VE KADIN DÜŞÜNDÜ
Öyle yabancı gibi durma gül biraz
sana gülmeler yakışır.
Kış gibi soğuk olma kış ayrılık
dır…!!!
Günahlarımdan mutlu ol…
Sessizlik. Susuzluk. huzursuzluk.
Düne kadar bende bir ölümlüydüm …
Benim de vardı peygamberim,
cennetim.
Şimdi bir beyaz örtü örtündüm
-kefen niyetine-
yeni doğacak güne altında
soluklanan bedenimle.
Ve izin verdim tanrının,
Haziran doğumlu faniyi sensizlikle
değiştirmesine.
Karanlık. Renksiz. nefessiz.
Seni yazmayı yerine ben , sana
yağmayı tercih ettim ben.
Tüm renkleri kör ettim
siyaha boyadım sevdiğin tüm
grilimsilerimi….
Her zaman bir nefes kadar uzağımda
kal.
Dokunmadan acıt. Acıtmadan sev.
İmkânsızı, olanaksızı al sun
avuçlarıma.
Taban yağmur, yağmurdan çöl,
çölden su çıkar benim için.
Sanki sessiz saatlere
yokluğuna
kelimelere bereket düştü ,
tanrı kutsadı kelimelerimi.
Sıcak. Islak. tuzlu.
Tenimde tanıdım seni.
Bir nehirdin çökmüş yanaklarımda
,
bir nehrin yatağıydın ya da.
Terimden denizlere döküldün.
Okuduğun ben değilim ,
anlatılanım sadece sevgili...
Hadi yüzüme bir isim üfle
nefesinle.
Yazan çöllerden, okuyan
denizlerden geçiyor bu saatlerde.
Sabah olmadan bana ayıp bir şeyler
söyle .
Sus.
Şair bir adama, ama ( kör ) deme.
Dudaklarımdan damladıkça boynumda
kurudun.
Ben terk edilenlerin
ayrılığa düşenlerin terzisiyim.
Saatler geri alınacak sevgili gün
sayıyorum ..
Akreple yelkovan yine yüreğime
oturacak …
Eroin gibi işledin tenime düşüme
kanımda.
Şimdi bir salgın gibi dolaşıyorsun
her hücrelerimde.
Martı, Deniz, İzmir
Alacakaranlık İzmir şimdi ..
Avuç içlerimden geçti göğüslerin.
Ve altında kaldı gözlerin,
gözlerimin.
Nazlı, ürkek, korkulu, titreyen
nefesinle sen,
İzmir in en güzel yeriydin.
İzmir deki en güzel manzaraydı
senin bedenin.
Gözlerindeki perdeyi çek sana
bakanlar görmesin beni ..!!!
Ruhumda bedenimde ne varsa her şey
sana açık
Sana dökülüyor ırmaklarım
.Okyanuslarım denizim.
Bu yazıyı yazan adamın elleri
çirkin
yüzü pis sakal ama düşleri alev,
alev….
Oturduğu koltuktan kalkıp soyundu
kaleme kağıda….
Ve bir kadın düşündü…
Tamer KARAHAN