Sayın Bakanım Hayrettin Erkmen, bu mektubumu size, şair Turan TEKDOĞAN’IN “ Ölüye Mektup ” şiirinden esinlenerek kaleme alıyorum.
1970’ li yıllarda, Milli Selamet Partisine ilgi duyan gençler olarak, Giresun’un önde gelen iktidar sahibi siyasetçileriyle o günkü durumu tartışırdık. Dönemin iktidar sahipleri Giresun’a; Liman, kağıt fabrikası ve çay fabrikası yaptıklarını, Fiskobirlik Genel Müdürlüğünün Trabzon’a rağmen Giresun’da olduğunu, şehir merkezindeki göğüs hastalıkları, sosyal sigortalar ve devlet hastaneleriyle doğum evinin yanı sıra ilçelere de hastaneler kurulacağını ve bölge illeriyle özellikle Trabzon’la kalkınma yarışına girdiğimizi ifade ederlerdi. Tabii ki bizlerde bunları yeterli bulmazdık. Hatta Giresun’dan göçün, işsizliğin çözülmesiyle önleneceğini, düşündüğümüz iktidarın da bu sorunların hepsinin üstesinden gelebileceğini ifade ederdik.
İlerleyen süreçte Giresun’a yeni bir şey kazandırılmazken, bütün bu kazanımların kaybedileceğini düşünmek bile çok zordu.
Kar yine kışın yağıyor, erik çiçekleri nisanda açıyor. Fakat, Sayın Bakanım durum bildiğiniz gibi değil. Giresun’a sanayisi ve ihracatının gelişmesi için inşa ettirdiğiniz limana bugün gemi değil, otopark olduğu için araba çekiliyor.
Fiskobirlik deseniz içler acısı. Ne fındığı nede çayı sanayi ürünü haline getiremedik. Oysa bugün, bütün dünyanın ihtiyacını karşılayabilecek çikolata fabrikaları Giresun’da olmalıydı.
Şimdiki vekiller mi? Laf çoook, icraat desen yok. Sağlık sektörü ülkemizde yeni alanlarıyla kurumsallaşıp büyürken, Giresun’da maalesef daha da küçülüyor. Çok değil, daha geçenlerde iktidar partisi milletvekilleri kurdele keserek açılış yaptılar. Önce tıp fakültesi hastanesi demişlerdi, ne olduysa daha sonra tıp koridoru oldu.
Yıllar önce temeli atılan OR-Gİ Havaalanı Trabzon Havalimanı’nın ikinci pistinin yapılmasını bekliyor. Demiryolu ise bir zamanlar kalkınma yarışına girdiğimiz Trabzon siyasetinin ve bürokrasisinin gayretleri neticesinde Giresun’a uğramayacak gibi görünüyor.
Sayın Başbakanımızın talimatıyla bütün il merkezlerinde olduğu gibi Giresun’umuzda da üniversite kuruldu. Ancak Giresunlu bir rektörün atanmaması için iktidar milletvekillerince her yol denenmektedir.
İran’a ihracat yolu olarak planladığınız Tirebolu – Gümüşhane yolu önemini kaybetmiş durumda. Düşündüğünüz Tirebolu Limanı ise bahse bile konu değildir. İşsizlik ve göç aldı başını gidiyor.
Dahası var Sayın Bakanım dahası. 1954 yılında 541 sandalyeli mecliste Sayın Hayrettin ERKMEN, Ali Naci DUYDUK, Hamdi BOZBAĞ, Tahsin İNANÇ, Doğan KÖYMEN, Mazhar ŞENER, Adnan TÜFEKÇİOĞLU ve Abdullah İZMEN gibi 8 milletvekili olan Giresun’umuz bugün 4 milletvekiliyle temsil edilecek.
Trabzon’la kalkınma yarışında bıraktığınız Giresun, maalesef Gümüşhane’nin bulunduğu lige doğru düşmektedir. Bin bir güçlükle getirmiş olduğunuz kağıt fabrikası ise şimdi sandık odasında saklı.
Sayın bakanım, sizlere Allah’tan rahmet diler, hizmetlerinizi şükranla yad eder, saygı ve hürmetlerimi sunarım.
Ali Zafer TOPŞİR
Ölüye Mektup
Dünya yine
Kendi dalgasında kardeşim
Sen gittiğinden beri
Hiçbir şey değişmedi.
İnsanlar
Yine ümit dolu çıkıyorlar evden
Sabahları.
Kimi hiç dönemiyor
Kimisi boş dönüyor avuçları
Akşamları.
Tramvaylar hep bildiğin gibi
Salkım saçak
İşçiler yine
Burcu burcu ter kokmakta
Kadınlar altın damlası.
Dahası var kardeşim dahası
Odacın Ahmet
Sabahları
Yine "günaydın beyim" demekte
Yalova kaymakamını
Yine hiç kimse dinlememekte.
Kar yine kışın yağıyor
Erik çiçekleri Nisanda açıyor
Kaydırak oynayan çocukların
Yine kavga ediyor
Kapın önünde.
Lafın kısası dostum
Senin yokluğunun
Farkında bile değil kimse.
Karının tırnakları
Yine uzun
Dudakları boyalı
Ve senin duvardaki güveylik resmin
Şimdi sandık odasında
Dayalı.
TURAN TEKDOGAN