Nurullah AYDIN
5 Aralık 2013-ANKARA
Birçok isim altında İslamcılık yapanlar var. Kim en iyi Müslüman, tartışması yaşanıyor. 1400 yıldır bitmeyen bir kavgadır bu. Kimse kimseyi beğenmiyor. Herbiri, birinin peşinden gidiyor, en doğru yol budur diyor. Karşıdakini suçlamada yarışıyorlar.
Onlar ki; İslam’ı istismarda yarışarak kendilerini ve diğer insanları felakete sürüklüyorlar.
Onlar ki; nefislerinin esiri olmuşlardır.
Tek kutsal kitap, tek peygamber-elçi olmasına rağmen herkese göre bir İslam algısı var. Peki ama neden? Kur’an tefsirleri bile aynı değil. Kavramlara verdikleri anlam da aynı değil.
Siyasal İslamcıların, düşünceleri, fikirleri, yaşadıkları, önemsedikleri de aynı değil.
Peki neleri aynı?
Kardeşlikten bahsediyorlar,
özgürlükten bahsediyorlar,
demokrasiden bahsediyorlar,
hurafelerden bahsediyorlar,
hurilerden bahsediyorlar,
uyanıştan-dirilişten bahsediyorlar,
ümmetten bahsediyorlar,
adaletten-haktan-hukuktan-insanlıktan bahsediyorlar,
kürtajdan bahsediyorlar,
imajdan bahsediyorlar,
türbandan bahsediyorlar,
zenginleşiyorlar,
milletten bahsediyorlar,
medeniyetler ittifakından bahsediyorlar,
zalimlerle dostluktan bahsediyorlar,
kimliksizleşiyorlar,
İlahi mesajı bırakıp dünyevileşiyorlar,
Bilerek, bilmeyerek İblisin yolunda gidiyorlar.
Müslümanlar; kin, nefret, öfke içinde, kanın vahşetin pençesinde kıvranıyorlar. Kimisi servetine servet katıyor, kimisi satırla kafa kesiyor, ciğerleri söküp yiyorlar. Yakıyorlar, yıkıyorlar, katlediyorlar. Hepsi de İslam adına hareket ettiğini söylüyor.
Birileri, birilerinin saf temiz dini duygularının üzerinden servet, şöhret devşiriyor.
İslam ülkeleri; çatışma bölgeleridir. .
İslamcıların kutsadıkları; gerçekte, mal, mülk, cinsellik, katliam, ötekileştirme bölmedir.
İblisin çocukları, çıkarcılarla birlikte İslamcılarla ittifak kurarak, Müslüman toplumları birbirine düşürüyor. Yönetim değişimi yaptırtıyorlar. Her iktidara getirilenler despot oluyor.
Dinci, ırkçı görüşlerin yükselişi de ortaya karamsar bir tablo çıkarmıştır.
İslam ülkelerinde; etnik kimlik ve mezhep öne çıkarılarak, kin öfke ve husumet dalgaları yayılıyor, Müslümanlar hala uykudadır.
Küresel vicdanı; uyandırmalıyız. Her birimiz küresel vicdanın bir parçasıyız. İnsanların ailelerini, ırklarını, ülkelerini, inançlarını seçme özgürlükleri yoktur.
İnsanlar; Hak, Özgürlük istiyorlar, İnsanca yaşamak istiyorlar. Yapılan zulme razı olmamak, kayıtsız şartsız teslim olmamak için çabalıyorlar.
Her bir insan; bir toplumun ve ailesinin olduğu kadar insanlığın bir üyesidir.
Zulme rıza göstermek zulüm, zalimlerin yanında yer almak zalimlere benzemektir. Gelecekte de sadece iyiler kazanacaktır. Ademin çocukları yani iyiler kazanacaktır.
Günün Sözü: Zalimlerin yanında yer almak zalimliği benimsemektir.