KARDEŞ KARDEŞ’E İHANET EDERMİ?
Son dönemlerde gelişen olaylar ve yapılan hatalar sonucunda, umarım atalarımız bizlere olan haklarını helal ederler.
Bu ülkenin kazanılması için her aileden mutlaka bir şehit verilmiştir..Durum böyle iken kavga neden dir.?
Gerek Nisan ayında ve gerekse Ağustos ayında yazdığım yazılarda bu günkü durumu gözler önüne sermiş ve herkesin dikkatli olası gerektiğini vurgulamıştım.Yanılmak istemiştim ama olaylar yanılmadığımı göstermektedir.Yanılmadığımdan dolayı mutluluk değil, üzüntü duymaktayım..
İsterdim ki, bu ülkeyi seven siyasetçiler ve basın milletimizi iyi bilgilendirsinler ve yol gösterici olsun.
Ama olmadı,ortalık bir avuç çapulcuya ve bölücülere bırakıldı.
Kısacası;
DTP denilen bölücü parti kapatıldı.Kişisel olarak kapatılmasından ziyade üye ve milletvekillerine çok ağır ceza verilmesinden yana idim.Tabi ki kanunlar değişmediği müddetçe ben öyle istiyorum diye bir sonuç çıkması da mümkün değildir.Adamların partileri kapatıldı ve Cani Öcalan’dan talimat alarak milletvekilliğinden istifa etmediler.İşin daha vahim tarafı; çoğu basın ve siyasiler PKK nın oyununa gelmiş ve süreci onların istedikleri gibi yönlendirmişlerdir.
Devletin malına,bankasına ve vatandaşın işyerine saldırmak demokratik bir hak olacak, ama işyerine saldırılan vatandaşın kendini koruması nefsi müdafaa olmayacak.Bu yüzden Muşta’ki olaylarda silahını çeken, o cesur vatandaşı kutlarım.Kendinden korkan MHP hemen açıklama yaparak bu kişinin üyeleri olmadığını açıkladı.Aslında üyeleri olmasından gurur duymaları gerekmezmiy di?Bu vatan bu kadar mı sahipsizdir.Açılım ,açılım dediler işte sonuçları ortada.
Şimdi de Alevi kökenli vatandaşlarımız açılım talep ediyorlar.Bizi yönetenlerden bende açılım talep ediyorum.Bir Türk vatandaşı olarak bu ülkede diğer kesimler kadar hür olmak istiyorum.Benim türk vatandaş’ım cezaevlerinde yatarken; bu ülkenin bayrağına,istiklal marşına küfür edenler ve askeri ile polisine mermi sıkanlar başı boş köpekler gibi sokaklarda dolaşabilmektedirler.(1999 yılındaki aftan Haluk Kırcı yararlanacak diye içim sızlıyor diyenlerin, bu olaylar sonucunda tüyleri sızladı mı merak ediyorum)Bende açılım istiyorum; benden kesilen vergiler benim bölgeme aktarılsın.Benim ödediğim SSK primleri benim yöremin kalkındırılması için kullanılsın.Benim bölgeme de Anayasaya aykırı olmasına rağmen kanun çıkararak para aktarılsın (İşsizlik fonunda biriken paranın,3 milyar TL lik kısmı bir kanun vasıtası ile Güneydoğuya aktarıldı.Her kanunu Anayasa Mahkemesine götüren Sahte Atatürkçülerden ise hiçbir tepki yok.)
Tokat –Reşadiye’de ki olaydan sonra Genelkurmay, PKK lıların telsiz konuşmasını yayımladı.Hiç bir basın mensubu ; saldırıdan sonra tespit edilen bu konuşmalar için neden saldırıdan önceki de konuşmalar tespit edilemedi diye sormadı.Daha vahimi ise Genelkurmay, telsiz konuşmalarını PKK nın derken Mit ise ‘Saldırı PKK nın işi ancak ,telsiz konuşmaları teröristlere ait değil’ diye açıklama yaptı.Kimin verdiği bilgi doğru.Buradan şu sonuç çıkmaktadır ; Mit ile Genelkurmay arasında bir iletişimsizlik vardır. Bu çok vahim bir durumdur.Bu şehit olan çocukların hesabını kim verecek.
Ülkeyi yönetenler ayrıştırmacı değil , birleştirici olmalılardır.Kurumlar birbirleri le kavgalı olmamalı, birinin yaptığı açıklamayı diğer kurumların cevap verici açıklamaları takip etmemeli ve bir konsensüs oluşmalıdır.Devlet yönetimi ciddiyet gerektiren bir iştir.Siyasi entrikaların olmaması gerekmektedir.Her zaman birlik olunmalı ve güçler düşmanlara karşı birleştirilmelidir.Bu ülkenin bağımsızlığı ve güvenliği için faaliyet gösteren kurumlar karşı karşıya getirilmemeli ve olaylar psikolojik harp haline dönüştürülmemelidir
Halkımız , siyasetçilerin ve basının yönlendirmeleri neticesinde sanki bu saldırıları kabullenir olmaya başladı.Bu PKK nın istediği bir durumdur.’Açılım devam etsin, artık bu kan dursun’.
Vatandaşların şunu bilmesinde fayda vardır.Verilen tavizlere rağmen bu kan durmamıştır.Hatta ülkemize ve bayrağımıza olan saldırılar daha da artmıştır.
Demokratikleşme adına verilen tazizleri hatırlayacak olursak;
-Dağdan gelen ve Cani Öcalan’ın talimatı ile barış elçileri olarak gelen Teröristlere devletin bakış açısı ve karşılanmaları
-Her türlü lehçede konuşmak (Kürtçede dahil ama Kürtçeyi savunanlar Kürtçe bilmemektedirler) serbest
-Her türlü lehçede kurs açmak (Kürtçe açılan kurslara katılacak katılımcı bulamadılar) serbest
-Kürtçe televizyon serbest
-Hakkari’deki Üniversitede Kürt Dili ve Edebiyatı dalında eğitim serbest bırakıldı ama kan durmadı.Taviz tavizleri getirmektedir.
Amaçları ise ;
1-İlk önce kendi özerk yapılarını oluşturmak
2-Kendi özerk bütçelerini oluşturmak
3-Kendi güvenlik güçlerini oluşturmak
4-Nufus artışı yaparak Kürt nüfusunu artırmak
5-Kendi alt meclislerini oluşturmak (Kapatma sürecinden sonra olayları Diyarbakırda toplanan danışma kurullarında tartıştılar)
6-Son olarak da referandum yaparak bölgesel bağımsızlık ilan etmek.
Ben inanıyorum ki hiçbir vatandaşım bu şekildeki bir açılım planını onaylamaz ve destek vermez.
Kardeş kardeşe ihanet etmez onu arkadan vurmaz.Son olaylar bu işin bir kardeş kavgası olmadığını göstermektedir.
Yazı, yayın ve yorumları ile bunlara dolaylı olarak destek veren basın ve onun mensuplarını da buradan kınıyorum.Kendilerini bu ülkenin aydınları olarak gören bu zavallılar aslında bilmeliler ki PKK ve DTP ye moral vermektedirler.Unutulmamalıdır ki bir mücadelede en büyük silah moral dir.Eğer sen Ahmet Türk’ü programına çıkartıyorsan ona yüzü kızaracak sorular sormalısın.Bu ülke adına ve yararına yayın yapıyorsan Ahmet Türk’ü güldürecek ve hoşuna gidecek açıklamalar yapmamalısınız.Sizler bu ülkeyi seviyorsanız ve bu ülkeden ekmek yiyorsanız PKK nın reklamını yaparcasına ‘ kandilin yolları bile hep asfalttı ‘ diye açıklama yapmamalısınız.
Aslında düşünülmesi gereken diğer bir konu ise;
Milliyetten Hasan Cemal’in bile rahatlıkla Kuzey Irak’ta katiller ile görüşebilmesidir.
Fakat Kuzey ırak yönetimi ve Amerika buralara ulaşamadıklarını belirtirlerken, Hasan Cemal rahatlıkla ulaşabilmiştir.Bu konuda bizi Amerika oyalarken , çapulcu reisi Barzani’de oylamaktadır.Bunların artık yüksek sesle tartışılması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki, bu millet çok büyük ve bu devlet çok güçlüdür.Gücümüzün ve büyüklüğümüzün farkında olarak ülke yönetilmelidir.Cani Teröristin odası, beş yüz-bin kişi yürüdü diye değiştirilmemelidir.Aslında yapılması gereken o tepkilerden sonra o caninin odasının daha da küçültülmesidir.Bu gün o canin hakkını savunan birileri varken, onun şehit ettiği vatandaşlarımızın haklarını savunanlar ise bulunmamaktadır.Güçlü devlet yapacak olduğu düzenlemelerin pazarlığını Barzani ile yapmaz ve ona bilgi vermez.Barzaninin görüşü alınarak düzenleme yapılmamalıdır.Barzaninin gönlü hoş tutulmaya çalışılırken , onun desteklediği caniler bana kurşun sıkmışlardır.
Bu cani ve destekçilerine karşı sert ve cesur politikalar uygulanmalıdır.