Teşhis yanlış tedavi yanlış
İktidara geldikten sonra özel hareket birimini tasfiye eden AKP iktidarı bu günlerde yeni sınır birliği kurma çalışmalarını başlattı. İçimden “Günaydın” demek geliyor ancak iktidarın bir bakanının yaptığı açıklama düşüncemi çürütüyor. O açıklama özel hareketin içinde uzun bıyıklıların olmasıymış. Demek ki o dönemdekiler milliyetçiymiş, o yüzden dağıtılmış. Peki, şimdi kurulacak birlikler bıyık testinden mi geçirilecek? Sormak lazım…
Bu işin mecazi yanı… Peki, sınıra kurulacak olan birlikler terörü engelleyebilecekler mi, eğer bu çözüm olacaksa daha önce orada kurulan birlikler neden dağıtılmıştı? Yeniden özel sınır birlikleri kurma çalışmaları yapan iktidar şimdiye kadar yanlış politikamı uyguladı? Eğer öyleyse Türkiye’nin maddi ve manevi kayıplarının hesabını nasıl verecek? Yoksa hesap vermemek için mi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası referanduma gidiyor!
Ben şahsen sınır birliğinin çözüme katkısı olacağını sanmıyorum. Elbette sınırlarımızın korunması gerekir ancak sınırın öbür tarafında tehdit unsurlarının barınmaya devam ettiği sürece bu terör belası sona ermeyecektir. Peki, çözüm nedir? Dış politikada çok başarılı olduğunu iddia eden AKP hükümeti madem o kadar başarılılar burada bu terör örgütünün varlığının sona ermesi konusunda neden başarılı olamazlar acaba! Yoksa başka hesaplarımı var? İsrail’e one minute deyip Arap dünyasının sempatisini kazanan Sayın Başbakan topraklarında beslenip, gelip 20 yaşındaki vatan evlatlarını şehit eden terör örgütünü himaye altına alan Irak içinde yuvalanan kürt bölgesine neden one minute kardeş demez? Topraklarınızdan bize saldırı var ya durdurun ya da biz durduralım demez? Filistin için İsrail’e aslan gibi kükreyen Sayın Başbakan neden Irak’a bu kükremeyi yapamaz? Yoksa orada bu işi bitirmek istemezler mi?
Yoksa büyük ağabey kızar mı diye korkuyorlar? Ya da İsrail’e yapılan çıkışlar bir oyun muydu? Çoğunluğu muhafazakâr ve duygusal olan Türkiye halkının duygularını sömürüyorlardı. One minute ve mavi Marmara olayından sonra dışişleri bakanının gizli görüşmesi bu düşünceleri güçlendirmiyor mu?
Değerli okuyucular kimse benim bu yazılarımdan AKP karşıtı olduğum sonucunu çıkarmasın lütfen… Ben 2002 yılında AKP’ye oy vermiş bir insanım. Gerek daha öncekileri beğenmediğimden, gerek sağ görüşlü bir insan olduğumdan, gerekse muhafazakâr bir geldiğine inandığımdan o dönem AKP’yi desteklemiştim. Ancak yıllar içerisinde yaptığı uygulamalarla, ülke yönetiminde verdiği tavizlerle, milli bütünlüğümüzü zedeleyen söylemlerle AKP’den tamamen soğudum. Bunu başka bir partide yapsa aynısını yapardım. Hükümet asla ağlama yeri değildir. AKP bu anayasa değişikliğinde samimiyse neden acaba yıllarca beklemiş ve tamda seçime az zaman kala faaliyete geçmiştir? Yoksa yine oya mı oynamaktadır?
Konuyu iyice dağıtmadan toparlayalım. Askeri operasyonlarla çözülmez denilen doğu olayına yanlış yaklaşılmaktadır. Tamamı askeridir ve güvenlik meselesidir. Bu soruna yanlış teşhis koyulmakta ve yıllarca gündemde tutulmaktadır. Yanlış teşhis koyulunca yanlış tedavi uygulanmış ve sorun bu günkü boyutuna ulaşmıştır. Görülüyor ki AKP Hükümeti ilacı değiştirmeye karar vermiştir. Ancak hastalık iyice ilerlemiş ve bütün organları sarmıştır. Sınıra koyacağınız birlikler ister uzun bıyıklı olsun ister badem Irak’ın Kuzeyindeki oluşum ve terör kamplarını topyekûn temizlemedikçe bu sorun korkarım devam edecektir. Bu hükümette de bu basiret olmadığına göre sorun devam edecektir.
Terörsüz ve kansız bir ülke dileğiyle, kalın sağlıcakla…