“Allah Yolunda her ne harcar veya adarsanız, şüphesiz Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.” Bakara 270

“Sizden Biri bir kötülük gördüğünde gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin,yetmezse diliyle düzeltsin,Onu da yapamazsa hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin.Bu imanın en zayıf mertebesidir.” Tirmizi Fiten 11

“En efdal cihat zalim sultana karşı hakkı söylemektir.” Tirmizi fiten 13

            Müslüman olarak tüm insanlığa yapılan zulme karşı durmak gerekiyor. Hele  bu zulme uğrayanlar kardeşimiz olan Müslüman ise bu karşı duruş daha da önem kazanmaktadır. Her bir dönemde zulme uğrayan bir Müslüman toplumuyla karşılaşmaktayız. Önceki dönemlerde Çeçenistan da, Bosna da, Afganistan da bunun kötü misallerini gördük. Daha kötülerini görmemek için dualarımızı eksik etmeyelim.

            Lakin sürekli zulme uğrayan kardeşlerimiz mevcut;  ancak bu toplumlarla  ilgili sağlıklı bilgilerimiz yok.İşte bunlardan biri de pek tanımadığımız coğrafyada yaşayan Arakan Müslümanlarıdır. Arakandaki Müslümanlar bölgedeki Budistler tarafından etnik ve dini sebeplerle dışlanmaktadırlar. Arakan diye adlandırılan bu bölgede Müslüman kardeşlerimize yaptıkları zulümleriyle karşımıza çıkmaktadırlar pis zalimler.

            Bu bölgede yaşayan Müslümanların ki rakamlar pek bilinmemekle beraber yaklaşık 200 bin kardeşimizin öldürüldüğü hatta evleri ve cesetlerinin yakılarak katledildiği Birleşmiş Milletler Raporlarında belirlenmiştir. 40 yıldır süren bu zülüm bilhassa son yıllarda bir azamiyet göstermiştir. Budistler tarafından yakılarak çok kötü işkencelere kalmış olan erkekler yanında , kadın kardeşlerimiz tecavüz edilerek öldürülmekte, çocuklarda acımasızca ve insafsızca  öldürülmektedir. Evsizlik ve açlık sıkıntılarını yaşayan bu kardeşlerimizin bizlerin yardımına ihtiyaçları var.

            Gelin bu kardeşlerimize yardım ellerimizi, dua dillerimizi gönderelim. Yardım etmeyi seven bir toplumuz.Ümmetin bir parçası olan bu kardeşlerimize ümmetin ayı Ramazanda en az bir haftalık iftar maliyetini gönderelim.Ramazanda açlıklarına bir nebze çare olalım.Ayrıca namazlarımızda kendimize ettiğimiz duanın bir katını da bu kardeşlerimize edelim.

            Vatanların ve milletlerin devlet sınırları olur, ama gönüllerin sınırları yoktur. Dinimizin en önemli kurumu  devlet sınırları ile ayrılan ve yaşayışları, örfleri , kültürleri farklı kardeş olan Müslümanları birleştiren ümmet kurumudur.Bunu da yaşatacak ve koruyacak kurum Hilafet kurumudur.Bunu da Müslümanlar birleşerek sağlamalıyız.Bakın o zaman yardımlaşmalar zulümden korumalar nasıl gerçekleşecek ve saadet oluşacaktır.

            Cebimizden kıstıklarımız, soframızdan eksilttiklerimiz sanmayın azalacak; yüce rabbimiz Allah  (CC) tarafından artırılacak, bereketlenecektir. Rabbimizin müjdesi açıktır.”Allah faiz malını mahveder. Sadakaları ise artırır. Allah hiçbir günahkar nankörü sevmez.(Bakara 276).

            Bir kaç iftarı yada zekatı Arakandaki kardeşlerimize gönderelim. Boş değil dolu ellerimizi bekliyorlar. Onu da yapamazsak Ümmetin ayında kıldığımız namazlarda kendimize ettiğimiz duaları da Arakandaki kardeşlerimiz için yapalım. Güzel dualarımızı bekliyorlar. Ümmetin Mazlum Evlatları Arakanlılar Dolu Ellerimizi  Bekliyor. Yüce rabbimiz hem yardımlarımızı. Hem de dualarımızı kabul eylesin.(Yardımlar için Ziraat,Halk ve Vakıflar Bankasında hesaplar açılmıştır.Yardımlar gönderilebilir).

27.07.2012 M.Kemal MÜNİROĞLU