Zamanın başbakanı körfez krizi zamanında ABD ve müttefiklerinin yanında
yer alırken bir koyacağız üç alacağız demişti. Geçen zaman içerisinde
hakikaten dediği oldu ve aldı.
Türkiye üçün birincisini… Nur topu gibi “
Kuzey Irak Kürdistan Özerk bölgesi” gözümüz aydın. Ve süreç devam eder.
Daha üzerinden 1 yıl bile geçmeyen Suriye Türkiye dostluğu ve üst düzey
yöneticiler arasındaki kankalık birden bozuluverir, sıfır sorun
söylemleri birden savaş söylemlerine dönüşür. Komşu Suriye halkı
ayaklanır ya da ayaklandırılır. Bizim sayın başbakanımız onların
kurtarıcısı rolünü kendine iş edinir ve başlar konuşmaya…
Tabi bu arada
Suriye yönetimi boş durmaz Türkiye’ye karşı terör örgütü PKK’yı sahneye
sürer. Kuzey Irak kürt yönetimi denilen gurupta boş durmaz tabi… Kuzey
Suriye’de ki boşluktan yararlanıp oradaki kürt vatandaşlar arasında bir
oluşum oluşturmak için kolları sıvar ve orada kürtler arasında bir
birliktelik sağlamış gibi görünüyor. Sanırım Suriye’de ki mevcut süreç
tamamlandığında üçün ikincisini de alacağız hayırlısıyla… “Kuzey Suriye
Özerk kürt” yönetimi, gözümüz aydın. Üçün üçüncüsü de çok uzak değil
sanırım. Suriye’de işi biten emperyalistlerin zaman geçirmeden İran’a
girmeleri muhtemel. İran’da da özerk kürt yönetimi oluşturuldu mu üçün
üçünü de almış olacağız. Biraz geç oldu ama hedefimize ulaştık. Ancak
oyun bitmedi. Sırada asıl hedef olan Türkiye Cumhuriyeti var…
Ancak bize
gelene kadar Türkiye’de bulunan etnik guruplar zaten bazı güçler
tarafından ayrıştırılmaktadır. İran da bittiğinde Türkiye de zaten Doğu
ve Güneydoğu Anadolu’da özek bölge kurulmuş olacaktır. Üç alacakken
alınanlar dörde çıktı. Böylece merhum Özal yanılmış aslında…
Alanlar
alıyor dördü. Merhum Özal’ın kimin adına konuştuğu bu analiz sonucunda
ortaya çıkıyor. Kürtler adına konuşmuş sanırım… Türkiye Cumhuriyeti
devleti geçen süreç içerisinde bırakın üç almayı sürekli kaybeden taraf
oldu. Hâlâ da kaybetmeye devam ediyor. Bölgede en kazançlı olanlarsa
bölge kürtleri. Vatandaşlık hakları bile olmayan guruplar yarı devlet
kurma aşamasına geldi. Ve tam bağımsız devlet kurmaya doğruda hızla
ilerliyorlar. Ne diyelim çalışan kazanıyor.
Bin yıllık devlet
geleneklerine sahip Türkler ise bunları ön görememenin acısını sanırım
dağılıp yok olmakla ödeyecek. Artık her şeye hazırız. İnceldiği yerden
kopsun mantığıyla bakıyorum olaylara. Ben devletimin, çıkarına olmayan
operasyonlara girmesini istemiyorum artık. Ve karşısında gördüğü güçlere
kuyruk sallamasını istemiyorum. Devletimden dik bir duruş istiyorum.
Atalarına yakışır bir duruş istiyorum. Bir de koymayayım, üçte almayayım
kendi varlığımın devamlılığını sağlayayım. Yeter hep veren olmaktan
bıktık artık…