Türk-İslam Tarihimizin  Çağ Değiştiren Zaferi 

     Milletlerin tarih sayfaları sürekli yaşar ve her vaka sayfalara nakşedilir ve zaferler, yenilgilerle dolu  zengin bir tarih kitabı ortaya çıkar.Milletlerin tarih sayfalarında yer alan bazı tarihi olaylar  gelişi güzel bir zafere benzemez. Sadece kendi topraklarına etkisi olmaz, dünyayı etkiler, hatta zamanı kuşatır,  değiştirir. İşte bunlardan biri Türk - İslam tarihinin harika sayfalarından biri çağ atlatan, değiştiren askeriyle, komutanıyla Peygamberimizin iltifatına mazhar olmuş kutlu şehrimiz İstanbul’un Fethidir.

     Peygamberimizin müjdesi “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” İle İstanbul’u fethetmenin insana vereceği üstün değeri tefekkür eden Müslümanlar İstanbul’u fethetmek için bir çok defa teşebbüste bulunmuşlar ; ancak İstanbul'un fethi ya da Avrupa kaynaklarında geçen ismiyle Konstantinopolis'in düşüşü 29 Mayıs1453 te Osmanlı Devletinin büyük komutanlarından orta çağı  kapatıp, yeni çağı açan Padişahı Fatih Sultan Mehmet’e nasip olmuştur.Fatih sultan Mehmed bu zaferiyle Osmanlının başkenti yaparak İstanbul’u mükemmel bir İslam şehri haline getirdi ve Allahın izniyle kıyamete kadar İslam dünyasına hediye etti.

          Bu mücâdele âdeta, Hakk ile bâtılın, aydınlık ile karanlığın mücadelesi idi. Bu zafer, Ortaçağ’ın karanlıkları üzerinde doğan bir adalet ve insanlık güneşi olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni bir çağ açılmış, bin yıllık bir geçmişi bulunan Bizans İmparatorluğu tarihe karışmıştır.

     Türk İslam tarihinin en büyük zaferlerinden biri olan İstanbul’un fethinde dünya tarihinde ilkler ortaya konmuştur ki ; bunun biride Osmanlı donanmasının Haliç'e karadan indirilmesi olup, bununla birlikte savaşın seyri Osmanlılar'a döndü. İstanbul'a 19 Nisan, 6 Mayıs ve 12 Mayıs'ta büyük hücumlar düzenlendi, fakat şehir ele geçirilmedi. Kuşatma oldukça uzun sürmüştü. Bu gelişmeler üzerine II. Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verdi. 29 Mayıs'ta günün ilk ışıkları ile başlayan taarruz sonucu, Ulubatlı Hasan'ın Bizans Surları'na çıkarak Osmanlı sancağını dikmesi ile Osmanlı ordusu moral kazandı ve savaşa topyekun karşılık verdi. Açılan gediklerin kapatılamaması ve Osmanlı ordusunun topyekun saldırısı karşısında Konstantinopolis, 29 Mayıs 1453 Salı günü II. Mehmet'in önderliğindeki Osmanlı birliklerine teslim oldu. Konstantinopolis'in alınması ile birlikte topların deldiği surlardan içeri giren II. Mehmed, halkın sevgi gösterisi ile karşılandı. Bu fetihten sonra II. Mehmed, Fatih unvanını aldı ve Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başladı.

     Fethin önemli yanlarından biride Ulubatlı Hasan gibi mücahit askerlerin yanında, 90 yaşında İstanbul’u fethe gelip şehit mertebesine ulaşan Hz Eyüp (RA) gibi  manevi fatihlerinde birlikte fethedilmesidir..Bu manevi fatihlerimizde İstanbul’un fethinde askerlerimize büyük moral vererek fethin zafere ulaşmasında çok büyük yardımları olmuş ve fethin en güzel şekilde sonuçlanmasını sağlamışlardır.

     Biz Müslüman gençlerin  fetihten ders alacağımız bir yönü de Fatih sultan Mehmet’in 21 yaşında İstanbul’u fethetmek gibi bir hedef koymasıdır.Bu yaşında İstanbul’u feth etmiş ve yeni çağa kapı açmıştır.Bizlerde Fatih gibi büyük ve Allahın razı olacağı hedefler koyarak zaferlere ulaşmalıyız. ekonomik sosyal kültürel askeri  vs. gibi alanlarda hedefler koyarak kafirlere ve zalimlere karşı galip gelip İslam dünyasını bu şekilde geliştirmeli kalkındırmalıyız.. 
 
 

Ünlü bir şairimizin fetih şiiri, gençliğimize bu hedefi ne güzel ifade etmektedir.

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; 
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek... 
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek... 
 
Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın? 
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!

     Anadolu gençlik Derneği olarak en güzel fetihlerden olan İstanbul Fethini  yeni nesillerimize tanıtmak amacıyla her yıl kutlanan  Fetih Şenliği kutlaması, bu yıl 28 Mayıs Cumartesi günü saat 17.00 de Kocaeli-İzmit İsmet paşa stadyumunda gerçekleştirilecektir. Tüm ülkemizin sevgili vatandaşları davetlidirler.

      
        Allahın mükemmel olarak tamamlayıp, hediye ettiği dinimiz İslam’ın mükemmel ilkeleriyle yeniden kalpleri, gençleri ve  milletleri  fethederek; dünyamızın adil bir düzene kavuşturup, dünyamızı ve ahiretimizi güzelleştirmek için malıyla ve nefsiyle mücadelemize devam etmek, sürdürmek ve sonunda en güzelleri görmek ve yaşamak duygusuyla selamlar. Allaha emanet olunuz.