HALDUN DOMAÇ
KAYBETTİ, ÇÜNKÜ…
Tirdef Genel Başkanı sayın Haldun
Domaç, 15.01.2012 Pazar günü Altunizade Kültür Merkezinde yapılan,
eksikliği düzeltme kongresinde tekrar genel başkan seçilse de, kanımca
fena halde kaybetti.
Çünkü…
Başkan adayı olup 38’e karşı
48 oyla kazandığınız 6 Şubat 2011 tarihli 2. Olağan Genel Kurul
sonrasında yönetim kurulunuzu şekillendirirken diğer adayı destekleyen
dernek üyelerine çizik atmanızı anlıyorum. Ve hatta bu kararınızı
usul açısından normalde buluyorum. Çalışma arkadaşlarınızı
sadece sizi destekleyen dernek üyelerinden seçmeniz saygıyla karşılanıp
tartışılmamıştı. Genel Kurul psikolojisinden çıktıktan sonra
aklıselimi hakim kılarak vizyon sahibi bir başkan görüntüsü sunma
adına, diğer başkan adayının köyü dahil tüm üye dernekleri
kucaklayan bir yönetim modeli geliştirebilirdiniz. Doğrusunu söylemek
gerekirse bu çok daha akılcı, bütünleştirici bir girişim olurdu.
Ama yapılmadı. Bakış açınızla alakalı bir durum olduğu için
neden böyle bir yola başvurmadınız sorusunu soramam.
Ancak…
Kazandığınız halde kaybetmenize,
dolayısıyla Tirdef’e kaybettirmenize neden olan bir hata yaptınız.
Bu hatanız beni “Haldun Domaç Kaybetti” demeye mecbur bıraktı.
Evet başkanım, benim nazarımda gerçekten kaybettiniz. Kaybettiğiniz
için Tirdef’e de kaybettirdiniz. Bir defa, Tirebolu Dernekler Federasyonu’na
eksikliklerden dolayı genel kurulu tekrarlatma süreci yaşattığınız
için maça 1 – 0 yenik başladınız. Buna rağmen mücadeleden galip
ayrıldınız. Sadece kendinizle yarışsanız da Tirdef’e yeniden
genel başkan seçildiniz. Tahmin edilmeyen ani şoklar bazen yan yatan,
rotasında seyretmeyen geminin doğru yolu bulmasına zemin hazırlar.
Bu ani şoklar, doğru yorumlanırsa meydana getireceği artçı etkiler
yıkık düşünce harabesi değil, sağlam fikir kaynağı üretir.
Bu sebeple umulmadık zamanda çıkagelen fırtınaları enerjiye dönüştürme
pratiği yapmamız lazım, diye düşünüyorum.
Yani…
15.01.2012 tarihindeki düzeltme kongresini
kucaklayıcı bir yönetim şekliyle bir barışma, kaynaşma mekanizmasına
çevirebilirdiniz. Yapmadınız. Şartlar olağanüstü derecede müsait
hale geldiği halde yapmayı düşünmediniz. Oysa yapılacak olan,
çok ama çok basit bir ileri zekâ refleksiydi. Şunu gerçekleştirecektiniz
başkanım. Yönetim Kurulu’nu oluştururken bu kez ilk kongrede olduğu
gibi sadece Tirdef’e üye altı derneği değil, tüm üye dernekleri
sisteme dahil edecektiniz. Bu sürpriz kongre ile 2. Genel Kurul sonrasında
oluşan çatlakları düzeltme yoluna gidecektiniz. Bir önceki asıl
kongre rüzgârıyla güya yeni bir yönetim kurulu oluşturma eğiliminde
olursanız gözleriniz gözlükleriniz olduğu halde yalnızca altı
üye derneği görür. Toplam üye derneğinin yirmilerde olduğu güçlü
bir potansiyeli zayıf ve artık hiçbir şekilde itibar edilmeyen düşüncelerle
altı dernekle sınırlı tutmak elbette kaybetme sebebiniz olacaktır.
Eğer…
Tirdef olumlu yansımaları olacak
bir atmosfer içine girdiyse ki girdi. Bu noktadan sonra idarecilerin
amatörce bir ruh haliyle nefes alıp verelim yeter, görüşünde olmamaları
gerekir. Bir yerden sonra ihtirasların, kaprislerin, kişisel sürtüşmelerin
zincire vurulup etkisiz hale getirilmesi kaçınılmaz olur. Bu kongrenin
başlattığı adeta fırsat ürünleri kampanyası üzülerek belirtmek
isterim ki doğru okunmadı. Hepimizin ortak kanaati şudur ki, Tirebolu
Dernekler Federasyonu yöneticilerinin hepimizden çok daha bilinçli
hareket etmeleri zaruret arz eder.
Beyler…
O makam şahsi ihtirasların tatmin
olduğu yer değil. Bunun farkında olduğunuzu zannediyorum. Aşama
kaydetmek zorundasınız. Daha ileriye doğru gitmeye mecbursunuz. 06.02.2011
tarihinden bu yana hangi adımları attığınızı, Tirdef’in markalaşması
için neler yaptığınızı, Tirebolu’nun en büyük sivil toplum
örgütünün ilçemize neler kazandırdığını sormak istiyorum.
Nasıl bir içler acısı cevap alacağımı biliyorum. Tirebolulular
olarak memnun kalacağımız yanıtı bulmak için bin düşünüp bir
yazıyorum. Ne Haldun Beyle, ne de diğer yöneticilerle alıp veremediğim
var. Cümlelerimi eleştiri temeli üzerine inşa ettiğim düşünülmesin.
Daha iyiyi, güzeli yakalama olanağı ufkun açık olmasından geçiyor.
Ufkunuzu, frekanslarınızı açık tutmanızı rica ediyorum.
Dolayısıyla…
Ara kongre fırsatı gereği gibi
kullanılmadı. Kangren olmuş alışkanlıklara kırmızıçizgi
çekilip bütün dernekleri kapsayan bütünleştirici bir yönetim
şekli benimsenmedi. Sivil Toplum Örgütü’nün ana fikrinden yola
çıkılarak bu paralelde adım atılmadı. Makam sarhoşluğu, can
alıcı noktalarda dik duruşlara izin vermedi. Başkan olarak inisiyatifimi
kullanıyorum. Yönetim Kurulumuzu Tirdef çatısı altındaki tüm
dernek üyelerinden meydana getireceğiz. Talebimizin diğerleri diye
ayırdığımız kongre üyelerimiz tarafından kabul görmesi için
çaba harcayacağız. Düşünce merkezimizin çekirdeğini Tirebolu
oluşturduğuna göre kucaklayıcı rol üstlenmemiz şart oldu, denilmedi.
STÖ mekanizmasını sevk ve idare etmek basit bir iş değiş. Hizmet
taliplisi olmak önemli olsa da sonuca ulaştıran asıl faktör, eğitim
ve tecrübenin olgunlaştırdığı doğru düşünebilme, bilinçli
hareket edebilme karakteridir.
Kongre süreciyle birlikte almış
olduğunuz ara karne bana göre zayıf not içeriyor, sayın Tirdef
başkanım.
Bu nedenle, kaybettiniz…
Tirdef’e kaybettirdiniz…
Dönem sonunda kırıkları düzeltilmiş,
hepimizi mutlu eden güzel bir karne dileklerimle…