Hicri
yılımız ve bereketli günlerimiz Medeniyetimizin en önemli temellerinden
birini teşkil eden, Müslümanları kendi benliğine kavuşturan, hakkın
batıla karşı galibiyetin en güzel sayfalarından birini gösteren, biz
Müslümanların zulüm dünyasından ayrılıp, saadet içeren yeni bir adil
dünya düzeni içinde yaşamak amacıyla Peygamberimizce Mekke’den Medine’ye
gerçekleştirilen hicretin tarihi başlangıcı seçilen Hicri takvimin
yılbaşına ulaşmış bulunuyoruz. Müslümanların
sosyal ve siyasî ilişkilerini düzenleyen, Hz. Peygamber (s.a.s)'in
hicretini tarih ve takvim başlangıcı olarak esas alan, İslâmî takvimdir.
Hicri takvim Hz. Ömer zamanında Kameri (ay) yılı esas alınarak
düzenlenmiştir. İslamın en önemli vakalarından biri olan Hicretin
gerçekleştiği yıl, hicri takvimin birinci yılı olmuş ve senenin ilk ayı
olan Muharrem ayının ilk günü de yeni yılın başı sayılmıştır.
Müslümanlar için Muharrem ayının birinci gecesi "Yılbaşı"gecesidir.
İslâm’da yeni yıl, Muharremin birinci günü başlar. Müslümanlar ayları,
ibadet günlerini, bayramları, Ramazan ve Kurbanı, Haccı, yılbaşını,
zekatı... vb. hep İslâmî takvime göre tanzim etmek zorundadırlar. Zira
Allah, ayların sayısını on iki olarak bildirmiştir. Rabbimiz kutsal
kitabımız Kuran-i Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah’ın
gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı
on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru
kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak
koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn
savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla
beraberdir.” Tevbe 36. Hicri takvimin yeni yılının günlerinin hayırlı ve
bereketli geçmesi için yeni yıla adım atacağımız günleri, geceleri ve
ayları güzel bir şekilde, sünnete uygun olarak ihya etmeli ve bu
gecelere saygı duymalıyız.Hicri takvimin ilk ayı "Şehrullahi'l-Muharrem"
olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen
Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu
ve bollaştığı bir aydır. Peygamberimiz bu ayda bizlere bilhassa oruç
tutmamızı istemekte ve. bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade
etmektedir. “Ramazan
ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında
tutulan oruçtur.” ( İbni mace siyam 43). Hadis-i şerifin açıklamasında
İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı
oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin
devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir. Ayrıca Hicrî Senenin ilk
ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer
aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, bir çok peygamberin önemli
vakalarının meydana geldiği (Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının
üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.; Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından
Âşura Günü kurtulmuştur.; Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul
edilmiştir.) Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve
bereketli bir konumu bulunmaktadır. Peygamberimiz, Bir hadiste şöyle
buyurmaktadır: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda
bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve
genişlik ihsan eder." (et-Tergîb ve'l-Terhİb, 2:116). Anadolu Gençlik
Derneği olarak Tarihimizin kutlu sayfalarından birini ifade eden
hicretin başlangıcını temel alan hicri takvimin yeni yıl başlangıcını
İslami düzene uygun olarak günah işlemeden kutlamak, hicri takvimin ilk
ayı Muharrem ayında da Peygamberimizin(SAV) hadislerine uygun oruç vs.
ibadetleri gerçekleştirmek, Müslümanlar olarak bizlerin kendi
kültürümüze, medeniyetimize sahip çıkmamıza ve yaşamamıza vesile
olacaktır. Yalovalı , Türkiyeli ve tüm dünya Müslüman kardeşlerimizin
yeni hicri yılbaşını kutlar, hicri yılımızın tüm Müslümanlar için
mübarek geçmesini ve hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimiz Allah’ tan
niyaz ederim.