Bu iktidar için kapı, kapı dolaşıp oy istedim zaman, zaman hakaretle karşılandım zaman, zaman hoşgörüyle karşılandım, sonuçta güvendiğim insanları iş başına getirmek konusunda katkıda bulundum. Meğer ne kadar yanlış yapmışım. Bir sürü insanın hakkının gasp edilmesine sebep olmuşum. Dostlarım bana hakkını helal etsinler.
İlk zamanlar küçük belediye başkanlıklarıyla halka özlediği hizmeti vererek, halka güven vermeye başlayan partimize halkımız daha büyük belediyeler vermeye başladı. Buralarda da başarılarını devam ettirince vatandaşlarımız ülke yönetimini kendilerine teslim etti. Başbakanımız dünya liderleriyle aslanlar gibi konuşmaya başladı artık herkes Türkiye’den söz etmeye başladı. Bu davranışlar halkımızın hoşuna gitmiş olacak ki ikinci kez kendilerine iktidar olma yetkisi verdi. Bu arada politikalar yavaş yavaş çalışan kesimi köleleştirmeye doğru kaymaya başladı. Çalışanların anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkını engellediler. Bu engellemeler nasıl yapıldı tabii ki taşeronlar aracılığıyla çalışanları birilerinin kölesi haline getirdiler. Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı yapan belediyenin bir biti olan şirkette yaklaşık binin üzerinde çalışanı her sene başka bir yandaş şirkete ihale etmek suretiyle senelik izinleri, hafta tatilleri, fazla çalışma mesaileri, tazminat hakları şirketten diğer şirkete geçerken tüm haklarımı aldım diye matbu bir dilekçe imzalatarak gasp edildi, edilmeye devam ediliyor. Hakkını arayan çalışanları BAYRAM AREFESİ YEDİ KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARTTILAR Çalışanlara bayram hediyesi olarak bu yolla gözdağı verdiler. Beş yıl önce işe başlattıkları ücretleri beş yıl sonra dört yüz lira düşürerek köle tüccarı olduklarını mühürlediler.
Mahkeme kararı, hukuk, adalet bunlar için vız geldi tırız geçti kendi bildiklerini okumaya devam ettiler, ediyorlar.
Özellikle temizlik alanında çalışan işçiler günde on iki saat çalıştırılarak Kültür başkenti İstanbul’u temizlemeye devam ettiler ediyorlar. Merhum Bülent Ecevit bundan yıllar önce sekiz saatlik çalışma sistemi getirmişti maalesef o hak şu an uygulanmıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Kedilerine açık çek sonsuz limitli bir harcama imkânı tanıyan zihniyet askeri ücret’e yaptığı zammı milletin meclisinde milletin kürsüsüne çıkarak dalga geçer gibi kaç yumurta alacağını hesaplayıp dalgasını geçiyor Vekil sıralarında oturan arkadaşları da gülerek alkış tutuyor. Kendilerine KIYAK EMEKLİLİĞİ LAİK GÖRÜRÜKEN Köleleştirdiği halka mezarda emekliliği reva görüyor.
Değerli dostlarım ne yazık ki bunları yapanlar bizimle aynı camide saf tutabiliyor en çok zoruma da bu gidiyor. Haklının hakkını alacağı, haksızın cezasını bulacağı büyük günde görüşmek üzere.