SİVİL DARBE Mİ, ASKERİ DARBE Mİ
Özgürlük dini İslam toplumlarındaki ilk darbe, İslam’a intikam kurşunu olarak kendini gösteren Muaviye tarafından, Hz. Ali’ye karşı yapılan sivil darbedir. Böylece İslam toplumu asli unsuru olan özgürlük çizgisinden saptırılarak, büründüğü imtiyazlı, adaletsiz, vesayetçi ve baskıcı yeni kimlikle, Muaviye İslamcılığı vizyonuyla literatürdeki yerini almıştır. Daha sonra Emevi emirlerinden, II. Velid Bin II. Yezid, yine sivil bir darbeyle öldürülmüştür. İslam toplumunda gerçekleşen ilk askeri darbede ise Emevi emirlerinden Mervan Bin Muhammed, Emevi saltanatının en son emiri olmayı başarmıştır!
Bugünün hümanist ve özgürlükçüsü Batı tarihi de bir nevi darbeler tarihidir. İngiliz Saray Darbeleri, Lenin, Stalin, Mussolini, Hitler ve Tito … Kavgalarla bir çözüm üretemeyen Batı, ilerleyen süreçte sorunlarını demokrasiyle çözme yolunu tercih etse de istediği müreffeh ve mutlu toplumu bir türlü inşa edememiştir. Tito’nun bağımsız sosyalizme ve özgürlüğe yelken açmasını isteyen dönemin düşünürü ve güçlü lideri Milovan Djilas, kısa süre içersinde kendisini 6880 nolu hücrede bulmuştur. Zira, “ Yeni Sınıf ” adlı eserinde iyi niyetle yola çıkan bir oluşumun, haksız kazanç ve imtiyazlı bir yapıya dönüşerek, sivil darbenin nasıl yapıldığını güzel bir şekilde anlatmaktadır.
Medeniyetler ve acılar ülkesi Anadolu’nu tarihi de darbelerle doludur. Tarihin ilk zamanlarından beri yerleşik hayata geçip tarım toplumu olmasına rağmen, bir türlü toprak reformunu gerçekleştirememiştir. İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif dahil bütün İslamcıların desteklediği İttihat ve Terakki, Sultan Abdulhamid’le birlikte Anadolu’yu da devirerek, ülkeyi Birinci Dünya Savaşı’yla başlayan trajedilerle dolu bir sürece sürüklemiştir. İlerleyen süreçte, Anadolu’da “ laiklik elden gidiyor ”, başka bir İslam ülkesi Pakistan’da ise “ din elden gidiyor ” gerekçeleriyle üniforma giydirilmiş düşünceler, sivil ve askeri darbelerle ülke yönetimlerine hakim olmuşlardır.
1950’li yıllarda Paul Henze ile başlayan, 1990’lı yıllarda Morton Abramowitz’le olgunlaşan, bugünlerde ise Cumhuriyetçi Partide Erick Edilman, Demokratik Partide William Burns ile devam eden bölgemizde içsel savaş çıkarma ve Kuzey Irak’ta İsrail’e bağlı bağımsız bir kürt devleti oluşturma çabaları bütün hızıyla devam etmektedir. Anlaşılan o ki, bu dere daha çook su götürür. Birlikte göreceğiz, “ Arap baharı mı, yoksa emperyalizm zehri mi soluyacağız.”
İnsanlık ışığı Ömer Bin Abdülaziz haksız kazançları engellemek ve gelir dağılımını dengeli bir hale getirmek için, İspanya’da toprak reformunu gerçekleştirmiştir. Yabancı kaynakların da çevirisini yaptırarak oluşturduğu bilgi toplumu ekseninde kurumsallaşarak, refah ve mutluluk toplumu inşa etmişlerdir.
Ali Zafer TOPŞİR