KENAN'DAN OLMA, RECEP' TEN DOĞMA ANAYASAYA ''HAYIR''
Bize iş vermeyen, aşımıza aş katmayan, şehit haberlerini durdurmayan, ülkemin dış siyasetinde aslanlar gibi dik duruşlu olmasını sağlamayan, abuk mu abuk; sabuk mu sabuk, bir referandum saçmalığı almış başını gidiyor. Tıpkı bir derbi maçı öncesi gibi hazırlıklar her iki cephede de alabildiğine hızla ve hırsla devam ediyor. Biz gariban halka da; alın bu paketi oylayın deniliyor. Oysa anayasa değişikliği adı altındaki bu paketin içini ise kimse doğru dürüst bilmiyor. Şuan itibariyle takım tutar gibi parti tutarak zihnimizde oylamaya başladık bile.. Az önce belirttiğim gibi bu paketi açınca halkın karnı doyacak mı, işsizlik azalacak mı, dış siyasette kararlı duruş ve ayaklar altına alınan onurumuz kurtarılacak mı? Ali Cengiz oyununa dönüşen bu hummalı dalaşmada halkın temel ve acil ihtiyaçlarına çözümmü var? Hayır uzaktan yakından ilgisi yok… Ancak bu süreç önümüzde kondu ve halk olarak sandığa gitmekten başka çaremiz yok. Çünkü bu durum öyle bir hal aldı ki bu kaos ortamında bize resmen ülkemizin geleceğinin yapısını oylattırıyorlar. Bu sandığa giderken de T.C. GELECEĞİNE YÖN VERECEĞİNİZİ UNUTMAYIN. Evet, bir anayasa değişikliği şarttı, fakat bu zamanlama o zamanlama değildi.
Peki nedir bu referandum? Cumhuriyet tarihi boyunca halkımızın bu kadar aciz düşürüldüğü bir durumda bu aceleci tavırla ve seçimlere son dakikalar kala bu anayasa değiştirme isteği birden neden patlak verdi?
Neden biliyor musunuz dostlar, son dakika gölüyle halka bir kazık daha atmak için. Halk kendisiyle cebelleşirken, yaşam savaşı verirken kendi içinde, mevcut hükümet yaklaşan seçimlere karşı kendisini Yüce Divan’a götürmekten alıkoyan ve kendisini, yandaşlarını koruyan bir tutumla ve böylesine bir kaos ortamında Anayasa değişikliği düzmecesini yola sokmuştur. Ülkenin geleceği ve resmin bütününe bakıldığında rejimin tehlikesi bile söz konusudur. Hukukçuların bile çözmekte güçlük çektiği bu değişiklik paketini, daha anlaşılır kılmak adına sade ve kısa bir tutumla siz dostlara aktarıyorum:
1- EVET OLURSA; 12 EYLÜL aktörleri yargılanacak MIŞ?
12 Eylül darbesini büyüklerimiz bizzat yaşadılar ve çok iyi bilirler, onlardan ricam küçüklerine, evlatlarına, torunlarına, komşularının gençlerine bugünü yaşar gibi bir kez daha anlatmalarıdır.
Bu darbenin baş aktörlerinin en bilindik siması Kenan Evren’dir. Anayasa değişiklik paketinde 12 Eylül sanıklarını koruyan geçici 15. madde kaldırıldı ancak bu konuda yeni bir madde de Anayasa’ya konulmadı. Bu nedenle 12 Eylül yöneticileri hakkında bir dava açılıp açılamayacağı, zaman aşımının nasıl yorumlanacağı net olarak ortaya çıkmadı.Lafın özü referandumda EVET çıksa bile Kenan Evren ve kurmayları ZAMAN AŞIMI kavramı boşluğundan ve madde eksikliğinden dolayı YAR-GI-LAN-MA-YA-CAK!
Kaldı ki dün solcuları din düşmanı, radikal sağ olan ülkücüleri kafatasçı olarak nitelendiren zihniyet, bugün Tv ekranlarında timsah gözyaşlarını akıtıp, Tanrı’nın huzurundaki mermhumları kullanarak bu şahsiyelerlerden medet ummaktadır.
2-PARTİ KAPATMA ZORLAŞACAK MIŞ?
Siyasi partilerin kapatılma davaları, Meclis’in ön iznine bağlanıyor. Buna göre, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine; Meclis Başkanının başkanlığında, grubu bulunan her siyasi partinin beşer üye ile temsil edildiği bir komisyon oluşturulacak. Kapatma davası
açılması, komisyonun üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla vereceği izin ile
mümkün olabilecek.(Mecliste çoğunluğu bulunan parti istediği partiyi kapattırıp istemediğini kapattırmayacak. Meclis sözü burada kandırmaca… Çünkü meclisin 4/3’ü AKP’ye ait.Yani onları ne isterse onu yapacaklar.Hadi AKP iyi şeyler yaptı ve sonrasında BDP meclis çoğunluğunu kurdu yada çok daha kötüleri başa geçti. Ülkenin sonunu düşünebiliyor musunuz? ) Peki Türkiye Cumhuriyeti’ne zarar verip propaganda yapan partiler kapatılmasın mı? Yenisi kurulsa bile; kapatılan bir parti ve yenisini açmak büyük ekonomik külfet. Bu kozu yok ederek, ayrımcı ve bölücüleri bu madde ile neden güçlü kılalım?
3- ANAYASA MAHKEMESİ’NE ÜYE SEÇİMİ
Anayasa Mahkemesi’nin yapısı tümüyle değiştiriliyor. Taslakta 19 olarak öngörülen üye sayısı, teklifte 17’ye düşürüldü. Taslakta yer alan, iki üyenin Cumhurbaşkanınca yüksek öğretim görmüş kişiler arasından seçilmesi hükmü tekliften çıkarıldı. 17 üyenin 3’ünü Türkiye Büyük Millet Meclisi, 14’ünü ise Cumhurbaşkanı seçecek. Yani Cumhurbaşkanı olması büyük muhtemel olan malum şahıs tüm yandaşlarını devletin etkin mekanizması ve dişlilerine atayarak sözde Cumhuriyet rejimli bir ülkede Saltanat ve hilafetini sürecek.
4- HSYK’NIN YAPISI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 21 asıl ve 10 yedek üyeden oluşacak. Kurulun
Başkanı Adalet Bakanı olacak. Adalet Bakanlığı Müsteşarı kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak. Kurulun, dört üyesi Cumhurbaşkanınca, bir üyesi Anayasa Mahkemesi’nce, üç üyesi Yargıtay Genel Kurulu’nca, bir üyesi Danıştay Genel Kurulu’nca, yedi üyesi birinci sınıf adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç üyesi birinci sınıf idari yargı hâkim ve
savcılarınca, dört yıl için seçilecek.(HSYK’ yı Adalet Bakanlığı emrine veriyorlar.Adalet Bakanı demek bugünkü iktidar demek.Yine bir devletin kurumunu ele geçirme planı söz konusudur.)
5- SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDAKİ KAYIPLARDAN BAZILARI İSE ŞÖYLE:
- Zaten kadınlar için 58, erkekler için 60 olan emeklilik yaşı hem kadınlar, hem de erkekler için 65'e çıkarılacak. (Madde 28)
- Emekliliğe hak kazanabilmek için yakın zamanda 5.000'den 7.000 güne çıkarılan prim ödeme zorunluluğu 9.000 gün prime çıkacak. (Madde 27)
- Emekli maaşları % 23 ila % 33 arasında düşürülecek. (Madde 29)
- Aylık geliri 139,6 YTL'den fazla olan bütün vatandaşlar her ay 73 ila 475 YTL Genel Sağlık Sigortası primi ödemek zorunda kalacak. (Madde 88)
- Sadece ayakta tedavi olununca değil; hastalık, kaza, ameliyat gibi nedenlerle hastaneye yatmak gerekince de 'katılım payı' adı altında para ödenecek. (Madde 68)
- 'Katılım payı' gerektiğinde beş katına kadar arttırılacak. (Madde 68)
- Sağlık hizmeti alabilmek için bu ülkenin vatandaşı olmak, üstelik vergi ödemek, dahası Genel Sağlık Sigortası primi yatırmak, hatta bir de 'katılım payı' ödemek yetmeyecek. Şimdi bir de 'ilâve ücret' adı altında para ödemek gerekecek. (Geçici Madde 5)
- Bütün dünyada anne sütünün önemi yeniden anlaşılır ve emzirme teşvik edilirken Türkiye'de 'sigortalının çocuğuna bir ay anne sütü yeter' mantığı geçerli olacak. Daha önce doğum yapan sigortalılara altı ay süreyle verilmesi öngörülen emzirme yardımı bir aya düşürülecek.
- Hastalanan sigortalılara verilen iş görememelik ödeneği % 16 azalacak. (Madde 18, 19, 80)
- Emekli Bağ-Kur'lularının maaşından 10 yıl süreyle % 10 oranında Genel Sağlık Sigortası primi kesilecek. (Madde 88)
- Primini ödeyemeyen vatandaşlar sağlık hizmeti alamayacak, hastane kapılarından geri dönecek. (Madde 88, 89 ,90)
- Primini ödeyemeyen çiftçilerin pamuğuna buğdayına, üzümüne tütününe el konulacak. (Madde 87)
6- SON SÖZ
Anayasa paketinin içeriğini açmak ve madde madde dahasını yazmak mümkün ama ben kısaca önem arz eden ve direkt halkı ilgilendirip göz ardı edilen olayları siz dostlara kabaca sunmak istedim.Şimdi soruyorum size;
- Sağlık alanında atılım yaptığını savunan ve doğru ki kimi alanlarda yapan; ama değişiklik adı altında kaşıkla verip kepçeyle geri almaya kalkışan,
-12 Eylül diye meydanlarda nara atıp ta asli darbeci kahramanları ZAMAN AŞIMI bilinmezliği eşliğinde YAR-GI-LA-MA-YA-CAK olan ve YARGILANACAK diye de meydanlarda dahi söz veremeyen, vermeyen;
-İşçiyi, emekliyi, memuru kısaca BAHSEDİLMEYIP GUNDEME TAŞIMAYAN YENİ DEĞİŞİKLİKLERLE HALKI DAHA ÇOK MADUR EDEN
-Yapılan hukuksal değişikliklerle; her hükümetin kendi yandaşlarını ve adamlarını devletin işleyen çarklarının dişlisine atama yetiksiyle; KENDİ BORUSUNU PERVASIZCA ÖTTÜREBİLCEĞİ… Bu nedenle ülkemizin her geçen yıl ve zaman dilimi içinde parçalanmasına, kontrol mekanizması ve güç dengelerinin yok edilmesine olanak sağlayarak vatanımızın savunmasız bırakan…
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ OLAN 12 EYLÜL REFERANDURUMUNA HAYIR demeliyiz. Bu bir AKP anayasası olmadığı gibi CHP veya MHP anayasası da değildir. Particilikten çok nesnel olmakta ve resmin bütüne bakmakta fayda var. Bu yüzden CHP,MHP gibi HAYIR oyunun başını çeken partileri ister sevelim, siter bugüen akdar oy dahi vermeyelim onlara kızıp ta sakın ola ki EVET deme…
Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır ...
M. Kemal ATATÜRK