Yüce Rabbimiz Allah(CC) kabul edip bize bahşettiği dinimizce üç aylar diye adlandırılan Recep ,Şaban , Ramazan ayları fazilet açısından ve manevi bakımından diğer aylardan daha üstün ve daha bereketlidir. Recep ayı gelince Peygamberimiz (SAV) şöyle dua ederdi  ‘Allah’ım bize Recep ve Şabanı mübarek eyle ve Ramazana ulaştır.’

            Sevgili Peygamberimiz, mübarek üç aylara birer nitelik verdi. İşte bu üç aylar için niteliği ifade eden Hadisi Şerifte Resülullah (SAV) “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır”  buyurmuşlardır. (Buhârî)

            Mübarek aylardan olan ve toplumun bereketini  artıran, Resulüllah (SAV deyimiyle ümmetimizin ayı olarak adlandırılan Ramazana hoş geldin diyoruz . Allahın izniyle bizleri Rabbimize yakınlaştıran bir zamanımızı kapsayan Ramazana ulaştık;Elhamdulillah.  İnsana  Yaratanıyla bağlantısını yenileyip, imanını tazelendiren, namazımıza ayrı bir huşu kazandıran biz Müslüman ümmetin ayı Ramazanı çocuğuyla, yaşlısıyla,erkeğiyle kadınıyla hoş karşıladık. İşte şuurlu ve harika Müslümanlık

            Ümmet olarak biz müslümanların hayatımızı şekillendirmede ilk kaynağımız olması gereken  kitabımız Kuranı Kerim’de Ramazan ve oruçla ilgili bir çok ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerden bir kaçının meali aşağıda belirtilmektedir.

            Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.  Bakara183

            (Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Bakara184

            Ramazanla ilgili olarak  Peygamberimizin(SAV de bir çok hadisi mevcuttur.  Bunlardan bir kaçına değinelim
“Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.” [Taberani]
“Ramazan gelince, Allah-ü Teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.” [Deylemi]
“İslam, kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.” [Müslim]

             Biz ümmetin ayı olarak anlatılan Ramazana  fazileti kazandıran nokta , Yüce Rabbimizin kabul edip biz Müslümanlara gönderdiği İslam dininin temel ibadetlerinden olan orucun bu ay içinde tutulmasıdır.

gerçekleştirdiğimiz her ibadetimizin farzları olduğu gibi, Ramazan ayında tutacağımız oruç ibadetinin de farzları mevcuttur..                                          

Fıkıh ilminde Orucun farzı üç olduğu kabul edilmektedir.
1-Niyet etmek.
2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak.
3- İmsak vaktinden güneş batana kadar orucu bozan her şeyden sakınmak.

            Ramazan ayı ve o dönemde ifa etmemiz gereken oruçla ilgili sünnetlerden de bir kaçına değinelim.1- Sahura kalkmak sünnettir. 2 -Sahur yemeğini mümkün mertebe sahurun son vaktine getirmek sünnettir. 3- İftarı, vakit girer girmez yapmak sünnettir. 4- Oruç açılırken dua etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir. 5- Fakirlere, akrabalara, komşulara ikram etmek, iftar yemeği vermek veya yemek göndermek. 6- Haramlardan sakınmak; gıybet ve dedikodu yapmamak, çirkin ve kırıcı sözler sarf etmekten, yalan söylemekten, yalan şahitliği yapmaktan uzak durmak. 7- Kur’an okumak , Kur’an üzerinde tefekkür yapmak, mümkün mertebe yeni bilgiler öğrenmeye çalışmak, Allah’ı zikretmek, çokça salavat getirmek.

            Oruçla ilgili farz, vacip, sünnet ve diğer fıkhı konuların ayrıntılarını Ramazandan önce ilmihal kitaplarından göz geçirmemiz ve oruca buna göre başlamamız orucumuzun ve Ramazan ayımızın eksiksiz ve sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasına vesile olacaktır.
            Bu mübarek ayımızda ihlasımızı ve  faziletimizi artırmak  ve zamanımızı  bereketlendirmek için Kelimeyi Şahadet, İstiğfar gibi zikirleri çoğaltmak, farz namazlar yanında nafile namazlara önem vermek, Kuran-i Kerimi okumak, Sadakaları ve hayır ve hasenatları artırmak ve  cehennemden kurtuluş için kötülüklerden uzaklaşmak gibi amel-i salih davranışlara önem vermemiz ve gerçekleştirmemiz gerekmektedir.

            Kutsal kitabımızın Peygamberimize gönderilmeye başlandığı gece olan ve Kuran-i Kerimde bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilen Kadir gecesi Ramazan ayı içerisinde bulunmaktadır.Genel olarak Ramazanın  yirmi yedinci gecesi kabul edilen Kadir gecesini Resülullah’ın (SAV) hadisinde “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyurmuştur. (Buhari, Müslim). belirttiği gibi son on gününde aramak daha faydalı sonuçlar verecektir.Bu yüzden Kadir gecesini düşünerek Ramazanın son on gününü namaz kılarak, Kuran okuyarak , tövbe ve istiğfar ederek, dua ederek  geçirmeli ve bu gecenin faziletine ve erdemine ulaşmanın gayretini göstermeliyiz.

            Ramazan-ı Şerif, müminlere fazilet ve olgunluk kazandırabilecek ilâhî bir rahmet mevsimidir. Her yıl düzenli olarak toplumda bir muhabbetin oluşmasını, toplumun bir bütünlük kazanmasını sağlayan en önemli dönemlerden biridir Ramazan ayı.

            Ramazan ayı ve ifa ettiğimiz oruç ibadeti  , kendimizi kirlerden temizlemenin , yeniden pak bir şekilde hayata başlamanın bir vesilesidir. Bir buçuk milyar insanı kapsayan bir ümmetin tek bir hedefe doğru yönelmesini, ahlaki ve güzel davranışlarını zenginleştiren, kötü davranışları yapmasını engelleyen doğal ve bedeni olarak yaşanan ilahi bir görevdir.

            Her günü hoş ve safa serdeden ümmetimizin ayı Ramazanı hoş karşılayalım ve Ramazan ayında ve orucunda Rabbimizin ve Peygamberimizin isteklerini gerçekleştirip,  Ramazanın sonuna  faziletini ve erdemini kazanan kullar olarak ulaşalım.

            Yüce Rabbimiz Allah (CC) , Ümmet olarak bizlere Peygamberimizce ümmetin ayı olarak ifade edilen Ramazan ayını  ve orucunu eksiksiz ifa etmemizi ve mübarek Ramazan  bayramını da azami bir  huzur içinde kutlamamızı nasip eylesin.

15.07.2012 Mustafa Kemal MÜNİROĞLU