Değişimi, bir yerleşim yerinin bulunduğu noktadan daha ileri, daha modern bir düzeye ulaşması, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan daha etkin bir hale bürünmesi şeklinde tanımlayabiliriz. Özünde gelişmiş, büyümüş, güçlenmiş bir Giresun arzusu yatan düşünce haznemiz, memleketin mali yapısını göz önünde bulundurarak bu ve benzer kavramların mümkün olan en kısa sürede doğru ve etkili bir şekilde telaffuz edilmesini zorunlu görüyor. Bu makalemde “değişim” terimindeki incelikleri paylaşmak istiyorum, siz değerli okurlarımla.
Değişim, doğal koşulların uygun olmasına bağlı olduğu kadar, insanların bakış açılarıyla da alakalı bir durumdur. Coğrafi olanaklara sahip olmak değişimi tek başına başarılı kılmaz. Değişime yön verecek düşüncelerin standart bir hal alması zaruridir. Düşünce ve fikirleri uygulamaya sokacak olanlar sonuç itibariyle bireylerdir. Dolayısıyla değişimi başarıya götürecek temel etkenler, insanın görüş ve bakış açılarında gizlidir. Değişim rüzgârına girmeden önce ilim ve bilim eksenindeki yerimizi almak zorundayız. Günün koşullarına uygun teknolojik donanımları akıl ve bilinç dağarcığımızla buluşturmamız bu uğurda önemli mesafe almamızı sağlayacaktır. Kaldı ki yarınlarımızdaki değişik bizlerin değişkenliğine bağlıdır.
Dünya genelinde hemen hemen her şey değişim ve gelişim sürecinden geçiyor. Aynı şeyin Giresun ve ilçelerinde hayat bulması değişim ve gelişim kavramlarıyla barışık olmamıza bağlıdır. Değişime ihtiyaç duyan bireyler, değişmeye karar veren toplumun ışıldayan yıldızları gibidir. Bu güçlü ışıkların aydınlattığı yolda yürümek hiç kuşku yok ki güvenli ve sağlam adımlarla ilerlemek olacaktır. Hedefe ulaşmada başarı elde etmenin ilk koşulu, samimiyet ve istek göstergesidir. Yöre insanlarının tutum ve davranışları değişimi etkileyecek bir başka önemli faktördür. Gelişimini tamamlama koşullarına bir türlü sahip olamayan il ve ilçelerimiz, nitelikli kavramlarla ve doğruluğu şüphe götürmeyen geçerli icraatlarla işe başlamalıdır. Bu anlamda bilgi ve birikimi geniş, olgun politikalar üretebilen, etkili ve saygın insanlar çok önemli görevler üstlenecektir. Değişimi öncelikle kafasında, düşüncelerinde gerçekleştiren öncüler, halk nezdinde lider vasfını daha etkili kullanma şansına sahiptirler. Değişim hareketinde ön plana çıkan katılımcıların, hareketin yörenin neresinde ve nasıl yapılacağı sorularına makul cevap verebilme yeteneğini elinde bulunduran kişilerden oluşması, sürecin emin adımlarla yol almasını kolaylaştıracaktır. Toplum nezdinde saygınlığı kabul gören kültürlü insanların, değişimin önemli unsurlarından biri olacağını düşünüyorum. İyi organize olup proje merkezli çalışmak, değişik fikirlerden sentez meydana getirmek hızlı ve etkili bir değişim süreci yaşamamıza neden olacaktır.
Değişime başlanırken, günün koşulları dikkatlice incelenmeli, Giresun ve ilçeleri için öncelikli konularının envanteri çıkartılmalıdır. Ana başlıklar altında toplanan meselelerin analiz çalışması bilimsel yöntemlerle yapılmalı, akademik birimlerle koordineli hareket etme şekli benimsenmelidir. Hizmet makamlarında iyi bir yönetim performansı gösterilmesi, işinin ehli insanların görev bilinci ve çalışma aşkıyla hareket etmesi, değişim sürecini başarıya götürecek önemli etkenlerdir. İyi planlama yapamamak, koordine olamamak, toplum tarafından benimsenen projeleri hazırlayamamak değişim sürecini sekteye uğratır. Giresun genelinde, resmi ve sivil toplum örgütleri makamlarına tepeden inme yöneticilerin atanmaması, bu yolda hızlı adım atmamıza sebep olacaktır. Bilgili, birikimli ve tecrübeli insanlar, toplumda güven duygusunun canlı kalmasına katkı sağlayan önemli argüman oldukları için değişim yolunda pozitif düşüncelerini, genel kanaate hitap eden fikirlerini toplumun her kesimine yansıtmayı ihmal etmemelidir.
Giresun ve ilçeleri sanayisi olmadığı için üretenden çok tüketen bir yöredir. Ekonomik anlamda ilimize katkı sağlayan önemli sanayi kuruluşları yok denecek kadar azdır. Yakın gelecekte de bu imkâna sahip olmanın ışığını göremiyoruz. Hal böyle olunca, değişim rüzgârını başka türlü estirmenin alternatifleri aranmalıdır. Mesela bilgi düzeyi geniş, bakış açısı derin toplum olma yolu denenmelidir. Gençleri kültürlü bir Giresun yazımızın başında da vurguladığımız gibi bilgi kavramıyla alakalı terimlerin telaffuz edildiği bir il olur ki, bu durum beraberinde bilim odaklı değişimi getirir. Bilimsel faaliyetler ekonomik politikalarda belirleyici olma rolünü sürdürüyor, kıymetli okurlar. Çağın gerisinde kalmamak için temelinde bilim, ilim, iletişim zenginliği yatan değişim hareketini mutlaka inşa etmek gerekiyor. Bu bağlamda, Tirebolu’da faaliyete geçecek olan İletişim Fakültesi’nin değişim anlamında tetikleyici güç olacağını, kişisel gelişime olumlu etki yaparak insanların kendi özgüvenleriyle birliktelik saylayacağını düşünüyorum. İletişim Fakültesi basın, yayın ve medya alanındaki değişimin kapısını ardına kadar açacaktır. Karadeniz’in incisi lakaplı ilçemizde var olacak gazete, dergi, tv, radyo olanakları Giresun’u bu anlamda bölgesinin lideri konumuna getirecektir. Nihayetinde daha fazla söz sahibi olmak, ekonomik, sosyal ve kültürel yeterliliğe bağlı bir durumdur. Bu alanlardaki basamaklar mutlak suretle ve kararlılıkla çıkılmalıdır
Günümüz bireylerinin bilgiye, iletişime, teknolojiye olan sınırsız talepleri artarak ve güçlenerek devam ediyor. Değişime uğrayacak bölgemizde Tirebolu İletişim Fakültesi birçok soruya belirgin cevap teşkil edecektir. Bu olanağın, değişim sürecinde yeterince kullanılmasını sonuca giden etkili yol olarak görüyorum. Diğer yandan değişime ek olarak, gelişimi de aynı paralelde tutma başarısı mutlaka gösterilmeli, bilgi ve iletişim imkânına sahip avantajlar, değişim sürecine yansıtılmalıdır. Son yıllarda bilginin, birikimin, tecrübenin önce hammaddeye, sonrada işletme veya sanayi kuruluşlarıyla entegrasyonunu izliyoruz. Yöremiz yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından fakir bir bölge olduğuna göre, bilincimizi, aklımızı, kültürümüzü zenginliğimiz olarak ön plana çıkartıp memleketimize sermaye şeklinde akma fikrini benimsemeliyiz. Bu bağlamda, farklı görüş açıları geliştirmek yöntem tercihimizde çeşitlilik avantajı yakalamamıza sebep olacaktır. Net bir ifadeyle fabrika, işletme ve atölyelerden mahrumsan aklını, beynini hamur gibi yoğurup kâğıt üreticiliği yapacak ve satacaksın.
Yerel yöneticilerin bilinçli politika üretmeleri, bilgi teknolojisine hükmetme becerileri değişim sürecine yön veren önemli özelliklerdir. Sanayisi olmayan Giresun’da sanayi hamlesi başlatmak değişimle mümkündür. Bu yapılırken diğer taraftan kendi öz benliğimize dönülmeli, değişimi buralarda da aramalıyız. Doğal olgumuz gereği gibi kullanılmalı, deniz ve yeşil potansiyelimiz etkili bir yolla tanıtılmalı ve bunda ısrarcı olunmalıdır. Sahip olduğumuz muazzam fındık rezervi, son yıllarda özelliğinden çok şey kaybetmiştir. İl ve ilçelerimizin geleceğine yön vermede fındık etkili bir unsur olmaktan çıkmıştır tezini rahatlıkla söyleyebiliriz. Dünya fındık piyasasının neresinde olduğumuz, pazar gücümüz bu düşüncemizin doğruluğunu ispatlamaya yetiyor. Eksik açılım, yetersiz politikalar bu önemli ticari getiriyi yeterince kullanma şansını almıştır, elimizden. Yayla turizmi Giresun için değişimi kazanca dönüştürecek önemli avantajlardan biridir. Bunun sürekli ön planda tutulması ve uygulama noktasına getirilmesi gereken bir konu olduğu unutulmamalıdır.
Memleketimizi gelişmiş yöre kimliğiyle görme arzumuz, bu yazımızda kalemimize böyle satırlar için ilham oldu. Düşüncemiz, artık idrak etmemiz gereken kavramlara doğru ilerleyişini bu şekilde sürdürdü. Temennim geride bıraktığımız icraatsız, sönük, negatif yılların olumsuz psikolojisinden bir an evvel kurtulup bu tarz söylemleri anlayacak duruma gelmemiz. Giresun’da böyle kapsamlı bir değişim hareketinin mümkün olacağı konusunda iyimser olamıyoruz ancak umutsuzda değiliz. Olumsuz gerçekler karşısında pes edip iflas bayrağı çekmeyeceğiz. Güneş elbet bir gün bizimde başımıza çalacak. Önemli olan Giresun’da hüküm süren bilinçsizlik hastalığını yenip prangalardan kurtulmaktır.
Bunun öyle kolay bir iş olmadığını tahmin edebiliyoruz. Zaten değişim basit bir gömlek çıkarma hareketi olsaydı bunu yapmayan kalmazdı. Değiştirmemiz gereken o kadar çok alışkanlıklarımız var ki, yazmaya kalksak hangisinden başlayacağımıza inanın karar veremezdik. Sivil toplum örgütlerimizde birleştiricilikten çok uzaklaştırıcı, dağıtıcı özelliğimizi kullanmamız insana saç baş yolduruyor. Bunun en son örneğini Tirdef’in 2. olağan genel kurul toplantısında gözlemledik. İki listeli kongre kültürümüzün ham ağaç meyvesi olduğuna aldırmadan desteklediğim aday kazansın diye neler yapılmadı ki. Yönetiminde bulunduğum liste galip gelsin diye hangi mücadele verilmedi ki. Hâlbuki bir yapıyı inşa edip faaliyete sokmak zor, yıkıp dağıtmak kolaydır. Birleştiricilikten çok dağıtıcı huyumuzu bakalım ne zaman terk edeceğiz.
Sonuç itibariyle kendini yenileyen, değiştiren, geliştiren, tanımlayan ve konumlandıran bireylerin değişim hareketi mutlaka başarıya ulaşacaktır.
Bunu yapabilir miyiz, önce değişim sonra gelişim diyebilir miyiz bilemiyorum.
Sağlıcakla, saygı ve sevgiyle kalın…
Osman ÜNAL