. Bizler öncelikle aydınlarımıza bunları soran adamlar olmalıyız. Bizler   bugün Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye, Yemen ve Katar başta olmak üzere bu Müslüman ülkelerin niçin krallıkla yönetildiğini sorgulamalıyız. Mescid-i Haram’ın giriş kapısının neden Allah’ın adıyla değil de kralın adıyla anıldığını sormalıyız. İslam Toplumlarında halk fakirleşirken idarecilerin nasıl zenginleştiklerini  sorgulamalıyız. Sefil halkın üzerine basarak sefih yaşam sürenlerin  gasp ettikleri rızıkları sorgulamalıyız.

 Dahası bugün 3 - 5  zenginin mal varlığının 80-100 devletin mal varlığından neden daha fazla olduğunu, milletvekili seçimi yapılan Müslüman ülkelerde milletvekillerini halkın değil de niçin liderin belirlediğini, Müslüman toplumlarda kız çocuklarının haklarının niçin erkek çocuklar kadar olmadığını sormalıyız. Sözün özü, dostlar bizler duran adam değil soran adam olmalıyız.

 

Ali Zafer TOPŞİR          



Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
DİĞER HABERLER
Bulancak Ajans
Son Yorumlar
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber | https://aydindere.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2024 - 2025
Her hakkı saklıdır. Aydindere.com kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Haberlere yazılan yorumlardan kullanıcılar, köşe yazılarından ise yazarları sorumludur. Copyright © 2009 Sosyal Medya Uzmanı Gazeteler