Giresun'un Şansı ve Şanssızlığı  CANİKLİ  

1970’li yıllarda Ankara’daki Giresun yurdunda her ilçemizden 200 Giresun’lu öğrenci kalıyordu. 

O yıllarda Giresun’dan ve çoluk çocuğunun ekmeğinin peşinden Türkiye’nin bütün büyük illerine, Avrupa’ya, Amerika’ya dağılmış hemşehrilerimiz dertlerine derman aramak için Ankara’ya geldiklerinde Giresun öğrenci yurduna uğrarlardı. 

O yıllarda Giresun yurdunda her hemşehrimizin ya bir akrabası, ya bir köylüsü veya tanıdığı bir öğrenci vardı. 

Hemşehrilerimiz bu öğrencilerin yol göstericiliğinde, o zamanlar iktidar da olan Adalet partisinin Genel başkan Süleyman Demirel’den sonra iki numaralı yetkilisi olan parti sekreteri rahmetli Nizamettin Erkmen’e ulaşırlardı. Dertlerine derman ararlardı. 

Ben o yıllarda Nizamettin Erkmen’e ulaşamadığından şikâyet eden bir tek hemşehrimle karşılaşmadım. 

Sayın Canikli’yle bugüne kadar hiçbir işim olmadı. Hiç karşılaşmadım. Ancak sayın Canikli’yle ulaşamamaktan şikayetçi olan yüzlerce Giresun’lu ile karşılaştım. 

Siyasi partilerin bazı milletvekilleri vardır. Bunların her dakikasına partisinin hükümetin, genel başkanın, ihtiyacı vardır. 

Adalet partisinin iktidar olduğu yıllarda Bursa milletvekili ve Adalet partisinin değişmez dışişleri bakanı  İhsan Sabri Çağlıyangil böyle bir milletvekiliydi. 

Benim Bursa’ ya yerleştiğim yıllarda Bursa milletvekiliydi. O zamanlar siyasi partilerde parti içi demokrasi vardı. Milletvekilleri ön seçimle belirlenirdi. 

Adalet partisi Genel başkanı  ve Başbakan olan Demirel, Çağlayangil’in dışişleri bakanlığı  görevini yürütürken seçim bölgesi Bursa’ya zaman ayırmadığını, Bursa parti teşkilatlarının Çağlayangil’e sıcak bakmadığını bildiği için her ön seçimden önce Bursa’nın bütün ilçe ve il teşkilatını Ankara’ya davet eder Hükümetin, partisinin ve Genel başkan olarak kendisinin Çağlıyangil’e ihtiyacı olduğunu söylerdi. 

Bu durum Bursa basınında geniş  yer bulurdu. Ön seçimlerde Adalet partisinin Bursa delegeleri Genel başkanlarının isteğini yerine getirir Çağlayangil ön seçimde en fazla oy alan milletvekili adayı olarak liste başı olurdu. 

Yine genel başkanın, partisinin ve hükümetin her dakika mesaisine ihtiyaç duyduğu milletvekili olarak Anap’ta rahmetli Adnan Kahveciyi tanıdım. Özal’ın Türkiye’yi değiştirip dünyayla yarıştırırken geliştirdiği projelerin çoğunun içinde rahmetli Adnan Kahveci’ nin alın teri ve zekâ pırıltıları vardı. 

Yalnız Adnan Kahveci, Çağlayangil gibi sadece partisinin milletvekili olarak kalmadı. 

Partisiyle seçmen kitlesi arasındaki dengeyi kurdu. Hükümete ve partisine zaman ayırırken seçmenlerine de zaman ayırmayı bildi. 

Halkın ulaşamadığı bir siyasetçi olmadı. Onun için sadece partililerinin, seçmen bölgesinin değil, her siyasi görüştüğü tüm Türk vatandaşlarının gönlünde taht kurdu. 

Sayın Canikli 9 yıldır Türkiye’yi idare eden AK partinin merkezindeki on kişiden, belki de beş kişiden biri oldu. Partisi içinde ayrı bir ağırlığı olan siyasetçi oldu. Canikli’ nin her dakika mesaisine hükümetin, partisinin, genel başkanının ihtiyacı olan siyasetçilerden. 

Canikli bugüne kadar partisine ayırdığı  zaman kadar Giresun’a ve gurbetteki büyük Giresun camiasına zaman ayırıp onları motive etmedi. Türkiye’nin pastasından onların da nüfuslarına göre pay alması için gayret etmedi. 

Sayın Canikli, Adalet partisinin Çağlayangil’i oldu. Ancak Demokrat partinin Hayrettin Erkmen’i, Anap’ ın Adnan Kahvecisi olamadı. 

Bunun fotoğrafını Giresunspor için İstanbul Titanik otelinde yaptığı toplantıda gördük. 

Bir siyasetçi, iktidar partisinin 9 yıldır en ağır toplarından biri olacak. 

Sonra Titanik otelin boş salonunda toplantı yapacak. 

İstanbul da yaşayan Giresun ve merkez ilçeleri saymıyorum, sadece Canikli’nin kendi ilçesi Alucra’nın İstanbul da yaşayan işadamlarının bir araya toplamamız için on tane Titanik oteli yetmez. 

Sayın Canikli’nin parti içindeki pozisyonu, onu istediği dönem kadar milletvekili seçtirir. 

Ancak Hayrettin Erkmen gibi gönüllere taht kuran, unutulmayan milletvekili olması için, Giresun’un ve gurbette yaşayan bir milyondan fazla Giresun’ lunun sorumluluğunu omuzlarına alması lazım. 

AK partinin milletvekili olduğu kadar Giresun camiasının da milletvekili olması lazım. 

Bizim bir atasözümüz var “  el eli yıkar elde yüzü yıkar.” 

Sayın Canikli Giresun da ve Gurbette hemşehrilerinin iyi gününde kötü gününde onların yanında olup sevinçlerine ve hüzünlerini paylaşması lazım. 

Eğer sadece hizmetle halkın gönlüne girilebilseydi, Bedrettin Dalan hayatının sonuna kadar İstanbul’dan belediye başkanı seçilirdi. 

Sayın Canikli hiç uzağa gitmeyecek. Parti başkanlığını ve Başbakanlık sorumluluğunu omuzlarında taşıyan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, doğduğu Güney köyden başlayarak büyüdüğü Kasımpaşa’ya, belediye başkanlığı yaptığı İstanbul’a parti teşkilatlarına nasıl zaman ayırabildiğini görmesi lazım. 

Ben otuz yıla yakın Türkiye’nin dördüncü büyük şehri Bursa da politika yaptım. İktidar partilerinde en üst seviyede yönetimde görev yaptım. 

“Sezar’ın hakkını sezar'a verirsek” Giresun’un kaderini değiştirecek, Giresun’u Rize, Trabzon, Samsun, Ordu arasında tost olmaktan kurtarabilecek milletvekili, iktidar partisinin içinde ağırlığı olan on kişiden biri olan Canikli’dir. 

Eğer Eğribel Osman Ağa tüneli açılıp Giresun’a aş, iş, hayat verecekse bu ancak Canikli’nin ağırlığıyla olabilir. 

Canikli’nin bu pozisyonu Giresun ve Giresunlu için büyük bir şanstır. 

Canikli’ nin parti tabanından gelmeyip bürokrasiden siyasete yatay geçiş yapması Giresun’un nabzını tutacak, siyasi birikime sahip olmaması o’nun Giresun’a ve Gurbetteki Giresunluya yol gösterici olamaması  Giresunlular için şanssızlıktır. 

Eğer Canikli Giresunspor için İstanbul da toplantı yapıyorsa, onun yanında Giresunluların canını  dişine takarak, insan üstü bir gayretle destek verdiği  İstanbul’dan seçilen milletvekilleri neredeler? İstanbul da Belediye başkanı seçilen hemşehrilerimiz neredeler? 

Bunlar çağırılmadı mı? Yoksa  

Çağırıldığı halde gelmediler mi? Giresun kamuoyunun bunu bilme hakkı vardır. 

UYARI 

Giresunlu hemşehrilerim, sahilimizden Şebinkarahisar, Alucra Çamoluk ilçelerimize ve iç Anadolu’  ya giderken veya Şebinkarahisar’dan, Alucra’dan, Çamoluk’tan Giresun sahiline ve Karadeniz’e inerken, Rizeli Trabzonlu, Ordu’ lu, Samsun’ lu hemşehrilerimize imreniyordunuz. 

Bizlerde onlar gibi yirmi birinci yüzyılın araçlarına biniyoruz. Ancak bizim yollarımızda tünelleri yok, viyadükler yok, yirmi birinci yüzyılın yolları yok. Biz hala Osmanlıdan kalma Halil Rıfat Paşanın kazma kürekle açtırdığı yollarda gidiyoruz diye üzülüyordunuz. 

Eğribel Osman Ağa Tüneli’  nin zemin çalışmaları başladı. Biz sayın milletvekillerimiz Canikli’nin sözünü senet kabul ediyoruz. 2015 te inşallah bizde yirmi birinci yüzyılın yollarına kavuşacağız limanımız çalışacak Giresun’dan göç duracak, Giresun gençlerine aş verecek, iş verecek. 

Sayın Canikli’nin tarih verdiği 2015 te Giresun’un büyük bayramına kadar lütfen sabredin. 

2015’e kadar can güvenliğiniz için Halil Rıfat Paşa’nın yaptırdığı yollardan geçerken 20 kilometreden hızlı gitmeyin.

Av.Murat TOKER