Son günlerde gündeme getirdiğim tek görüşlü gazete konusunun peşini bırakacak değilim. Bir eleştiri yaptık, kimi gazeteci derhal sanki ona ne oluyorsa karşı yazı yazdı, kimisi yazımıza sansür uyguladı, kimide çirkin söylemlerde bulundu. Giresun’da siyasilere yapılan açıklamalara bazı fikrin ve siyasi görüşün temsilcisi olan gazeteciler cevap veriyor. Diyelim ki siz yazdığınız da hemen size “yandaş” yaftası vuruyorlar.
Gazetecilik yaşantımızda iki yerel iki genel seçim atlattık. Bu seçimlerde kendimizce doğru olanı, bilgiye ve veriye dayanarak yazdık çizdik. Gazetelerin büyük bir çoğunluğu hatta tamamına yakını da karşı siyasi iradenin iktidar olabilmesi için inanılmaz bir kampanya içinde oldular. Reklamlar yaptılar, köşeler yazıp manşetler attılar. En son Genel seçimlerde yıllarca günlük çıkan gazetelerde köşe yazarlığı yapan önemli isimler öyle yazılar, tahminler yaptılar ki, akla mantığa ve gerçeğe asla uymayan tahminler. Mesela o seçim döneminde bir çok gazeteci CHP’nin Giresun’da 3 milletvekili çıkaracağını çatır çatır yazıyorlardı. İlginçtir kimse onlara yandaş, taraf demedi. Çünkü diyecek kimse yok hepsi oradaydılar. Yine geçen yerel seçimlerde gerçekle, bilimsel veriyle alakası olmayan tahminler öngörüler yapıldı.
Bulancak ilçesinde mevcut başkanın asla seçilemeyeceği üçüncü bile zor olacağı manşetlere köşelere taşındı. Ama kimse çıkıp “Arkadaş siz yanlısınız, tarafsınız” demedi. Gazete Işık ve şahsım, bu seçimlerde,aday adaylıkları sürecinde hep doğru tahmin, anket ve öngörülerde bulunduk. Kimse diyemez ki “Senin başkan olur dediğin başkan olamadı. Genel seçimlerde milletvekilleri dağılımını para karşılığı yanlış yaptın. Tahminlerin tutmadı. Manşetlerin yalandı. Anketlerin yalandı. Tespitlerin yalandı” diyemez. Biz aylar öncesinde vatandaşın nabzı, yerelde ve ulusalda yaşananlar ve kamuoyunun eğilimleri ile birlikte tahminlerimizi yaptık ve şükürler olsun ki okuyucumuza karşı hiç mahcup olmadık. Ama baktığınız zaman dün “CHP 3-1 yapar. Falanca kadının eli Bulancak’a değecek. Referandum’da hayır çıkacak” diye boy boy manşetlerle gazete çıkaranlar hiç yaftalanmıyorlar. Adamlar bu yayın politikasıyla hem bizim 3-4 katımız para kazanıyorlar, hem de yandaş olan biz oluyoruz. Yandaş olmaktan rahatsız değiliz. Hak olana, doğru olana ve çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğine yandaşız. Doğru yürüyene, millete hizmet edene yandaşız.
Belki yangını söndüremem ama tarafım bellidir
Aslında herkese bir şeylere taraf. Herkes birilerini savunuyor. Kimi ona inandığı ve onun yaptıklarının doğru ve hak olduğuna inandığı için savunuyor, kimi de cebini doldurduğu için. Bizde günde her görüşten bir sürü yazar ve bilim adamının görüşlerini okuyoruz. Akşama kadar yerel ve ulusal haberleri takip ediyoruz. sabahlara kadar tartışma programları izliyoruz. 38 senelik yaşamımızın 10 senesi gurbetlerde geçmiş buralarda deneyim kazanmışız. 15-20 senelik siyasi tüm detayları an ve an incelemiş ve yaşamışız. Buna göre de kendimizi bir yol, bir görüş seçmişiz. Bu şehir için, bu ülke için hayırlı olur dediğimiz şeyi savunuyor, çocuklarımızın geleceğinin kendi inandığımız doğrultuda hareket edilmesi halinde iyi olacağını savunuyoruz. İsteyen alır cebine koyar, isteyen alır çöpe atar.
Taraf olmayla ilgili bir şey anlatmak isterim. Hükümdar Nemrut, Hz. İbrahim’i yakacaktır. Bunu duyan tüm canlılar Allah(c.c) sevgisinden kendilerine göre yangını söndürmek için yola düşerler. Yolda hortumunu doldurmuş bir fil bir damla su ile yardıma giden karıncayı görür, “Sorar ah küçük karınca kardeş, o tutuğun bir damla su ile mi Nemrutun yaktığı ateşi söndüreceksin” Karınca cevap verir. “Biliyorum söndürmez ama elimden gelen budur. Maksadımda tarafımın belli olmasıdır.”